“Her akıllı insana düşen,
şartlara ve kişilere kapılıp alt kültüründe muhkem tuttuğu basit, sıradan ve
küçük reflekslerle konuşup davranmamaktır.”
Tarih bu
kadar çok entrikacıyı, entrikayı ve bu kadar çok safı, goygoycu-yaygaracı-kavgacı
taraftarı bir arada görmüş müdür, sanmıyorum. Günümüz sosyal medya fırtınası
böyle tuhaf bir zaman aralığında tuhaf şeyler görmemizi sağlıyor.
Bir haber düşüyor sosyal medyaya, doğru mu fabrikasyon mu, belli olmadan hır-gür eşliğinde korkunç bir hastalık, laf yetiştirme hastalığı başlıyor ve birkaç saat sonra bu sayıklama dolu gürültü kesiliyor; konu az sonra internet medyasına haber olarak yasıyor ve böylece resmiyet kazanıyor. Peki sonuç?
Bir haber düşüyor sosyal medyaya, doğru mu fabrikasyon mu, belli olmadan hır-gür eşliğinde korkunç bir hastalık, laf yetiştirme hastalığı başlıyor ve birkaç saat sonra bu sayıklama dolu gürültü kesiliyor; konu az sonra internet medyasına haber olarak yasıyor ve böylece resmiyet kazanıyor. Peki sonuç?
Sonucu
düşünen yok. Oysa, herhangi bir bilimsel çalışma sonucu veya sonuçları çok net
bir şekilde ortaya koyabilir. Akademisyeninden bürokratına, gazetecisine,
vekiline, esnafına, hukukçusuna kadar herkes alt kültürünün yerleştirip
sabitleştirdiği kimliğinden ne buluyorsa taşıyor ekranlara. Bu kadar açık ve
bol bir malzeme ile ne sonuçlar çıkarılmaz ki?
‘Yerleşik
davranışların isyanı’ mı, ‘kimlik-kişilik erozyonu’ mu, ‘değerlerin yozlaşması’
mı, ‘alt kültür kodlarının benzeşme hızında ideolojik farksızlık’ mı, ‘din-kültür
skalasının birey ve toplum üzerindeki izlerin geçiciliği’ mi, ‘başkalaşım
geçiren alt kültür’ün egemenliği’ mi… sonuçlar artık ne tür başlık altında
değerlendirilir, karar uzmanların…
İnsanın
bilinçaltında birikmiş olan ne varsa en küçük idarî kontrol zaafı ile gün
yüzüne çıkıyor ve insanlar, statülerine, rollerine ve asıl kişiliklerine aykırı
olarak tepkisel davranabiliyorlar… İnsanlarımızın sinirleri bozuk ve bu tuhaf
bir şekilde hastalıklı sonuçlar üretiyor olsa da, pek dikkat çekmiyor.
Misal,
tarihin en büyük ihanet şebekesinin lideri olduğu iddia edilen Fetullah Gülen,
bu durumun baş sorumlularından olduğu halde, insanları ve psikolojilerini parmağında
oynattığı halde, bütün suçu, ‘delirmiş’ olduğunu iddia ettiği topluma
yükleyebiliyor. Toplum delirmiş çünkü kendi ihanet şebekesini desteklemiyor,
yargıya karşı korumuyor. Bu böylesine irrasyonel, abuk bir şey ve toplum da bu
oyuna kurban olmak için tüm saflığını kullanarak onun gündemi belirlemesine
izin veriyor.
Başka
bir misal; Reis-Hoca (Erdoğan-Davutoğlu) ayrımını kışkırtan Türkiye karşıtı
yerli-yabancı koalisyonun kurduğu tuzağa uygun olarak, aynı saftirik
megalomanlar en küçük stratejik bir ‘söz veya eylem’de hemen ‘Reisçiyim-Hocacıyım’
paranoyaklığı ile ortalıkta serlevha sahibi gibi dolaşıp duruyorlar. Ahmak;
Reisçi olsan ne Hocacı olsan ne, sonuçta
tuzağa düşmüşsün işte saçmalayıp duruyorsun.
