‘Demokrasi yerelde başlar’. En küçük yerel birim de muhtarlıktır. Cumhurbaşkanımızın muhtarlarla görüşmesinin asıl amacı, en küçük yerel birimle görüşmektir.
Halkı ilk kez Cumhurbaşkanlığı köşkünde görmemiz, 30 Ağustos 2014 resepsiyonunda oldu. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir uygulamayla her kesimden insan Çankaya köşküne davet edildi. Resepsiyona katılanlar arasında yedi ilden yedi muhtar da vardı. Cumhurbaşkanlığı makamı Beştepe Külliyesi’ne geçtiğinde ise bu uygulamanın devamı olarak nitelendirilebilecek muhtarlar buluşmaları gündeme geldi.
Aday olduğundan itibaren farklı bir cumhurbaşkanı olacağını defalarca dile getiren Erdoğan, her hafta 400 muhtarı Külliye’ye davet etmeye başladı. Ülkenin her bölgesinden, her ilinden muhtarlarla buluşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem birebir görüşerek onlarla istişare ediyor, hem de gündemi değerlendiriyor. Muhtarlar Buluşması başta şaşkınlığa sebep olsa da aslında yeni bir olay değil.
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yken de muhtarlarla bir araya gelip halkın nabzını tutuyordu. Sanılanın aksine değişik siyasi görüşten muhtarların katıldığı, toplumun kılcal damarlarına nüfuz etmenin en etkili ve pratik yollarından biri olan Muhtarlar Buluşması’nın 21.si geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Yapılan planlama ile 5 yıl içinde tüm muhtarların davet edilmiş olması hedefleniyor.
Biz de Cumhurbaşkanının davetiyle Beştepe Külliyesine giden, havasını teneffüs eden muhtarlarla görüştük. Beştepe’de başlarından geçenleri anlattılar. Külliyeye gitmelerinin üzerinden zaman geçse de, heyecanları hala tazeydi.
CEMİL TOLAK (Küçük Çamlıca Mahallesi Muhtarı)
"Muhtarlar ilk kez 30 Ağustos 2014 resepsiyonunda köşke davet edildi. Çankaya Köşkü’nde yapılmıştı resepsiyon. 7 ilden 7 muhtar gitti. İstanbul’dan da Sayın Cumhurbaşkanımızın mahallesinin muhtarı olarak ben davet edildim. Toplumun her kesiminden insanlar vardı orada. Çok gurur duydum o tabloyu görünce. Güzel bir ortam oldu, kaynaştık. 2. Muhtarlar toplantısında da Külliye’ye gittim. Bir de Ramazan resepsiyonunda Cumhurbaşkanımızla aynı masada yemek yedim. Üç kez gitmiş oldum Cumhurbaşkanımızın makamına. Manevi yönden çok güzel duygular hissediyorum. Anlatılmaz, yaşanır o duygular."
KENAN BİRİNCİ (Üsküdar Muhtarlar Derneği Başkanı ve Kuleli Muhtarı):
"Cumhurbaşkanımızın muhtarlar buluşmasına davet aldığımızda gerçekten çok heyecanlandık. O dönemde Külliye’yle ilgili karalayıcı haberler yapılıyordu. Külliye’yi görmek, hakkında fikir edinmek beni heyecanlandırdı. Muhtarın, kaymakamın, valinin bile bir makamı var fakat bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı’nın resmi makamı yoktu. Çankaya Köşkü Cumhurbaşkanının konutuydu, burada resmi kabullerini de yapıyordu. Burası Türkiye’ye itibar kazandırdı. Külliyeye gittiğimizde Sayın Cumhurbaşkanımızla bir arada olmak, muhtarlara verdiği değeri bize hissettirmesi, bizim arkamızda durması özgüvenimizi artırdı. O dönem, muhtarlıkların kalkacağı söylemi yoğun olarak dolaşıyordu. Ama Cumhurbaşkanımız muhtarların arkasında durduğunu, bu kurumun daha çok gelişmesi gerektiği mesajını verdi. Bizi çok heyecanlandırdı, teşekkür ediyoruz."
