8 Mart 2016 Salı

SA2590/SD393: Sonsuz Ark’ta Bir Araştırmacı-Gazeteci: Yıldıray Oğur

"Meslek etiğine verdiği değeri bize hissettirdiği için Yıldıray Oğur Beyefendi’ye Sonsuz Ark ve okurları adına teşekkür ediyorum." 


Gazetecilerin ya da totalde medya çalışanlarının medya kartellerinin kıskaçları arasında birer kişilik ve kimlik sahibi meslek erbabı olarak yetişmesinin imkânsız olduğu bir devirde, doğru-objektif ve araştırmaya dayalı haberciliğin, köşe yazarlığının çok değerli olduğunu düşünüyorum. Çünkü meslek etiği denen bir şey varsa, bu etik zorunlu olarak bir kişiliği ve kimliği de zorunlu kılıyor. Ve tabi bu zorunluluk kendisiyle beraber bir çıkar çatışmasının tarafı hâline gelmemeyi de dayatıyor.

Vahşi ve acımasız orman kanunlarının geçerli olduğu, ancak bunun tam aksine çok hassas ve insan haklarına odaklı olması gereken bu çok önemli alanda başarı da bir anlamda dik durmayı ve ilkelerini çiğnetmemeyi gerektiriyor. Tabi eğer başarıdan kasıt kartel patronlarının çıkarları doğrultusunda bir lejyoner olarak davranmak değilse.

Türkiye 2002’den bu yana tasfiye edilen vesayet sistemleri ile mücadele ediyor. Gazetecilerin daha özgür gazetecilik yapabileceği bir ortam da her türlü vesayet kuşatmasından ve bağımlılığından uzakta mümkün olacağı için, tüm medya çalışanlarının da bu vesayet savaşında bağımsızlığa destek vermesi beklenirdi. Çünkü oy kullanan halkın, çarpıtılmamış gerçekliğe dair fikrinin olabilmesi için doğru haber alması şarttı.

Medya da büyük bölümüyle karmaşık vesayet sisteminin bir parçası olduğu için halk doğru haber alma hakkını yeterince kullanamadı ve doğrudan hayatına yansıyan olumlu-olumsuz gelişmelerle kararlarını vermeye başladı. Medya itibar kaybını saklayacak durumda değildi. Çünkü bu yapı yaklaşık 150 yıllık mazisiyle bir çarpıtma ve aldatma sanatına dönüşmüş bir iş olarak vesayet sistematiğinin sürmesine hizmet eden dördüncü bir güçtü.

Medya elbette kendi ruhundaki çarpıklığı içeriden bilen ve buna tepkili olan çok değerli çalışanlarına da sahipti. Ve zaten halkın iradesi karşısında vesayet geriletilebilmişse bunun için halkı doğru bilgilendirmeyi meslekî namus meselesi olarak gören gazetecilerin ve televizyoncuların ve bir takım medya şirketlerinin katkısı da büyüktü.

Araştırmacı gazeteciliğin en iyi örneklerinden biri olan Yıldıray Oğur Beyefendi, bir cümlelik yazışmamız sonrasında, 33. Konuk yazarımız olarak 6 Temmuz 2015 Pazartesi günü yayınladığım SA1495/KY33-YO1: Açık Renkli, Tenteli SporAraba'nın Şoförü başlıklı yazısıyla başladığı serüvende 78 yazısı ile bize destek verdi. Bunun için daha doğrusu meslek etiğine verdiği değeri bize hissettirdiği için Yıldıray Oğur Beyefendi’ye Sonsuz Ark ve okurları adına teşekkür ediyorum. 


Yıldıray Oğur Belgeselleri olarak etiketlediğim bu değerli çalışmaların kara propaganda ürünü fabrikasyon haberlere karşı okuyucuları doğru bilgilendirdiğine bizzat şahidim. Tarih elbette bunları kaydedecek ve halk adına halkın ve devletin ortak çıkarları adına yürütülen çabanın karşılıksız kalmayacağını da not edecek.

Sonsuz Ark çıktığı sonsuza doğru yolculuğunda kişiliği, kimliği mesleğine olan saygısı net olan dostlarla yürümeye devam edecek.


Bu vesile ile Yıldıray Oğur Beyefendi’ye ve ailesine sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir hayat diliyoruz.


Seçkin Deniz, 08.03.2016, Sonsuz Ark, Eleştiri, Teşekkür

Seçkin Deniz Twitter Akışı