...bir bütünün keyfiyeti o bütüne ait tüm zerrelerin keyfiyetine bağlıdır...
...zerreler kendi borazanlarını öttürürlerken, sesleri bütünün ses menzilinden çıkar...
...çirkin ötüşlerle dopdolu bir bütün görünür dışarıdan...
...tam tersinde ise, bütünün sesi bütün seslerin dostluğuyla güzelleşir...
..."hangisi daha güzel?", diye sormak abestir...
...ama ya sormadan her zerre kendi borazanını öttürür ve çirkin sesler ayyuka çıkarsa gökyüzünde?...
...işte o zaman sorunların hiçbirinin ardı arkası kesilmez...
...bütünden ve bütünün keyfiyetinden ziyâde, parçalardan ve parçaların keyfiyetinden bahseden bir yığın budala dolaşır ortalıkta...
...haklılar ve haksızlar birbirinin sırtından geçinir; yüzlerce yüz çıkar her yüzden...
...sonra zararlar büyür, her zerre öttürdüğü borazanın sarfettirdiği enerjiyi kazanamaz hâle gelir; takatsiz düşer...
...ve bütünden cılız sesler çıkmaya başlar...
...artık ortalıkta bütünün keyfiyeti hakkında kanaat üreten yeni budalalar vardır...
...eski budalalıklarından ders alamayan yüzsüz ve arsızlar gürûhu, tüm güç merkezlerinin uzandığı yerleri tek tek istila etmeye başlarlar...
...nasılsa her ayrıntı için değiştirebilecekleri birer yedek yüzleri vardır herbirinin...
...hep haklı duran bir yüz; kızarmayan ve sürekli sırıtkan duran bir yüz...
...bilirsiniz; bir toplum çocuklardan, yaşlılardan ve budalalardan oluşur...
...bilenler ve duru akıllı olanlar yaşlıları temsil ederler...
...budalalar bellidir, herkesi budala yerine koyanlardır onlar...
...çocuklar ise diğerleridir, yaşları ne olursa olsun; bilmeyenler ve idâre edilebilir akıllı olanlar...
...insan fıtratında ilerleyen bir çocuk bile idâre edilebilir akıllı değilken, onlar idare edilebilir akıllı olarak aslında çocuklardan daha zayıf ve acınılacak hâldeki zavallılardır...
...ancak her hâlde yaşlılar bütünü idare etmek zorundadırlar...
...her zerreye hâkim olabilmenin yollarını araştırmalı ve asla taviz vermemelidirler...
...zira bütünün keyfiyeti sadece yaşlılardan sorulacaktır; yaşları ne olursa olsun...
...sırf bildikleri için...
...toplumlardaki yaşlıların sayısı ile bütünün keyfiyeti arasında çok sıkı bir ilişki vardır...
...yaşlılar çoğaldıkça çocukların, dolayısıyla budalaların kukla sayısı da alacaktır...
...o vakit bütünden dostane ezgiler salınacaktır gökyüzüne...
...zerreler asla ihmal edilemezler...
...ve güzel olanı bildikleri zaman kendi borazanlarını bütüne göre öttüreceklerini veya öttürmeyeceklerini de bilirler...
...yaşlıların çocuklarla olan ilişkisi bütünün şarkılarını düzenler...
...gerisi safsatadır...
seçkin deniz
pürüzsüz patikalar
Seçkin Deniz Yazıları
Takip et: @Seckin_Deniz
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
- Seçkin Deniz
- Mustafa Tamer
- Arif Şahin
- Eyüp Kaan
- Ahmet Faruk
- Cemal Çalık
- Şahin Torun
- Naif Karabatak
- Ata Atun
- Tamer Güner
- Mustafa Ege
- Yaşlı Bilge
- Ahmet Haydar
- Alper Selçuk
- Faruk Tamer
- Doğa Toprak
- Khorto Bâri
- Mustafa Eyyüboğlu
- Âkil Ağazâde
- Hakkı Aslan
- Mustafa Ekici
- Biz Kimiz?
- Yıllık Sonsuz Ark Yayın Raporları
- Sonsuz Ark Manifestosu
4 Ağustos 2015 Salı
SA1611/SD284: "bütünün şarkısı" /27.05.2006/ 496. patika
Labels:
Deneme
,
Pürüzsüz Patikalar
,
Seçkin Deniz