"Son zamanlarda aldığım bilgi ve edindiğim izlenimlere göre; birçok milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi, parti yöneticisi, bürokratın eşleri bu cemaatte yetişmiş olup, cemaatle irtibatlarını sürdürmekte, eşlerinin haber ve izniyle cemaatin gizli/açık toplantılarına katılmaktadırlar. "
Fotoğraf: Seçkin Deniz, 2012
Ortada açıkça Erdoğan düşmanlığı üzerinden devleti emperyal dümene sokma savaşı veren bir işbirlikçi yapı var. Maalesef bu yapı ağırlıklı olarak din,ahlak,maneviyat,eğitim kisvesi altında örgütlenirken hepimizin sempatisinden istifade etmişti.Bir yanda toplumun değerleriyle savaşan ceberrut devlet zihniyeti, diğer yanda bu devletin baskı ve zulmüne uğrayanlara kapısını açar pozisyonundaki cemaat muhafazakar Anadolu insanının sempatisi üzerinden bu yapının kolayca kökleşmesini sağladı. Süreç içerisinde de iyice güçlenerek devlet içinde, devlet haline geldi.
Bugün artık iyice anlaşıldı ki; ceberrut devlet yapısını var eden zihniyet aynı zamanda her tür terörü de organize edip, koruduğu gibi, bu yöntemle cemaatin adam devşirmesini de kolaylaştırdı. Böylece bu yapı ciddi bir potansiyel üzerinde hareket kabiliyeti elde etti.
Şer güçlerin tümünü aynı kabın içinde eriterek milli devlet karşıtı bir yapı haline getiren emperyal el Erdoğan'ın engeline takıldığı için, ilk olarak ondan başlayarak onun ayakta tuttuğu siyasal organizasyonu ve bağlantılarını yok etmeye çalışmaktadır.
Eğer başarılı olurlarsa, devletimiz, bölgeyi kan gölüne çeviren emperyal güçlerin kontrolüne girecek, ülkemiz bunların çıkarlarına hizmet eden taşeron bir ülke haline gelecektir.
Eğer başarılı olurlarsa, önce ülkemiz bölünecek, sonrasındaysa milletimiz bu emperyal gücün bölgedeki paralı askeri haline gelecektir.
Erdoğan- Paralel Yapı kavgasının özü budur.
Artık bu tablo çok netleşmiş,(beyin özürlüler hariç) tüm halk gözümüzün önünde cereyan eden bu çatışmanın asıl nedeninin bu olduğunu iyice anlamıştır.
Bu iki gücün yani milli güç ile emperyal gücün çatışması iyice şiddetlenmiş ve milli güçler adım adım bu işbirlikçi yapıyı çökertmektedirler. Ancak bir gerçek var ki, bu işbirlikçi yapı uzun yıllardan beri devletin derinlerine girerek kök saldığı için oldukça güçlüdür ve yapı içerisinden söküp atılması hiç de kolay olmamaktadır.
Ne yazık ki; bu kirli yapının bu gücünü gören bir çok Ak Partili, Erdoğan'ın yanında görünürken, aynı zamanda bu gücü yedeğinde tutarak onunla sinsi bir işbirliği sürdürmektedir. Bilhassa Ak Parti'nin birçok bürokratı el altından bu yapıyla flörtünü sürdürmekte, çatışmanın sonucuna göre pozisyon almanın imkanlarını elinde tutmak için bu yapıyla mücadele imkanlarını sinsice engellemekte, yer yer onlarla gizlice işbirliği yapmaktadır.
Basit bir araştırmayla tespit edilebilecek bu işbirliğini ustaca saklayanlar, bu duruma itirazı/tepkiyi paranoya olarak sunma kurnazlığıyla da yapılan işbirliğini örtmekte,maskelemektedirler.
Bunu nasıl becerdiklerine baktığımızda acı bir gerçekle karşı karşıya kalmaktayız.
Devletin ceberrut gücünün şiddetini artırarak Anadolu insanını kucağına düşüren cemaatin iç dinamiğini kadınlar oluşturmaktadır. Kadın potansiyelinin ağırlığı ise, milli/muhafazakar çevredendir.
Vaktiyle, kızlarını okutmak için cemaatin dershanelerini seçen veliler, il dışındaki üniversite hayatlarında da onları yalnız bırakmamış, devletin yurtlarını tekin bulmayan bu ailelerin kızlarını ışık evlerinde barındırırken birer mürid haline getirmişlerdir.
Buralarda barınarak okullarını bitirenlerin çoğunun birinci derecedeki yakınları Ak Parti'de yer almaktadır. Yine bunların yakınlarının bir çoğu bürokraside iyi yerlerdedir.. Bu durumdan istifade eden paralel yapı bu elemanlarını üzerinden Ak Parti üzerinde etki kurmakta ve böylece Ak Parti'nin paralel yapıyla mücadele gücünü zayıflatmaktadır.
Birçok koldan yürütülen çalışmalarda ilk hedefe konulan kişi ise Erdoğan olmakta, iktidarın paralel yapıyla mücadelesi 'Erdoğan'ın her şeye karıştığı, tek adam olmak istediği,onun her şeye müdahalesi olmaması halinde partinin çok daha güçlü hale geleceği' algısı yaratılarak engellenmek istenmekte, o nedenle alttan alta Erdoğan'a tepki oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Son zamanlarda aldığım bilgi ve edindiğim izlenimlere göre birçok milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi, parti yöneticisi, bürokratın eşleri bu cemaatte yetişmiş olup, cemaatle irtibatlarını sürdürmekte, eşlerinin haber ve izniyle cemaatin gizli/açık toplantılarına katılmaktadırlar.
Toplantılarda açıkça Erdoğan aleyhine konuşmalar yapılmakta, Erdoğan'ın yolsuzluğa bulaştığı ve siyasi istikbali için cemaati kurban seçtiği, bu yolla aslında İslam'a, ülkeye zarar verdiği söylenmekte. Burada oluşturulan algı bu kişiler tarafından toplumun diğer kesimlerine, yakınlarında bulunanlara enjekte edilmektedir.
Bu faaliyette bulananların bazılarının Ak Parti'ye oy vermedikleri alenen konuşulmaktadır.
Bu durumu, "Dileyenin dilediği partiye oy verebileceği özgür ve demokratik aile" yapısı diye takdim eden bu kişilerin faaliyetleri durumdan haberdar olan Ak Partili kitleleri olumsuz etkilemektedir.
Eğer bu seçimde bu yaşananlar dikkate alınmaz, öncelikli olarak milletvekilleri ve il yöneticilerinin seçiminde hassas davranılmazsa paralel yapıyla mücadelenin yürütülmesindeki zorluk daha da artacaktır..
Adnan ONAY, 03.09.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazarlar