...geçmiş zaman muhabbetleri...
...kişiye ve kişilere dair...
...ülkelere, milletlere ve dahi insanoğlunun tüm geçmişine dair...
...her zaman biraz mayhoş, kekremsi ve buruk tadıyla geçmiş zaman ikindileri konuşulur bolca...
...ve katmerli yüz hatlarıyla acılar...
...en derin izlerin bulunduğu yerlerdir acılar, geçmiş zaman ikindilerinde...
...neden mi ikindi?...
...günün hârı ikindiden sonra düşer de ondan...
...aynı gün ikindiden sonra olanlar, ikindiden önce olanların geleceği, ertesi gün ikindiden önce olacakların ise geçmişidir...
...yatsıya doğru yükselen gecenin hârı, bir yığın sinsilik ile hesap-kitabın dem vakitlerine can verir...
...ikindi o geceye yol verir...
...gece, kendi hârında kavrulan karanlığı ile gerekçesi hazırlanmış olan yarını kurgulamak içindir...
...kurgulanmış tüm ihânetler gecedendir...
...tüm pazarlıklar geceden örgütlenir...
...tüm kahırlar gecede ağırlaşır, zihnin en zayıf hâlini denk tutarak kendiyle...
...tüm geçmiş zaman muhabbetleri gecede iz bulur, haykırışlara doğru...
...isyanlar ve tüm karşıçıkışlar...
...ve gecede düşünür insan...
...gecede keşfeder; geceyi keşfeder...
...geçmiş zaman ikindileri ile geceleri...
...zihnin daimi hükümdârı olan şeyleri büyütürler, muhabbetin her yerinde...
...geçmişin bir yerinde öldürülmüş masumun torunu seslenir...
...köklerine vurulmuş darbeleri ve darbecileri dürtükler mezarlarında...
...bilimadamı küstürür eski bir bilimadamının ölüsünü...
...düşünürler tek tek kayıtlarında tartılır; itilir-kakılır ya da tanrılaştırılırlar...
...ve yaşlılar...
...mışıl mışıl uyuyan gençlerin yaşayacakları günahları yaşamış olmaklığın pişmanlığında, sessizleşirler gecede...
...geçmiş zaman muhabbetlerindeki suçlar bağırırlarken içlerinde onların...
...onlar mahzun ve güçsüzdürler şimdi...
...geçmiş zaman ikindilerine can veren onlar; geçmiş zaman gecelerinin efendileri...
...bir fare kadar değerli bile değiller iken gecede...
...ne kadar yalnızdırlar...
...ne kadar zavallı...
...övünemezler bile, yaşarken övündükleri geçmişleriyle...
...ölüm korkusu tepelerindeyken...
...geçmiş zaman ikindilerine ve şafaklarına değen sevinçleri gördün mü?...
...görünecek kadar çok değiller miydi onlar?...
...bu kadar hâin, vahşi ve merhametsiz geçmiş zaman efendisi varken, geçmiş zamana değecek sevinç mi kalır?...
...her türlü muhabbetin içinden gelip insandan geçen hâz duygusudur muhabbete can veren...
...bu hâz durdukça; kötülükler hâz verdikçe; eriyecek insan, hangi yaşta tütsülerse düşüncelerini kötülükle...
...ve geçmiş zaman muhabbetlerine değen sevinçler hep az kalacak bu gidişle de...
seçkin deniz
pürüzsüz patikalar
Seçkin Deniz Yazıları
Takip et: @Seckin_Deniz
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
- Seçkin Deniz
- Mustafa Tamer
- Arif Şahin
- Eyüp Kaan
- Ahmet Faruk
- Cemal Çalık
- Şahin Torun
- Naif Karabatak
- Ata Atun
- Tamer Güner
- Mustafa Ege
- Yaşlı Bilge
- Ahmet Haydar
- Alper Selçuk
- Faruk Tamer
- Hakkı Aslan
- Doğa Toprak
- Khorto Bâri
- Mustafa Eyyüboğlu
- Âkil Ağazâde
- Mustafa Ekici
- Biz Kimiz?
- Yıllık Sonsuz Ark Yayın Raporları
- Sonsuz Ark Manifestosu
29 Eylül 2015 Salı
SA1818/SD305: "geçmiş zaman ikindileri ile geceler"/ 15.05.2006/ 488. patika
Labels:
Deneme
,
Pürüzsüz Patikalar
,
Seçkin Deniz
,
Sonsuz Ark