18 Mart 2016 Cuma

SA2642/KY13-AO58: HDP ve Dokunulmazlık

"Onların dokunulmazlıklarının kalkması ve yargılanmaları sağlanamazsa halkın bu devlete meclise olan güveni iyice sarsılacaktır."


HDP, Kürt Sorunu'nun giderilmesine ön ayak olacak, Türkiye demokrasisinin gelişmesine katkı sunacak, ülkenin genel değerlerini kucaklayacak çağdaş bir parti olarak değerlendiriliyor, bu yönde umut veriyordu. Sanılıyordu ki, HDP , Öcalan'ın silahsız çözüm önerilerini Kandil'e taşıyacak ve böylece PKK' nın silahsızlanması için aktif rol oynayacaktı.

Bir süre böylesine bir  görüntü vererek Ak Parti iktidarını ve kamuoyunu oyalayıp, aldattılar. Zaman geçince anlaşıldı ki, ülkemizin düşmanlarıyla işbirliği yapan ve ülkeyi kan gölüne çevirmek isteyen Kandil baronlarının emirleriyle hareket ediyor, Öcalan'ı da bu doğrultuda yönlendirmeye çalışıyorlardı. Sadece bununla yetinmiyor, G.Doğu'da ayaklanma başlatmak için  hazırlık yapan örgütün elemanlarına her türlü  imkanları sağlıyor ve HDP’li belediyeleri örgütün emrine amade yapıyorlardı.

Ayrıca, ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen radikal sol örgütlerin yanı sıra, paralel yapı, her tür örgüt, parti, sivil görüntülü dernekler, vs. ne varsa hepsiyle gizli ilişki yürütüyorlardı.

S.S.Önder'le Gezi'nin işaret fişeğini patlatan ve Öcalan'ın müdahalesiyle sinsi planlarını devreye sokamayan HDP'nin eş başkanı Demirtaş, alttan alta bu işleri planlayanlarla işbirliğini geliştirdi, Suriye'de olup bitenleri kullanarak bölgede örgütün hakimiyetini pekiştirmek için 6-8 Ekim olaylarına destek vererek halkı esir almaya çalıştı.

HDP, seçimlere bu atmosferle girerek hem silahla oy devşirdi, hem de arkasına aldığı kuyruğu dışarıdaki medya sayesinde şeytani yüzünü barış ve umutla örterek Batı'dan da oy aldı.

Barajı kolayca aşarak meclise girdi ve Kandil'in bölgeyi ele geçirmesi için yaptıracağı ayaklanmaya imkan oluşturma hesaplarıyla iktidara karşı gerilim politikasını tırmandırdı ve böylece çatışmaların başlamasını,örgütün Bölgeyi ele geçirme projesinin yürürlüğe girmesini sağladı.

Eğer bu gün G.Doğu bölgesinde hainlerin saldırısıyla karşı karşıya isek bunun müsebbibi Kandil, uygulamaya koyucusu ise HDP'dir. O nedenle HDP olup bitenlerden Kandil kadar sorumludur.. 

HDP, terörün sonlanması umuduyla aldığı oyları terörün artması ve Bölge'nin savaş alanına dönmesi yönünde kullanmıştır.

Bu saatten sonra hala HDP'den barış yönünde umudu olanlar varsa aklına şaşmak gerek! HDP, açıkça, barışa değil, savaşa odaklanmış bir parti pozisyonundadır.

O nedenle bu partiyi bu konuma sürükleyerek Bölge'yi savaş alanına çeviren başta Demirtaş olmak üzere, kimi HDP’liler hesap vermelidirler. 

Onların dokunulmazlıklarının kalkması ve yargılanmaları sağlanamazsa halkın bu devlete meclise olan güveni iyice sarsılacaktır.

Bunların yargılanmalarının sağlanmasıyla silahtan medet umanların da hayalleri suya düşecek, barışçı çözüm yollarına destek verenler artacaktır.



Adnan ONAY, 18.03.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar

Seçkin Deniz Twitter Akışı