Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Düşleri olmalı çocukların, düşlenmiş ve sonra işlenmiş düşler..."
Bir rotam var bugün, bir de pusulam; açık
denizlerden okyanusa doğru yol alıyorum dostlar. Rüzgarların ruhuna emanet
ettim yelkenleri, pusulaya pek fazla bakmayacağım; bakalım rüzgarlarım rotama ne
kadar hürmet edecek... Biliyorum, rüzgarlar yelkenlerle hoş demler sürüklerler
bazen, bazen de nahoş bir kırgınlık girer aralarına... bugün her iki durum için
de hazırlıklıyım, ama bir rotam var.
Hayatın anlamına dair sürükleniyor
düşüncelerim. Öylesine yalnız bir diziliş ki bu, her fark ettiğinizde bambaşka
bir irkilme sarıyor farkındalığınızı. Daha çok gençlerin adım adım incelen
anlam sorgulamasına bakıyorum bu aralar, bu yolculuk biraz da
bundan... Okyanuslara açılmalı böyle zamanlarda, amaçlar, hayaller ve araçlarla
dolu bir anlam sorgulaması olsun istiyorum.
Öyle olsun ki, çocuk ilk düşünü gördüğünde
kanatsız uçmuş olsun ve her büyüyen adımında düşüne düşüne düşünün
gerçekleşmesini istesin. Bu böyle bir yol işte, rota da bu düştür her zaman...
ama ya düşe düşmemişse bir çocuk? Düşte
uçmamışsa kanatsız, denememişse hiç uçmayı, tatmamışsa kanatsızlığı, nasıl
düşüreceksiniz düşlenmemiş düşün peşine bir insanı?
Bir insan bir amacı yoksa niye yola çıksın ki?
Hangi rüzgar, hangi rota ona yardım edebilir? İster istemez çıktığı hayat
yolculuğunda onu dik ve diri tutan hayalleri yoksa niçin terlesin ki kavuran
güneşlerin altında? Niçin saygı duysun düşlere? Niçin düşlerinden güç alanların
düşlerine hoyrat davranmasın? Onu engelleyecek olan ne?
Düşüne kondurmadığı hak, anlamı nasıl
kovalayacak?
Hayatın anlamı eskiyecek başkalarından gelen
dayatmalar arttıkça.. hayatın anlamı nedir diye soracak amaçsız insan ve
duracak, durduracak kendini; diğerlerini kıskanacak, onlar da dursun isteyecek
ve bunun için çalışacak... Rotası bu olacak sonra ve bütün iblisler ona yardım
etmek için yelkenlerini rüzgarlarla dolduracak.
Ufkun ötesinde bir durak var biliyorum; duranların
yürüyenlere, yürüyenlerin koşanlara, koşanların uçanlara bitmeyen bir öfke
doğurdukları ruhlarının sesleri var o durakta. Ve hançerler hızla inip
kalkıyor, doğruyor diğerlerini... üzülüyorum.
Seviyorum suyun ve teknemin o kendilerine özgü
dostluğunu ve yelkene dokunan rüzgarın güneşin sesine duyduğu saygıyı, onu hiç
incitmeden sıcağı üzerimden sıyırışını izliyorum.
İçim daralıyor zamanın bu akıntısız
duraklarında... Allah'a iyi bir kul olmak düşü gören var mıdır, diye merak
ediyorum... Bu düşün peşine düşen var mıdır, diye düşünüyorum... Çocukken
görülmüş bir düş niye değildir bu, diye soruyorum.
Hayatın anlamına dokunmuş sözcüklerin
hangisinin içinde bencillikten, kıskançlıktan uzak bir ruh var?
Sorularımın şaşkın şaşkın bakan yıldızlara
değmediğini bilsem de ne geceye ne de gündüze bir kusur bulamadığım için derin
derin iç çekiyorum. Bir insan dokunuşu olsun istiyorum yelkenlere uzanmış rüzgarın içinde, rotama yürek versin...
Yaşlılık tam olarak bu olsa gerek... bir insan
dokunuşuna bağlanmış bir gelecekle tasarlanmış insanın ruhu... düşleri de
belirleyen başka bir insanın sesiyle, bakışıyla dokunuşu...
Sorgulayan dostların karamsar ve hüzünlü
bakışlarını hatırlıyorum. Koylarda ağırladığım dostların gözlerinden bağıran
karamsar o eski çocukların sesi çığlık çığlığa kulaklarımda. Hayatın anlamını
eskimiş bulan dostlarım, size ne verebilirim bilmiyorum teselliden başka;
teselli işte benim rotamı emanet ettiğim rüzgarlar ve işte aklım ve işte
sözlerim.
Koyların hayatın anlamını eskiten
alışkanlıkları vardır, belki biraz uzaklaşmak gerekiyor zamandan, insanın tanrı
olmadığını anlayabileceği başka zamanlara doğru yürümek gerekiyor...
Düşleri olmalı çocukların, düşlenmiş ve sonra
işlenmiş düşler... Büyüdüklerinde çoğunlukla mahvolmuş düşleri olsa da ellerinde, bu düşlerin ruhu her zaman onardığını bilmek gerek. Cennet düşlemek nasıl iyi
geliyorsa çocukluktan uzaklaşan insanın günahkâr ruhuna, hayatın anlamını
cennete sürüklemek de bir düştür, iyi gelir belki insanın ruhuna.
Şimdilik yol alıyorum dostlar, yoldan yazarım
sizlere... Hayatın eskimiş anlamları değişmeyecek, bunu hiç unutmayın siz, olur
mu?
Yaşlı Bilge, 19.10.2015, 00:36, Sonsuz Ark, Peynir Gemisi'nden, Sınanmış Renkler 32
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.