20 Ocak 2016 Çarşamba

SA2372/KY37-AZ45: Ceset Stratejilerinin Hâkim Olduğu Kalıcı Savaşa İlerliyoruz

"Bu çatışmalar, bizi, savaşa alıştırıyor, yaşam biçimimizin barış zeminli olmaktan çıkmasına neden oluyor, yaşadığımız kentin bir yerinde kanlı bir hesaplaşma yaşanırken, kendi mahallemizde hiçbir şey olmamış gibi yaşamamıza yol açıyor..."


1989 yılının Temmuz ayı sonlarında, Kosova’daki çatışmaları izlerken karşılaştığımız o Sırp kalabalığı gördüğümüzde rahmetli Savaş Ay, sevgili Coşkun Aral ve ben, Hitler’in ruhunun 2. Dünya Savaşı’ndan yalnız 45 yıl sonra insanlığın üzerinde şekillenmeye başladığını tahmin edemezdik. 

Sırp faşist lider Slobodan Miloşeviç’in Kosova Savaşı’nın 600’üncü yılı nedeniyle Gazimestan Anıtı önünde yaptığı ve Balkanlar’daki tüm etnik/dini gruplara tehdit yüklü konuşmadan dönen o kalabalığın bugünlere kadar uzanan etkisini anlamamız için de çok erkendi...

Avrupa, Yugoslavya Savaşı’nda etnik/dini çatışmaya ve devletlerin yeniden “tek-kültür” zemininde şekillenmesine izin verdi, bugün Irak-Suriye coğrafyasında yaşadığımız kanlı öykünün başlangıç noktasını yarattı...

İnsanlık, Sırp faşistlerin toplama kamplarını, o kamplarda açlıktan ölen insanları, çocuk ve kadınlara dönük eziyeti son Balkan Harbi’nde yaşadı, trajedi 1991’de başladı, 2001 yılında sonlandı.

Balkanlar’da sonlandığına inandığımız etnik/dini çatışmaların Irak ve Suriye’ye taşındığını izledik. Bu arada Myanmar’da Budistler Müslüman kesmeye başladı, Afrika’ya yeni hesaplaşmaların tohumları atıldı... Bir yalan üzerine kurulu Irak’taki ABD-İngiliz işgali, arkasında bir milyon insanın öldüğü Sünni-Şii Savaşı’nı bıraktı, aynı savaş bugün Suriye’ye yayılarak sürüyor...

Bosna Savaşı’nın Srebrenitsa’sı ile Suriye’nin Madaya’sı arasında ne fark var?

Hiçbir fark yok... İnsanlık, Yugoslavya dağılırken girdiği etnik/dini hesaplaşmaların bir başka etabını yaşıyor o kadar...

...Ve yarın Avrupa’nın kapılarına dayanmış milyonlarca insanın bir sosyo-siyasal değişimin tetikleyicisi mi, yoksa, yeni bir soykırımın zavallı kurbanları mı olduğunu henüz bilmiyoruz...

Gördüğümüz, “gelişmiş” toplumların “çağdaşlık” iddiasının korku ve ırkçılıkla yok olmasından başka bi’şey değil...

Kapitalizm savaşı kalıcı kıldı

CIA’nın özel fonlarından destekle Samuel P.Huntington’a 1996 yılında Medeniyetler Çatışması’nın neden yazdırıldığı anlaşılıyor. Kapitalizm, bir dünya savaşı değil, “Birbirinden bağımsızmış gibi görünen” ama süreklilik gösteren çatışmalar arzu ediyor.

Bu çatışmalar, bizi, savaşa alıştırıyor, yaşam biçimimizin barış zeminli olmaktan çıkmasına neden oluyor, yaşadığımız kentin bir yerinde kanlı bir hesaplaşma yaşanırken, kendi mahallemizde hiçbir şey olmamış gibi yaşamamıza yol açıyor...

İstanbul’un Sultanahmet’inde canlı bomba patladığı gün, İstanbul Borsası’nın günü yüzde 1’lik yükselişle kapatması, döviz piyasasında düşüş yaşanması bunu açık bir işareti.

Savaşlardan artık borsalar bile etkilenmiyor...

Merak etmeyin... Bizleri büyük bir hesaplaşma, ne bileyim bir “3’üncü Dünya Savaşı” beklemiyor, o, “finansal kapitalizmin” çıkarlarına aykırı. Küresel ekonomide insanlığın yarattığı toplam yıllık servetin yarısına el koyan yüzde 1’lik azınlık hepimizin “küçük ve dağınık” savaşlarla oyalanmamızı istiyor...

Rusya zavallı bir hayalin peşinde

Putin, boş yere, dünyanın bir kez daha iki kutuplu olmasının ve kendine ait alanda imparatorluğunu kurmanın yollarını arıyor, büyük ve gerçekleşmesi imkansız bir hayal...

Rusya, Yugoslavya Savaşı’nda Sırp faşist Miloşeviç’in yanında yer alıp, yüzbinlerce insanın kanının dökülmesine neden olmuş, şimdi de aynı işi Beşar müttefikliğiyle Suriye’de tekrarlayan zavallı bir ülke...

Emperyalistler, çıkardıkları kanlı bir savaştan ellerini temizleyerek çıkmak istediklerinde Rusya’yı çağırıyorlar!..

Bir yönüyle baktığınızda, Latin Amerika/Meksika’nın uyuşturucu kartelleri, DAEŞ, Putin’in oligarkları ve George W. Bush gibi bir felaketten sonra Donald Trump’ı da çıkarmayı başaran Amerikan “egemen güçlerinin” birbirinden ne farkı var?..

Hepsi, kara paraların ve “ceset stratejilerinin” üzerinde şekillenmiş pespaye yapılanmalar...

Pentagon Suriye-Irak’taki hesaplaşmanın en az 10 yıl süreceğini söylüyor, bu Yugoslavya Savaşı’nın süresi kadar...

Bittiğinde bilin ki, bir başka coğrafyada yeni bir çatışmanın temeli çoktan atılmış olacak...

Hepimiz, Vladimir Putin’in ne kadar başarılı bir katliamcı olduğunu kısa zamanda anladık... Tarih affedecek mi, hayır...

Ama en anlamlı çıkışı, Paris ziyaretinde Suriye muhalefetinin koordinatörü Riad Hicab “Tarih Obama’yı affetmeyecektir” sözleriyle yaptı... Hicab, korkunç kumpası yaşadı ve belki de son bir çığlık attı...



Tamamı için lütfen tıklayınız...

Ardan Zentürk, 20.01.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar

Ardan Zentürk Yazıları
 








Sonsuz Ark'ın Notu: Ardan Zentürk Beyefendi'nin çalışmalarının, 'bir bölümü verilerek kalanını ana siteye linkle yönlendirme' formatı ile yayınlanması için onayı alınmıştır.  Ek olarak aşağıda yazının kaynağı ve aktif linki verilmiştir. Seçkin Deniz, 06.09.2015


Yazının İlk Yayınlandığı Yer: Star Gazetesi: 

http://haber.star.com.tr/yazar/ceset-stratejilerinin-hakim-oldugu-kalici-savasa-ilerliyoruz/yazi-1082243

Seçkin Deniz Twitter Akışı