Böyle bir hizmet dünyada yoktur
İRFAN GÜNER (Üsküdar Bulgurlu Mahallesi Muhtarı ve İstanbul Muhtarlar Federasyonu Kurucu Üyesi):
"Külliye’ye gittiğimizde çok heyecanlıydık. Ülkemiz adına gurur duyduk. Gerekli bir yapıydı Külliye. Yabancı bir misafir geldiğinde, hiçbir eksik olmadan burada ağırlanıyor. Külliye’ye gittiğimizde önce bizi içeri alıp ağırladılar. Sonra toplantı salonuna geçtik. Cumhurbaşkanımız geldi, konuşma yaptı. Alt taban ile üst tabanının birleşmesi olarak görüyorum ben bu buluşmayı. Daha önceden belirlenen kişiler, bayan muhtarlarımız, muhtar yöneticilerimiz Cumhurbaşkanımızın masasına oturdu. Kusursuz bir servis vardı. 500 kişilik misafir, aynı anda yemeğe başlayıp aynı anda bitirdi. Böyle bir hizmet dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bir saat kadar sürdü yemek. Yemeğin ardından bölge bölge fotoğraf çekimi yapıldı. Cumhurbaşkanımıza Üsküdarlı muhtarlar olduğumuzu söyleyince, bizimle biraz daha özel ilgilendi. Gururlandık."
CAN CUMURCU (Üsküdar Çengelköy Mahallesi Muhtarı):
"Hakikaten fevkalade bir ortam. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Medyada Külliye’nin 1 milyar dolara yapıldığı yazıldı. Biz büyük bir devletiz. Bir milyar dolar harcamışız, nedir ki? Bugün Kraliçe’nin sarayına sadece 5 milyar dolarlık tadilat yapılıyor. Niye onlar konuşulmuyor? Biz bu kadar aciz miyiz? Cumhurbaşkanını ölümsüz zannediyorlar herhalde. Hiç o makamı bırakıp gitmeyecek, gitse de peşinden götürecek zannediyorlar. Külliye’ye davet ederek onure etti bizi. Ülkenin bir numarasıyla aynı sofrayı paylaşıyorsunuz, harika bir duygu. Çok heyecanlandık, mutlu olduk."
Her masada bir danışman oturuyor
Sevda Dursun: Muhtarların külliyeye gitmesinin somut olarak nasıl bir faydası var?
KENAN BİRİNCİ: "7 Şubat’ta Üsküdar’da, muhtarların dünü, bugünü, geleceği konulu bir sempozyum yaptık. Bu sempozyumda bir takım kararlar alındı. Muhtarlar günümüz olsun istiyorduk. 19 Ekim, muhtarlar günü olarak kutlanıyor artık. Bunlar hep Cumhurbaşkanımızın muhtarlara verdiği destekle oldu. Zannediyorum bundan sonra muhtarların önü biraz daha açılacak, muhtarlık kurumu daha iyi bir yere gelecek."
CEMİL TOLAK: "Medyada çok konuşulan meşhur büyük masada Cumhurbaşkanımızla iftar açıyorduk. Mahallemizin sorunlarını söyleme fırsatım oldu. O da beni dönüş yolunda uçağına davet etti. Özel uçağında güzel bir sohbetimiz oldu. Mahallenin sorunlarını ilettim. İlgilendi sağ olsun."
CAN CUMURCU: "Külliye’ye gittiğimde Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’la yemek yedim. Bir sürü özel sorun paylaştım. Hiçbirini bilmediğini söyledi. Eksik bilgiler aktarılıyor kendilerine. Yemek yerken hepimiz Cumhurbaşkanımızla olamıyoruz, ama her masaya bir danışman oturuyor. Sorunlarımızı danışmanlara iletiyoruz. Ayrıca sorunlarımızı not yazarak da iletebiliyoruz."
Sevda Dursun: Külliyeye isteyen herkes gidebiliyor mu?
