"Yeter ki iste, Kainat Suriyelier Günü bile ilân ederiz. Geceleri bütün ülkelerde gökyüzüne mahzun bir Suriyeli çocuğun siluetini dahi yansıtırız."
Değil mi ki 1857'de 40 bin dokuma işçisi kadının grevini kırmak için saldıran polis 129'unu öldürdü, ama Birleşmiş Milletler ancak 120 yıl sonra bunu resmileştirebildi… Dünya Suriyeliler Günü de ancak elli yıl sonra akledilebilecektir.
Bir başka Clara Zetkin çıkıp Suriyeli milyonların yaşadığı acı, ölüm, sürgün, açlığı… denizlerde boğulmayı, çöllerdeki naylon çadırlarda nefessiz kalmayı, unutulmuş hücrelerde açlıktan ölmeyi, modern çağdaş Batılı başkentlerde itilip kakılmayı hatta tecavüze uğramayı… yirmi birinci yüzyılda bir insanın başına gelmesini asla tahmin edemeyeceğiniz ne kadar kötülük varsa hepsini yaşamış bu insanların yaşadıklarını ölümsüzleştirecektir.
O gün yaşayıp bu resmileşmiş, küreselleşmiş anmayı görenler birbirine Suriye işi hediyelik eşyalar alıp verecek. Suriye işi dediğime bakmayın, muhtemelen Çin'de Tayvan'da üretilmiş şeyler olacak her dükkanda karşınıza çıkanlar. Ucuz, her keseye göre yani…
Parası olanlar tabii ki antika olanı, vintage olanı; olmayanlar çakma veya yeniden üretilmiş olanları, replikaları satın alacaklar.
Nasıl ki ne Zetkin ne yakın arkadaşı Rosa Luxemburg böyle bir girişimin sonunun kapitalizme daha fazla hizmet eden yeni bir araca dönüşmesini öngörmediyse ölüp gitmiş Suriyeliler anısına dikilen süslü ve gerçekten anekdotlara sahip mermer sütunların hatırası da bir şeye yaramayacak.
Zetkin kalp krizinden ölürken Moskova'da veya Luxemburg yenik ordunun faşistleri tarafından nehir kenarında darp edilip kurşunlanıp o nehre fırlatılırken Dünya Kadınlar Günü'nün dönüşeceği şeyi hâyâl bile edemezdi şüphesiz.
Ne mutlu bize ki hepsini öngörebiliyoruz.
Dünyanın çektiği acılardan çekeceği acılara açılan yolların simülasyonunu yapabiliyoruz.
Üç kuruşa satılacak Tayland etiketli Suriye elbezi kadar sahte de olsa yapabiliyoruz şimdiden.
Suriyeli sanatçıların keşfi, Nobel'i kazanması bir tanesinin, modada Şam rüzgârları… hepsi yaşanacak kısa bir süre bu vesileyle.
Birleşmiş Milletler'de o gün özel oturum yapılacak.
Bütün bu acayiplikler, bütün bu gerçeği bir avuç değersiz incik boncuğa değişmeler her kuşak için yeniden ve yeniden üretilecek.
Bunun altını çizen kitaplar ve filmler aynı sistem içinde tekrar kullanıma sunulacak.
Dünyada kadın cinayetleri artarken 8 Martlarda nasıl kısa bir mola bile verilemiyorsa Dünya Suriyeliler Günü'nde de dünyanın bütün Suriyeleri benzer acıları yaşamaya devam edecek.
Sıra hangi Suriye'deyse artık.
Piyango kime vurduysa…
Birleşmiş Milletler niye o kadar bekleyecek ki acaba?
Kim bilir?
Belki elli yıl sonra petrol ve doğalgazın değeri, ihtiyaç olarak değeri, kullanımı hızla tükenmeye başlamıştır ondan.
Yoksa vicdan dediğin şey elli yıl değil elli saniye beklemene gerek bırakmayacak bir otomatik saat. Elini belli belirsiz ister istemez düşünmene gerek bırakmadan göğsüne doğru kaldırıp oraya bastıran şey vicdan.
Ama petrol veya doğalgaz öyle mi ya?
Onun üretimi, üretiminin ele geçirilmesi, tüketimi, değeri, pazarı, piyasası, borsası daha bin türlü alengirli numarası var.
Yüz milyon yılda onca dinozorlar başta nice canlı toprak altında bekleyip dönüştü bu yağlı vıcık vıcık leke bırakan şeye.
Onun yolları var, hatları var, boruları var… var oğlu var.
Ve tabii bir de ömrü var.
Vicdanın ömrü yok ama petrolün, doğalgazın var.
Bi bitsin ömrü, bi kullanılacak veya para edecek halden düşsün, bi çöpe atalım, unutalım onunla yaşadığımız onca macerayı, bi üç beş yüz milyarderin kasasını şişirebilir olmaktan çıksın bak o zaman daha ne Dünya Suriyeliler Günü ilân edeceğiz.
Yeter ki iste, Kainat Suriyelier Günü bile ilân ederiz. Geceleri bütün ülkelerde gökyüzüne mahzun bir Suriyeli çocuğun siluetini dahi yansıtırız.
Yeter ki o gün gelsin… yeter ki petrol doğalgaz ve onun bütün varyasyonları bi çıksın hayatımızdan.
Sonrası kolay…
Yaşar Taşkın Koç, 10.03.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Yaşar Taşkın Koç Yazıları
Takip et: @yasartaskinkoc
Sonsuz Ark'ın Notu: Yaşar Taşkın Koç Beyefendi'nin yazılarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 16.07.2015
İlk yayınladığı yer: Yeni Şafak
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yasartaskinkoc/dunya-suriyeliler-gunu-2027310