(İki kuş vurdu birbirini... birinin yavrusu düştü toprağa diğerinin düşleri)
(Düşlerde kemirdiler birbirlerini... dışarıdan görünen bir tek kanlı dişleri)
***
...virgülün kulaklarında kalan bir tutam gülü tutsam
yorgun argın sürünen bir noktalı virgülle karşılaşıyorum
bir ünlem
kalınlığında çıkıyor tüm sesler; düz, bir ucu hep altta kalan
hüzünler gibi sevinçleri de sıkıştırıyorlar üç noktalara
hep tek nokta koyamama korkusu diyorum, başkaları doldursun
diye bir umut
başkaları daha iyisini yazsın diye
ya da daha kötüsünü yazarlar mı diye coşkuya katılan şüphe
hep bir nokta koyma korkusuna kurban gidiyor
öyle ya da böyle cümleler başlıyor, bitiyor imlâya inat
büyük harflerle yürüyen seslerin ilk harften sonra
küçüldüğünü kimse duymadı
ama hep neden büyük harfle başlamadı diye soran zihinlerin
ucuna tutulmuş karaktersiz itirazlar
neden büyük ya da küçük ayrılmış, kanıksanmış iriliklere ilk
pâye
durup virgülün kulaklarında kalan gülde hangi imlâ var
bizi kim imlâ kılavuzlarına mahkûm bırakıyor
hangi tül kafesli zorbalığın esiriyiz...
***
...bilsek Allah'tan başka kim?...
Khorto Bâri, Sonsuz Ark, 10/08/2015