İRFAN GÜNER: "Herkes gidebiliyor. Cumhurbaşkanlığından derneğimizi arayarak Muhtarlar Buluşması’na daha önce gelmeyen muhtarlar arasından katılmak isteyenlerin adını istediler. Kenan Başkanımız da herkesi arayıp gitmek isteyip istemediğini sordu. Farklı siyasi görüşten olanlar da gidiyor Külliye’ye. Ama gitmek istemeyenler de oluyor. Üsküdar muhtarları olarak şanslı muhtarlarız. Cumhurbaşkanımızın yaşadığı yer olduğu için, sorumluluğumuz daha fazla."
Sevda Dursun: Muhtarların sıkıntılarına gelecek olursak, halkı ilgilendiren veya kendinizi ilgilendiren ne sıkıntılar yaşıyorsunuz?
CEMİL TOLAK: "Şimdiye kadar muhtarın protokolde yeri yoktu. İlk defa 30 Ağustos 2014 resepsiyonunda oldu. Orada toplumun her kesiminden insanlar vardı. Ben o sahneyi görünce duygulandım, gözümden yaş geldi. O mekanın halkın olduğunu hissettim. Sorunlarımız benzer aslında. Küçük Çamlıca Mahallemizin imar sorunu var. Ama bu sorun maalesef Üsküdar genelinde olduğu için halledilemedi."
Muhtarların yetki sorunu var
KENAN BİRİNCİ: "Muhtarlar mahallenin annesi, babası, abisi, kardeşi, kısacası her şeyi. Fakat ellerinde yetki yok. Bir takım yerlere bağımlısınız. Vatandaş kapısının önünde aydınlanma yanmayınca size geliyor. Siz yetkili kurumlara bildiriyorsunuz. Üç gün geçip de yapılmadıysa vatandaş yine sizi arıyor. Bildirdim diyorsunuz ama “sen muhtarsın kardeşim çöz işimizi” diyor. Sanki her şey bizim elimizde. 1920’lerde yapılan kanunlarla muhtarlar şu anda vazife görüyor. Bunların güncellenmesi lazım. O zaman muhtarlık bir anlam kazanacak. Bunların yapılacağını söylüyor Cumhurbaşkanımız. Özlük haklarıyla ilgili bir takım düzenlemeler yapıldı. Maaşlarımız asgari ücrete çekildi. Ben ilk dönem muhtar olduğumda, 290 lira maaşla işe başladım. Önceden kimse maaşa bakmıyordu. Muhtarların ekstra evrak geliri vardı. 2009’da adrese dayalı nüfus kayıta geçince, nüfus idareleri ücretsiz belge vermeye başladı. Bizim gelirimiz kesildi. Muhtarlarımız nüfusu yoğun olan yerlerde tek başına çalışamıyor, eleman tutuyor yanına. Devletin verdiği maaş elemana gidiyor zaten. Ben emekliyim, bizim için sıkıntı değil, ama emekli olmayan arkadaşlarımız Bağkur’unu kendisi ödüyor. 1300 lira maaşla Bağkur’unu ödeyecek, elemanına para verecek, ne yiyecek, ne içecek? İstanbul şartlarında zor. Anadolu için güzel bir para, hele de emekliyse. Ama yine de bir iyileşmedir. Allah bin kere razı olsun."
Kayıt sisteminde eksiklikler var
İRFAN GÜNER: "Bu zamana kadar muhtarların gelir seviyesi güzel olduğu için, hiç muhtarlık camiası adı altında birleşip bir yere gelinmemiş. Dernekler kurulmuş ama kendi bireysel çabalarıyla. Şimdi muhtarların geliri düştükten sonra, kapandı kapanacak söylentileri yayıldıktan sonra bu işlerle ilgilenilmeye başlandı. Şu anda da Cumhurbaşkanımızın bizlere önem vermesiyle, belediyeler, siyasiler bizim adımızı ağzına almaya başladı. Bir takım eksikliklerimiz var. Bunlar yavaş yavaş giderilmeli. Kayıt sisteminde eksikliklerimiz var mesela. Vatandaşı mahalleden nüfus müdürlüğüne yoruyoruz. Nüfus müdürlüğü veri tabanıyla muhtarlar kayıt yapabilmeli. Halk da buna memnun olur. Yerele indirgemek dediğimiz olay böyle bir şey."
