13 Ocak 2016 Çarşamba

SA2339/KY37-AZ43: O Bombayı Patlatan Delinin Ortakları: Hamaney-Beşar...

"İslam coğrafyasına Suriye zemininde Rusya’yı yerleştiren, yetinmeyip Çin’i de çağıran İran’ı, iyi tanımak için Kuzey Kore’ye de uzanmamız gerekiyor..."


Kore yarımadasının kuzeyinde yaşayan bir deli var, adı, Kim Jong-un. Garip bir ülke Kuzey Kore... Dünyanın en katı diktatörlüğü olarak anılan, “önce ordu” ilkesiyle yönetilen bir devlet. 25 milyon nüfusu var, ordusu, 1 milyon 200 bin personeliyle Çin, ABD ve Hindistan’dan sonra en kalabalık ordu!.. Ordu istediği an 9.5 milyon personele çıkabiliyor!.. 9 bin kilometre menzilli balistik füzelere ve nükleer silaha sahip...

Ülke, bütün kaynaklarını silahlanmaya yatırınca 1995-1998 arasında açlık yaşadı, 2.8 milyon insanın bu açlıkta öldüğü tahmin ediliyor. Günümüzde de nüfusunun yüzde 28’i açlık sınırında yaşayan, az beslenme ve kölelik düzeyinde yaşam koşulları nedeniyle nüfusu düzenli olarak gerileyen bir talihsiz insanlar ülkesinden söz ediyorum, daha ne anlatayım...

Ülke diktatörünün tek bir hedefi var, Amerikan yönetimi tarafından adam yerine konulup, görüşmek... Geleneksel destekçileri belli: Çin ve Rusya... Amerika’yı kaşımak için berbat bir nükleer oyun oynuyor, son marifetini dün yaşadık, bu kez “hidrojen bombası” patlattı!..

Bombaları küçülttüğünü, balistik füzelerine yerleştirebileceğini de söylüyor. İnsanlık açısından berbat bir durum, düşünün, Hitler’in hidrojen bombası olduğunu...

En yakın dostu, İran

Kuzey Kore’nin başkenti Pyonyang’da büyükelçilik açmış bölge ülkesinin İran olması tabii ki tesadüf değil. İran ve Kuzey Kore, “Amerikan düşmanlığı zemininde” el sıkışmış “doğal müttefikler...” İlişki, 1979 Humeyni Devrimi sonrası başladı, İran-Irak Savaşı’nda Kuzey Kore, İran’ın bir numaralı silah kaynağıydı...

İran-Kuzey Kore ilişkisini giderek “ittifaka” dönüştüren gelişme, Kuzey Kore’nin balistik füze ve nükleer teknolojisini İran’a transferi oldu.

Kuzey Kore’nin “Büro 99” olarak adlandırılan Askeri Teknoloji Birimi elemanları yaklaşık 30 yıldır Tahran’da görev yapıyor.

İran, uranyum zenginleştirme ve balistik füze programlarını bu elemanlar sayesinde yürüttü. Kuzey Kore İran’a, yer altına saklanmış askeri tesis yapılandırılması bilgisini de aktaran ülke.

Nitekim, İran’ın EMAD füzelerinin yeraltı depolarını dünyaya duyurmasından bir gün sonra Kuzey Kore de yeraltında hidrojen bombası patlattı...

Bütün bu süreçte, İran’dan akan nakit paranın Kuzey Kore’deki diktatörlüğü ayakta tutan önemli unsurlardan biri olduğunu söylememe gerek var mı...

Ve tabii ki, Suriye...

Suriye’deki Baas rejiminin Kuzey Kore ittifakı İran’dan eski, 50 yıla dayanıyor... Yine füze sistemleri ve nükleer çalışmalar zeminli bir süreçten söz ediyoruz. İsrail savaş uçaklarının Suriye’nin doğusunda, 2007’de tahrip ettikleri gizli nükleer santral, Kuzey Kore damgasını taşıyordu ama insanlık bu ittifakın kimyasal silah üretmesini engelleyemedi, sonuçlarını da birlikte yaşadık... Bu arada, Kuzey Kore’nin Yonbyong kentinde bulunan nükleer reaktörün benzerinin Suriye topraklarına İran’ın parasıyla inşa edilmeye çalışıldığını ve bu reaktörün nükleer bomba üreten yapıya sahip olduğunu da hemen hatırlatalım...

İran, Kuzey Kore ile bu ilişkisini kullanarak dünya güçlerini bir masada karşısına dizdi ve dünyadan istediğini elde etti... Diktatör Kim’in suçu ne, onunla da oturup konuşsunlar, istediği tavizleri versinler, insanlık olarak toplu çöküşe birlikte yürüyelim...

İslam coğrafyasına Suriye zemininde Rusya’yı yerleştiren, yetinmeyip Çin’i de çağıran İran’ı, iyi tanımak için Kuzey Kore’ye de uzanmamız gerekiyor...

İran-Suudi gerginliği füzelere dayanıyor

Konu, bir Vehhabi-Şii gerginliği değildir, iki devletin Ortadoğu’daki bilek güreşinin  vardığı çok “kritik” bir noktadan kaynaklanıyor. İran, Yemen üzerinden çok tehlikeli bir oyuna girdi.

İran, Yemen’i, Kuzey Kore teknolojik desteğinde ürettiği ve artık tüm dünyaya sergilediği balistik füze deposuna çevirdi.  Nedense, Riyad dünyaya pek duyurmak istemiyor ama Suudi toprakları günde en az iki kez balistik füze saldırısına uğruyor. Ülkenin güneyindeki askeri üslere dönük İran yapımı Kahır-1 ve R-17 balistik füzeleriyle saldırılarda çok sayıda üst düzey Suudi subay öldü, hava kuvvetleri ağır kayıplar verdi. Özellikle El-Zafer üssüne dönük İran yapımı SS-21 füze saldırısı yüzlerce askerin ölümüne yol açtı...

Yani...

İran, Ortadoğu savaş denklemine artık füzelerini sürmüş durumda... EMAD füze depolarını sergilemesi de gövde gösterisi...

İran ve Suriye’nin Asya’nın diğer ucundaki müttefikleri ise “nükleer bombayı füzeye yerleştirecek konuma geldim” açıklaması yapıyor...


Tamamı için lütfen tıklayınız...

Ardan Zentürk, 13.01.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Ardan Zentürk Yazıları
 








Sonsuz Ark'ın Notu: Ardan Zentürk Beyefendi'nin çalışmalarının, 'bir bölümü verilerek kalanını ana siteye linkle yönlendirme' formatı ile yayınlanması için onayı alınmıştır.  Ek olarak aşağıda yazının kaynağı ve aktif linki verilmiştir. Seçkin Deniz, 06.09.2015


Yazının İlk Yayınlandığı Yer: Star Gazetesi: 

http://haber.star.com.tr/yazar/o-bombayi-patlatan-delinin-ortaklari-hamaneybesar/yazi-1080785

Seçkin Deniz Twitter Akışı