"Elbet bunu genelleştirmek yanlış olur, ama yaygın tablo bu.."
Siyasilerin çok şey bildiğini sanmayınız.
20 yıl aşkın sürede yüzlerce siyasiyle tv programı yaptım. Öyle cahil belediye başkanları, milletvekilleri, bakanlar ve hatta daha üstü siyasiler gördüm ki, sıradan birilerinden pek farkları yoktu.
Mesela, denekle, derneği aynı sanan siyasilerle karşılaştım.
Bir eski bakan 3 kişiyi zor kaldıran asansörümüze 5 kişiyle binince uyardığımda "İnişi kolay olur" demiş sonra da asansör dibe vurmuş, apar topar camı kırarak bakanı dışarı almıştık. Meğerse adam kalp hastasıymış..
Bir zamanlar ülkenin kaderini elinde tutanlardan biri olan bir siyasiyle Kıbrıs konusunda yaptığım program en zor programlarımdan biri olmuştu. Program esnasında anladım ki, bu kişi görevinden ayrıldıktan sonra olup biteni adeta hiç izlememiş gibiydi.
Siyasilerle yaptığım programların birçoğunda 'yanlış rakamlar, uydurma yasalar, sokak iddialarını gerçek diye sunmalar vs' çoğu kez havada uçuşuyordu.
Geçmişin özetini çıkardığımda rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki; bu ülkede siyasiler yeni bilgiler edinmeye ihtiyaç duymuyor ve günübirlik bilgileri siyaset yapmak için yeterli görüyorlar.
Siyasetin imtiyazlı alan olarak toplumun her kesimini baskıladığı bir sistemde bu tablo kaçınılmazdır.
Elbet bunu genelleştirmek yanlış olur, ama yaygın tablo bu..
Bunun neden böyle olduğunun birden fazla cevabı olmalı..
Akademisyenlerin bile kitap okumadığı bir ülkede siyasilerin yeni şeyler öğrenmeye ihtiyaç duymaması anlaşılabilir, ama doğru görülemez. Zira gelişmelere uygun çözümler üretmek, isabetli kararlar vermek için siyasilerin bilgilerini her daim yenilemelerine ihtiyaç var..
Adnan ONAY, 17.03.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar