"Bir bayram daha kendi koşullarında, kendine has kutlanıp idrak edilip idrak edilemeyip gelip geçiyor işte."
Misafirler, misafirlikler, bayramlığı mahvettiğini fark ettirmeden cepte eriyen çikolatalar belki. Kediler sadece kendilerine ait olduğuna inandıkları bu dünyada insanoğlunun onlar için hazırladığı mangalların etrafında yerlerini alacak daha ateş yakılmadan.
Özellikle taşrada bir çok evin balkonunda, arabaların camında al bayrak asılı olacak. O evlerin bazılarında şehit bazılarında gazi bazılarında yolu beklenenler olacak. İki bayram arasında ya da bayramda düğün olmaz denilse de bir sürü konvoy geçecek kornalar çalarak gece karanlığında.
Çocukları torunlarıyla beraber ziyaretine gelmeden önce dedeler nineler hayatın ne kadar hızlı akıp gittiğini bir kere daha anlayacak. Daha dün gibi kendileri yeni evlilerdi ana babalarına ziyarete gittikleri gün gözlerinin önünde.
Şimdi o ana babayı ancak mezarda ziyaret ediyorlar. Sıranın kendilerinde olduğunu bilerek. Sıranın kendilerinde olmasını, çocuklarının yaşamakta olduğunu bilerek ölmeyi dileyerek.
Bazı dedeler veya nineler kendilerine alınan akıllı telefonla yetinecek bayramlaşmak için.
Çocuklar gelemeyecek, gelemeyecek.
Torunlar için mendil değil artık ama köşede bekleyen harçlık öyle kalacak yine.
Onlar için alınan şeker kapıyı çalan pek de tanımadıkları arka mahallenin çocuklarının payına düşecek.
Akıllı telefon ötüp duracak mesaj geldiğinde. Açıp okumayı beceremeyecek çoğu.
Radyo televizyon programlarında eski bayramların ne kadar güzel olduğu anlatılacak her zaman olduğu gibi yine. Alınan bayramlıkla beraber arefe gecesinden itibaren gözüne uyku girmediğinden bahsedecek orta yaş ve üstü insanlar. Sadece bayramda ancak yeni bir elbise alınabilen yıllar olduğu için o bayramların değerli geldiğini söylemeyecek kimse.
Mekke'de onca yıl sonra yine bir izdiham ve yüzlerce Hacının hayatını kaybettiği haberi, Edirne'de bekleşen Suriyeli mültecilerin görüntülerine karışacak.
Papa Amerikan Kongresi'nde konuşurken Suriye'de küçük bir ordu kuran Rusya Akdeniz'de tatbikata hazırlanacak.
Esat'lı çözüm için gerçekten çok yalan rüzgarları estirilirken varil bombaları düşmeye devam ediyor olacak aynı topraklara.
***
Türkiye bayramı yaşarken bir yandan seçimin kum saati hızla akmaya devam ediyor.
Bayram sohbetlerinde tıpkı geçen bayram seçim sonuçlarının ne doğurduğu tartışması gibi şimdi de yeni seçimin muhtemel sonuçları üzerinde şöyle bir konuşuluyor ister istemez.
Üç parti 7 Haziran'daki sonuçlardan memnun olmalı ki önemli bir değişiklik yapmaya gerek görmüyor. Fiilen seçim sonuçlarını belirleme ihtimali olan tek parti olarak AK Parti yeni listesinde çok sayıda dokunuşla ve 4 Ekim'de açıklanacak somut öneriler içeren bir beyannameyle çıkmaya hazırlanıyor meydanlara.
Bazı analar babalar eti yedi parçaya ayırmaya çalışıyor; bazı ana babalar komşudan akrabadan gelen poşeti alıyor sessizce.
Bir bayram daha kendi koşullarında, kendine has kutlanıp idrak edilip idrak edilemeyip gelip geçiyor işte.
Geride hatıralar bırakarak geçiyor.
İslâm alemi için edilen duaları anlamıyor belki çocuklar.
İçinde bulunduğumuz durumu sezmeleri bile mümkün olmuyor muhtemelen.
Gazze, Mescid-i Aksa, Mina, Şam, Halep kelimelerini çoktandır duysalar da bir anlam veremiyorlar henüz.
Ceplerinde erimiş çikolatayı temizlemeye çalışan annelerinin azarı da keyiflerini bozmuyor hatta.
Çok bunalırlarsa dedelerinin kucağına kaçıyorlar.
Bahçede yavaş yavaş çoğalan kedilere camdan el sallıyorlar.
Kediler istiflerini bozmuyor.
Onlar için hazırlanmakta olan mangalı bekliyorlar hiç umursamadan.
Yaşar Taşkın Koç, 30.09.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Yaşar Taşkın Koç Yazıları
Takip et: @yasartaskinkoc
Sonsuz Ark'ın Notu: Yaşar Taşkın Koç Beyefendi'nin yazılarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 16.07.2015
İlk yayınladığı yer: Yeni Şafak
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yasar_taskin_koc/herkesin-bayrami-2022010