17 Nisan 2016 Pazar

SA2767/KY1-CÇ230: Pazar Yazıları 21

"Sevgili kârîlerimin (okuyucularımın) inanılmaz baskıları karşısında yelkenleri indirip yazmam isteklerine boyun eğdiğimi itirafla:)"


PAZAR YAZILARI -21-


Not 1- Âşinası olunan bir sesin bozunumun kişiyi tedirginliğe sürüklemesi doğal olduğu kadar olağandır da.
Not 2- Baklagilleri zerzevat sınıfından bilmek yahut zerzevat sınıfına sokmaya kalkışmak beyhudelikten öte saçmalıktır 
Not 3- Her saçmalık istendik sonuçlara gebe değildir.
Not 4- Olası bir ihtiyatsızlığı cama çarpıp duran bir sineğin eyleminin doğurabileceği kadar bir sonuç bile doğuramaz sanısı belki de insanlığın tek yanılgısı olagelmiştir, olagelecektir.

COŞUMSALLIK ÜZERİNE AYKIRI OLMAYAN TEZLER
- ya da beklentiler üzerine yapılacak uslamlamaların yerindeliği üzerine öneriler-

İmdi muhterem kârî (okuyucu) bilesin ki ne ki yarım kalmıştır bir şey ve o şey ve ahlayıp ahlatılmaya neden olmaktadır sende yazıklanacak, kınanacak, ötelenecek, kaçınılacak, görmezden gelinecek durumdasın demektir. 

Bir sabah kalktığında o meftun olduğun kahve kokusunu kahveden hâlâ alıyorken çaydan aynı kokuyu almanla başlayan tuhaflıklar dizisi –diyelim ki katı diye bildiklerin sıvıya dönüşmüş sıvılar hala bildiğin gibi sıvı, diyelim ki dün yattığında gece dediğin, gece bildiğin yine gecedir yine gece denmektir de gündüz bildiğine de gece denmektedir, gece bilinmektedir, diyelim ki, ruhunun derinliklerinde sana acı veren, seni hüzünlendiren, seni kaygılandıran, seni iğrendiren, seni korkutan, seni bunaltan ne varsa yerli yerindedir de seni neşelendiren, seni güldüren, seni sevince boğan, seni hoşnut eden, seni mutlu mesut eden, seni hazza gark eden, seni raks ettiren, seni türküler söylemeye, şiirler yazmaya iten ne varsa acı veren olmuştur, hüzünlendiren olmuştur, kaygılandıran, iğrendiren, korkutan, bunaltan olmuştur- sen de bir tedirginlik, sen de bir korku, sen de bir ürperti doğurması ne kadar doğru ve olağan ise orada kalman, durman, ayak diremen o kadar yanlış ve olağan dışıdır. 

Dönüşen ve dönüştüren olduğunu unutmuşsun demektir. Bu dahi kendini unuttuğunun bir imi, bir göstergesidir. Ya da sen hiç kendinin farkında olmayanmışsın demektir. Ahlayıp ahlatmanın keyfine susamış biriymişsin demektir.

Ey muhterem kârî (okuyucu) pes mi edeceksin imdi? Dövünmekten, ağlayıp sızlamaktan başka bir şey gelmeyecek mi elinden. Doğrudur dahlin olmadan dönüşmüştür, bütün olup biten sen uyurken olmuştur ve fakat işte uyandın. Direnmeyecek misin? Pes edip onaylamayı mı seçeceksin? 

Bak bu tehlike yok değil hani. Hani ahlayıp ahlatmayı seçmek ne kadar tehlikeli ise pes edip uyum sağlamak da o kadar tehlikelidir. Dönüşen ve dönüştüren olan olmaktan çıkmaktır. 



Cemal Çalık, 17.04.2015,  Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Pazar Yazıları

Pazar Yazıları
Cemal Çalık Yazıları

Seçkin Deniz Twitter Akışı