10 Eylül 2015 Perşembe

SA1740/KY13-AO22: Kürtler'e Sahip Çıkmak

"Bir insanı dini, dili, rengi, soyu, sopu, aidiyeti üzerinden imhaya kalkmak vahşettir ve utançların en büyüğüdür. Bizlere düşen görev Kürtler'e dünden daha çok sahip çıkmaktır."

Fotoğraf: Seçkin Deniz, 2012

Gezide Erdoğan'ı indirmek için işbirliğine giden güçler sokaklara dökülüp "Ak Parti ve Ötekiler" kamplaşması sağlamaya çalıştılar. Bunun motoru ise şiddet oldu. Şimdi aynı şeyi değişik istikametten yaptıkları basınçla oluşturmaya çalışan bu kitle milleti sokağa çekme hesabında.

Bunun ilk çağrısını PKK yaptı ve Kürtler'i sokağa çağırarak güvenlik güçleriyle çatışmaya zorladı. Eğer bunu başarsalardı Güneydoğu kan gölüne dönecek ve bu infial diğer illere yayılacaktı. Kürtler PKK'nın çağrısına itibar etmedi. Böylece PKK halkı yanına alarak bir savaş başlatma imkanına erişemedi.

Şimdi PKK üzerinden yapılamayan, 'Ülkücü' adı altında sokaklara inilip, Kürtler'in iş yerlerine, evlerine, kendilerine saldıranlar üzerinden yapılmak isteniyor. Doğu dışındaki yerlerde Kürtler'e saldırılar yapılarak tıpkı 80 ihtilali sonrası askerin yaptığı gibi Kürtler'in tümünü PKK'nın kucağına itmeye çalışıyorlar. Eğer bu gerçekleşirse ülke Türkler ve Kürtler diye ikiye ayrılacak ve çatışmalar başlatılacaktır.

Ayrıca Kürtçülük üzerinden yürütülen pilot çatışma adreslerinden olan Tunceli'deki aleviler de işi mezhebi çatışma noktasına getirme gayretindeler.

Eğer Alevi/Caferi önderleri ve gerçek ülkücüler olayların içine çekilme oyununu bozarsa PKK ve asıl sahipleri emellerine ulaşamayacaktır.

***
Devletin terörle mücadelesinin önüne geçerek Kürtlere şu veya bu nedenle saldıranlar, onların evine, iş yerlerine zarar vermeye kalkanlar bu ülkeye ihanet içindedirler. 

Bunu yapmanın adına ne derlerse desinler yaptıkları insanlık dışı aşağılık bir iştir. Devlet yetkilileri öncelikle bu gibi şeylere yeltenenlere, PKK ile mücadelede gösterdikleri kararlılıkla cevap vermelidirler.

Bir insanı dini, dili, rengi, soyu, sopu, aidiyeti üzerinden imhaya kalkmak vahşettir ve utançların en büyüğüdür.

Bizlere düşen görev Kürtler'e dünden daha çok sahip çıkmaktır.

***
Kürtler neden Türkiye'den koparak akıbeti kan ve gözyaşı olacak bir belirsizliğe yelken açsınlar? 

Tarihte hep acılar yaşayan bu millet devletleşecek ve bu devlet huzur içerisinde yaşayacak diye hangi Kürt inanır?

Bir kere Kürtlerin, Güneydoğu'da bir devlet kurması, diğer ülkelerdeki Kürtler'le birliğini sağlamak bir yana, kendi aralarındaki çatışmaları başlatır. Bunun nice örnekleri var ve Irak'ın fiilen bölünmesinin ardından ortaya çıkan Özerk Kürt Bölgesi'ne, bölgede en düşman güç PKK'dır. Yani ülkemizin Güneydoğusu'nda bir devlet kurmak için örgütleş(tiril)miş olanlar.

Dört parçadaki -Türkiye, Suriye, Irak, İran-  Kürtlerin birbiriyle huzur içerisinde yaşamaları mümkün görülmediği gibi, bunun gerçekleşmesi için bu dört ülkenin parçalanması gerekiyor.

Bu dört ülke parçalandıktan sonra bölgede kurulacak yeni bir devletin, oluşturulacak yeni yapıların çatışmasız olarak varlıklarını sürdürülebilmesi mümkün mü? Elbette aklı biraz basan bunun mümkün olamayacağını bilir.

Kürtler'in geleceğinin huzur içinde olmasını ancak güçlü bir Türkiye sağlar. Barzani ile gelişen işbirliği Kürtlerin geleceğini daha da aydınlık bir hale getirecekken devreye yeniden PKK'nın girmesi Kürtler'in kaderi üzerinde oyun oynamaktır.

Kürtler bu iğrenç oyunu güçlü bir Türkiye hedefine yönelerek,el ele vererek kenetlenmemiz sayesinde bozacaklardır.

En azından temennimiz bu olmalı..



Adnan ONAY, 10.09.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar


Seçkin Deniz Twitter Akışı