17 Aralık 2015 Perşembe

SA2210/KY43-BRŞ1: Breaking the Silence - Sessizliği Kırmak: İsrailli Kadın Askerlerin İtirafları - İtiraf 25-26

“Bizimle gönül birliği bulunan, Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’te Eylül 2000 tarihinden itibaren görev yapmış askerlerin itiraflarını topluyor ve yayınlıyoruz.” 
Taciz, Yağma, Aşağılama, Dayak, İşkence, Özel Mülklere Verilen Zararlar…

“Bu, ayrıca var olan gerçekliği bildiği halde inkar eden inatçı çoğunluğa karşı da bir dik duruş. Bu, İsrail toplumuna ve liderlerine, çalışmalarımızın sonuçlarını değerlendirmek için acil bir çağrı.”

Kadın Askerlerin İtirafları- Women Soldiers Testimonies

İtiraf 25


İsim: ***|Rütbe: Teğmen Birim: Hebron Bölgesel Tugay / Tıbbi Kolordu | Yer: Hebron


Ağır yaralı insanlar üzerinde her türlü deneyi yapmayı istiyorlardı. Demek istediğim, doktorlara ve sağlık görevlilerine sadece pratik yapabilmeleri için apaçık çok geç olduğu halde resisütasyon yapmayı denemek.


Ne demek istiyorsunuz?

Ciddi bir şekilde yaralı bir adam, kan kaybı had safhada, ümit yok. Ya da bilmiyorum bile zaten ölü bir bedendi. Raporlar… doktor ölümü onaylamaya karar verirse, bunu o an yapar ve daha fazla tedavi uygulanmaz. Eğer bir şans olduğunu söylerse, devam ederler. Ama bazen belirsizlik olurdu.


Entübasyon pratiği, acil cerrahi müdahaleler gibi daha fazla tedavi gerçekleştirmek için, ölüm resmen gerçekleştiği halde ölümü onaylamazlardı. Bu tür saha prosedürleri. Bazen doktorlar vakadan dönüp gelir ve ‘Evet, zaten ölmüştü, ama biz bazı entübasyonlar denedik’ derdi ya da başka bir şey. Pratik. Onu kurtarmaya çalışmak değildi bu, elimizde öldü. Pratik.


Filistinlilerden bahsediyoruz, bu durumda olan yerleşimciler yoktu?


Hayır. Sadece Filistinliler.


Bunu duydunuz ve hiçbir şey yapmadınız?


Hiçbir pozisyonda her hangi birini suçlamak yoktu. Doğru mu yanlış mı diye denetleyecek. Verilmiş görevdi. Pratik? Tamam, pratik yapmakta sorun yok. Demek istediğim, hiçbir yerde her hangi bir eleştiri seslendirilmezdi. Hepsi hoş karşılanırdı.


***

İtiraf 26

İsim: ***|Rütbe: Teğmen| Birim: Binyamin Bölgesel Tugay | Yer: Binyamin Bölgesel Tugay HQ


Bizim üste –ben öyle diyorum- bu ağıl vardı. Üssün diğer kıyısında, küçük bir alıkoyma hücresi, küçük bir avlusu olan bir kulübe, savaş odasının karşısında.


Ne üssü o?


Beit El at Binyamin Bölgesel Tugayı. Şimdi, tutuklamalar olduğunu söylediklerinde size, bizim bölgemizde tutuklanmış olan tutukluları güvenli bir şekilde tutulmalarını sağlamaktı tutuklama görevi. Bunun gibi bir şey. Her neyse, orada her zaman tutuklular vardı ve ne zaman  savaş odasından saçmalıklarla çıksak, dışarıdaki avluda insanlar olurdu.


Etrafı çevriliydi?


Evet, fakat açık. Demek istediğim, onlar bizi görür, biz onları. Bazen gözleri bağlı olurdu bazen olmazdı. Gözleri bağlı olmadığında dışarı çıkmak istemezdik. Bu can sıkıcı olurdu. Bize duyurarak hakkımızda konuşurlardı ve ıslık çalarlardı. Oldukça sıkıcı bir durumdu.


Bir keresinde bir tutuklama görevinde, hangi taburda olduğunu hatırlamıyorum ve çocuk, demek istediğim bu asker çocuk tutukladığı kimseyle ne yapacağını bilmediği için onu harp-odasına getirmişti. Vardiyada dört kızdık, belki daha az, subay yoktu ve gece yarısıydı. Gözleri bağlı, elleri zincirlenmiş olan bu tutukluyu öylece getirmiş ve bize ne yapılması gerektiğini sordu.  Çığlıklar vardı ve kızlardan biri ağlamaya başlayıp bayıldı.


Neden?


Çünkü birine insanlık dışı muamelede bulunduğunda, Hitler savaş odasına girmiş gibi algılanır. Bunu basitçe bir insanın tutuklanması olarak karşılamadık. Rutinin dışında her şey, bir patlama oluyor. Korkmuştuk. Ona bağırmaya başladık: Ne yapıyorsun? Onların buraya sokulmasına iznin yok.


Şimdi bu tutuklu orada duruyor, gerçekten utanç verici ve korkutucuydu. Çünkü Arap veya İsrailli veya Rus olmasının önemi yok, biri gözleri bağlı ve elleri zincirli geldiğinde bu ürkütücüdür. Kabul edilebilir bir muamele değil bu, ister teğmen ol ya da başka bir şey. Bir kimseye insanlık dışı muamele edilmesiyle ilgili sorunum var, hangi ırktan veya cinsiyetten veya ne olursa olun fark etmez, gerçekten üzülürüm.


Bir anlık sinir bozukluğundan sonra fark ettim  -biri bağırıyordu, tutuklanmış olan bu kimseyle ilgili öylesine bir korkuydu ve onun bir şey yapıp yapmadığını bilmiyordum, orada duruyordu ve herkes bağırıyordu ve o haklarıyla ve ne yapması gerektiğiyle ilgili bir bilgisi yok- bu beni gerçekten üzmüştü. Orada gözleri bağlı birinin duruyor olmasıyla ilgili ilk şokun ardından paniklemeyen tek kişiydim.


Bir tepki olarak, biraz aşırı..


Evet, fakat unutmayın ki bu siz bilmiyorken olup bitiyordu. Arkadaşım Gazze’de görev almıştı ve orada onun üssüne girip kendilerini patlatan teröristler vardı. Bu yüzden, bir asker hakkında hiçbir şey bilmediğin biriyle geliyor, belki de o… Her neyse, oldukça stresliydi. Ama benim için, bilinmeyen sebeplerden dolayı birinin gözaltına alınması travmatikti.



<<Önceki                 Sonraki>>




Birsen Şöhret, 17.12.2015, Sonsuz Ark, Konuk-Çevirmen Yazar, Çeviri


Çevirmenin Notu: Çevirideki kesik, kekremsi ifadeler, röportajlardan yazıya aktarılan orijinal metne sadık kalındığı için, olduğu gibi çevrilmiştir. 


Orijinal Metin:

Seçkin Deniz Twitter Akışı