Biri
Cumhurbaşkanı, diğeri Başbakan; neredeyse her gün konuşuyorlar, aralarında
sorun olsa bir şekilde çözmeye mecburlar, başka seçenekleri yok. İşte Davutoğlu
2014 Ağustosu’ndan beri Başbakan ve Erdoğan’ın çizdiği yoldan zerre kadar
sapmış değil; ama sen en küçük fırsatta bar bar bağırıyorsun.
Sahi ne olması gerekiyor sence? Bırak biraz
kamuoyunu etkilesinler, biri Ak desin
diğeri Kara, sonuçta ülkeyi yönetenler onlar; baktın senin fikrine muhtaçlar o
zaman kalk onları birleştirmeye doğru konuş, yaz, çiz, uyar; çünkü ikisi de
insan ve ikisi de zaaflara sahip. Akıllı ol yani, Hak’tan yana ol!
Laf yetiştireceksin,
taraf belirleyeceksin ve bunu ilan edeceksin, peki sonra? Hangi fitneye su
taşıdığını da anlayabilecek misin? Davutoğlu ne yapabilir mesela Erdoğan’ın
onayı olmadan, hiç düşündün mü? Başbakan olurken nasıl bir başbakanlığın onu
beklediğini bilmeyecek kadar saf mıydı Davutoğlu?
Daha
başka bir misal; CHP ve HDP arasında sanki fark varmış gibi ve bu iki parti
halk için çalışıyorlarmış gibi yorum yapıp duruyorsun. Bu iki partiden sadır
olan cümlelere, ahlakî temelle bakıyor ve çıldırıyorsun… De fukara akıl,
verdiğin tepkilerle onlardan farkın mı kalıyor? Maksatları belli senin edep
sınırlarını zorlamak ve seni kendilerine benzeterek eritmek, psikolojisi
çökmüş, düşünmekten âciz tipler üretmek.
Oysa senin bir sürü işin var; mesleğin, ilgi alanın, entelektüel yeterliliğin… ama sen sürekli laf yetiştirmekle meşgulsün ve ruhunu gündelik akıntılara satıyorsun, entrikalara kapılıyor ve tam da onların istediği gibi davranıyorsun.
Oysa senin bir sürü işin var; mesleğin, ilgi alanın, entelektüel yeterliliğin… ama sen sürekli laf yetiştirmekle meşgulsün ve ruhunu gündelik akıntılara satıyorsun, entrikalara kapılıyor ve tam da onların istediği gibi davranıyorsun.
Her
akıllı insana düşen, şartlara ve kişilere kapılıp alt kültüründe muhkem tuttuğu
basit, sıradan ve küçük reflekslerle konuşup davranmamaktır. En azından
küfürbaza kızıp küfürbaz olmamaktır, entrikacıya uyup entrikacı olmamaktır. Tabi,
entrikayı çözüp anlatmak başkadır, entrikacıyı taklit edip entrikaya kurban
olmak başka…
Neyi
nasıl yapacağını bilmeyen insanların birer saatli bomba gibi ne zaman
patlayacakları da belli olmaz.
Herkes
yerli yerince sosyal akıntıdan etkileniyor, bence en önemlisi sosyal akıntının
kalitesini düşürecek şekilde yazıp çizmemektir, çünkü muhaliflerle
aradaki kalite farkı azaldıkça muktedir olmanın iyi bir şey olmadığını
düşünmeye başlıyor insanlar.
Hükümet
ve Devlet yetkililerine şunu hatırlatmak isterim. Topluma tuzak kuranlara karşı
toplumu koruma göreviniz var; güven vermek ve güven verici açıklamaları zamanlı
olarak yapmakla mükellefsiniz, diğer ertelenemez tedbirleri de almaya
mecbursunuz.
Ben
uyarıyorum, dileyen önemser, dilemeyen önemsemez. Bütün dünya manyakça bir yola
girmiş durumda, insanlar birbirini öldürüp, taciz edip duruyor. Bir yerlerde
bunu izlemekle görevli olan ve tedbir üreten birileri olmak zorunda.
Türkiye Toplumu’nun insanlara değer veren altkültürü
başkalaşım geçiriyor ve kalitesi gün geçtikçe düşüyor ve her meslekten insan
başkalaşım geçirmiş ve bir tehdit hâline gelen bu altkültürün egemenliğine kolayca mahkûm
olabiliyor.
Durum vahim…
Arif Şahin, 06.04.2016, Sonsuz Ark, Şaşkınların Tarihi 71