11 Aralık 2015 Cuma

SA2176/Sonsuz Ark-YD-24: Prof. Dr. Atun: “İnsan hakları, ders olarak okutulmalı”

Prof. Dr. Ata Atun'un Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi'nde Yaptığı İnsan Hakları Konuşma Metni
10 Aralık 2015, Dünya İnsan Hakları Günü 



Prof. Dr. Ata Atun, KKTC’de, insan hakları konusunda büyük sıkıntılar olduğunu söyledi. “Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı yaygınlaşırken, para kazanma hırsı ile üretim sektörlerinde çeşitli kimyasalların kullanımı artarken, sağlıksız denilebilecek koşullarda üretim yapılırken insan haklarından bahsetmek zor” diyen Atun, insan haklarının devlet eli ile korunmasına, denetlenmesine ve sürdürülebilir olmasına gereksinim duyulduğunu ifade etti. “Hiçbir konu İnsan haklarından daha önemli olamaz” diyen Atun, İnsan Hakları konusunun ders kitaplarına dönüştürüp ilkokullarda okutması gerektiği vurguladı.

Güney Kıbrıs’ın da insan hakları konusunda kuzeyden farklı olmadığına işaret eden Atun, Kıbrıslı Türklerin 1955-1974 döneminde kötü günler yaşadıklarını belirterek, “Yaşattıkları kötü günler, elimizden aldıkları insan hakları ve uyguladıkları soykırımı ele alırsak, o dönemde görev başında olan Rum yöneticilerin insan haklarından pek nasiplerini almadıkları net bir şekilde görülmektedir” şeklinde konuştu.

İnsan Hakları Derneği, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla dün bir konferans düzenledi. Prof. Dr. Ata Atun tarafından Lefkoşa AKM’de verilen konferansta “Kıbrıs’ta İnsan Hakları” irdelendi.

Kişilerin, güncel hayatın süratli ve heyecanlı akışında kendi yaşamlarının dışına çıkamadığını ve başka kişilerin yaşamlarını, hakları, uğradığı haksızlıkları, sorunları teğet geçebildiklerini ifade eden Prof Dr. Ata Atun, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan vahim olayların etkisinin kısa süreli olduğunu ancak kurbanların ailelerinin bu acıyı yaşamaya devam ettiklerini kaydetti.

Toplumların duyarlılık açısından farklı tepkiler gösterebildiğini söyleyen Atun sözlerini şöyle sürdürdü:  

“Ankara garı önünde meydana gelen terör olayında hayatını kaybeden soydaşlarımızın sayısı yüzü geçmişti. Basında yazılan yazılar, TV’lerde gösterilen çekimler, yapılan yorumlar en fazla bir hafta sürdü.  Olayın dışında kalan bizlerin açısından Ankara’da yaşanan bu olay bir müddet sonra beynimizde sıradanlığa indirgenmiş olsa da aile bireylerinden bir veya birkaç tanesini kaybetmiş aileler için bu olay tam bir facia düzeyine çıktı ve yaşattığı travma da halen sürmekte."



“Fransızlar ile Kıbrıs Türkleri arasındaki İnsan Hakları anlayışındaki farklılık…”

"Buna karşın Fransa’nın başkenti Paris’te yaşanan terör olayında aile fertleri kurşuna dizilenlerin dışında diğer konu ile ilgisi olmayan kişiler de halen yas tutmaya devam ediyorlar. Olayın geçtiği yere her gün çiçekler konmakta, mumlar yakılmakta, ülkenin çeşitli yerlerinde dini ayinler yapılmakta, anma törenleri düzenlenmekte. 

Fransız hükümeti o gün başlattığı Olağanüstü Hal şartlarını da aradan haftalar geçmesine rağmen halen devam ettirmekte. İnsan Hakları ve Kıbrıs konusunda bu iki olayın değerlendirilme tarzı yeterli bilgiyi vermekte.  Fransızlar ile Kıbrıs Türkleri arasındaki İnsan Hakları anlayışındaki farklılık bu örnekte iyice görülmekte. İşimize geldiği vakit İnsan Hakları olduğunu yüksek sesle vurguluyoruz, gelmediğinde ise aklımızdan uçup gidiyor.”  

 “Suç oranımız arttı”

"KKTC’de, “Örnek insan yetiştirme” konusunda ciddi sıkıntılar olduğuna vurgu yapan Prof. Atun şöyle konuştu: “Bugüne değin maalesef kendimize özgü bir eğitim sistemi ve müfredatı yaratabilmiş değiliz. Bunu, ülkemizde gittikçe artan ve artış trendi içinde olan suç işleme oranı ile görmek mümkündür.  

Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı yaygınlaşırken, para kazanmak hırsı ile üretim sektörlerinde de çeşitli kimyasalların kullanımı artarken, gıda üretimleri sağlıksız denilebilecek koşullarda yapılmaktayken insan haklarından söz etmek zor.  Artık her yönü ile insan haklarının devlet eli ile korunmasına, denetlenmesine ve sürdürülebilir olmasına gereksinim duymaktayız. Hiçbir başka konu insan haklarından daha önemli olamaz.”

“Rum kesimi de farklı değil”

Kıbrıs’ın Rum tarafının da İnsan Hakları konusunda Kuzeyden farklı olmadığını belirten Atun, “Rum Kesiminde de İnsan hakları sıkıntılı durumda. KKTC II. Cumhurbaşkanına yapılan haksız saldırı, geçen ay içinde Kıbrıslı Türklere yapılan saldırılar, Rumların Suriyeli göçmenlere karşı tutumları kabul edilebilir düzeyde değil. 1955-1974 dönemine geri dönüp bakarsak, biz Kıbrıslı Türklere yaşattıkları kötü günler, elimizden aldıkları insan hakları ve uyguladıkları soykırım döneminde görev başında olan Rum yöneticilerin İnsan haklarından pek nasiplerini almadıkları net bir şekilde görülmekte” dedi.

“Çok yol almaya gereksinimiz var”

İnsan hakları konusunda kat edilecek çok mesafe olduğunu vurgulayan Atun sözlerini şöyle tamamladı: 

“Belli ki “İnsan Hakları”, “Ortak Yaşam” ve “İnsanları önemseme” konusunda daha çok yol almaya gereksinim duymaktayız. İnsan Hakları konusunu ders kitaplarına dönüştürüp ilkokullarımızda okutmamız gerekmektedir. İyi, dürüst ve ideale yakın insanlar yetiştirmek için Uzakdoğu ülkelerinde uygulanan eğitim sistemini kendimize uyarlamalı, İlkokuldaki birkaç yılı sadece “örnek insan nasıl olunur” eğitimine ayırmalıyız. İnsanlarla iyi geçinme, ortak yaşam kuralları, sağlıklı yaşam, temiz çevre, yeşil bir dünya yaratmak, cıvıl cıvıl bir doğa oluşturmak ve suç işlemeden yaşam sürdürme konularını bilimsel bir şekilde ders kitaplarına aktararak çocuklarımıza bu eğitimi vermeliyiz.”



Seçkin Deniz, 11.12.2015, Sonsuz Ark ,Yayın Dünyası'ndan, 

               

Seçkin Deniz Twitter Akışı