"Çok feciydi çok, öğle böyle değil, gözlerine inanamıyor insan; kendisini bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi, sanki başka bir gezegene gitmiş gibi garip hissediyor, fakat felaket etkileniyor."
İlkokul
sıralarına oturmadan önce Çavuşbaşı'nda sayımızı hatırlamıyorum, ama 5-6
ufaklıktan oluşan ve çete gibi dolaşan bir grubun içindeydim. Evden uzak
mahalle ve sokak aralarında dolaşır, salak salak gezerdik.
Sonrası
tam bir facia oldu benim için, -ha burada
yolda yürümesini de bilmezdim, kaç defa önüme bakmadığım için elektrik direğine
çarptığımı hatırlamıyorum bile-, mahalle İlkokulu'na hiç de istemeden
yazıldım, -aslında mahalle okulu olduğu
için değil, okula gitmeye hazır olmadığım için isteksizdim- tüm bunların üstüne
oldukça esmer tenli, fötr şapkalı adaşım olan öğretmen benim sınıf öğretmenim
olunca, bana da okuldan her gün kaçmak kalmıştı; ta ki anneme yediremediğim ve
bir ton dayak yediğim güne kadar.