"Sözün özü Amerikayı yeniden keşfe gerek yok. Hepimiz; her basın kuruluşunun belli görüşleri olduğunu, orada çalışanların da bu görüşler doğrultusunda hareket etme zorunluluğu olduğunu biliyoruz."
Rahmetli Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu'ya yöneltilen suçlamalardan biri nereye gittiği belli olmayan silahlardı. Söylemediler nereye gittiğini. O silahların Kıbrıs'a geleceği yıllar sonra ortaya çıktı.
Geçtiğimiz yıllarda katıldığımız Medya Forumu'nda Enis Berberoğlu konuşmacıydı. Anlattıklarını asla unutamam.
"Körfez savaşında görevli muhabirdim. Tek damla kan görmeden binlerce savaş haberi yaptık. Haberlerimizi ankesörlü bir telefondan aktarırdık. Telefonun başında da bir asker dururdu. Asker anlattıklarımızı beğenmezse tak diye düğmeye basar, konuşmayı keserdi. Sonra da sınırdışı edilirdiniz!!!"
Unesco'nun bu konudaki raporuna girmeye, devletlerin kendi güvenlik ve bekaları için havuz sistemi kurduklarını, haberleri eledikten sonra yayınladıklarını anlatmayayım.
Hatta çok geriye de gitmeyeyim, CNN, daha geçen hafta düşüncesinden dolayı muhabirini işten uzaklaştırdı. Unutanlar için haberi hatırlatayım;
"Dünyaca ünlü Amerikan CNN televizyonu, "Basın özgürdür" sözünü rafa kaldıran bir girişime imza attı. CNN'in muhabiri Elise Labott, ABD Temsilciler Meclisi'nin Suriyeli ve Iraklı mültecilerin ülkeye kabülünü zorlaştırmasını eleştirince işinden oldu. Sosyal medyadaki hesabından "Özgürlük Heykeli ıstırap içinde başını eğdi" diyen Elise Labott, iki hafta işte uzaklaştırıldı."
Sözün özü Amerikayı yeniden keşfe gerek yok. Hepimiz; her basın kuruluşunun belli görüşleri olduğunu, orada çalışanların da bu görüşler doğrultusunda hareket etme zorunluluğu olduğunu biliyoruz.
Yurdagül Atun, 27.11.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Medya,