Tebligat kanunu düzeltilmeli
CAN CUMURCU: "Mahallede bütün sıkıntı sizden soruluyor. Başı ağırmış, tüpü bitmiş, elektriği yok, her şey sizden soruluyor, ama yetki yok. Siz telefon açtığınız zaman, bu işin o gün bitmesi gerekiyor. Mahalleyi bizden daha iyi kimse bilemez. Biz orayı teneffüs ediyoruz. Bize sormadan iş yapıldığı zaman sıkıntı oluyor. Yetki dediğimiz olay bu. Mesela 1930’ların tebligat kanununu kullanıyoruz. Hata yapmama lüksümüz yok. Bu düzeltilebilir."
Muhtarların sorununu çözmek basit
İRFAN GÜNER: "Vatandaş muhtarlığa geldiği zaman bütün işini çözebilmeli. İşlerin hızlanması için yetki verilsin bize. Bunların adımları atıldı. Muhtar Bilgi Sistemi diye bir sistem kurdular. Bir sorunumuz olduğu zaman Muhtar Bilgi Sistemine atıyoruz, direkt İçişleri Bakanlığına gidiyor. Bakanlık da gerekli yerlere iletiyor, takip ediyor, sonuçlandırıyor ve size haber veriyor. Bunun ikinci bir ayağı olarak da, bütün il ve ilçe belediyelerinde muhtarlıklar müdürlüğü kuruluyor. Birçok ilçede kuruldu. O kadar basit ki muhtarların sorunlarını çözmek, Üsküdar’da 33 mahalle muhtarıyız. Bir tane koordinatör atayın bize, onunla muhatap olalım. O da belediyenin kurumlarına pas etsin."
CAN CUMURCU: "İnsanlar canı yandığı zaman hiddetle muhtarlıklara geliyor. Biz onları yumuşatıyoruz, gazını alıyoruz. Ondan sonra gideceği kuruma gönderiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız yerel yönetimlerden geldiği için muhtarla olmazsa olmaz olduğunu biliyor. Siyasiler belli bir konuma geldikten sonra ulaşılmaz oluyor. Belediye başkanı bazında da böyle, milletvekili bazında da böyle. Kaç tane milletvekili görüyorsunuz sahada. Biz hem devletin sesiyiz, hem vatandaşın sesiyiz. Çünkü en kolay bizlere ulaşıyorlar. Bizim kapımızda kilit yok. 7/24 telefonumuz açık. Gecenin üçünde terörle mücadele arıyor, imza lazım diyor. Vatandaş arıyor, “annem öldü ne yapacağım ben?” diyor. Biz bu işten gocunmuyoruz, hoşumuza gidiyor. Sevildiğimizin, sayıldığımızın bir göstergesidir bu."
Ezber bozan, farkındalık oluşturan bir uygulama
İstanbul Muhtarlar Federasyonu Başkanı, Ümraniye Necip Fazıl Mah. Muhtarı Kadir Delibalta:
"Muhtarlar toplantısı Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde yapılmış en önemli harekettir. Sayın Cumhurbaşkanımızın siyaseti çok iyi bildiğinin bir göstergesidir. Muhtarı saraya çağırmak demek, halkı saraya çağırmaktır. 17 senedir muhtarlık yapıyorum, böyle bir şey görmedim. Eskiden dernek olarak randevu alıp ziyarete gittiğimiz oluyordu. Fakat bu ezber bozan, farkındalık yaratan bir uygulama. Sokağı dinlemek, halkı dinlemek anlamında çok önemli. Cumhurbaşkanı devletin başıdır, baş muhtar diyoruz ona. Biz de onun sahadaki en kılcal damarlarıyız. Olmazsa olmazıyız. Muhtarlar toplantısı muhtarların da halkın da özgüvenini artırdı. “Benim muhtarımı saraya çağıran, beni saraya çağırmış demektir” diyor halk.
Muhtarın ağırlanması halkı büyütüyor, halkın gözünde de devleti büyütüyor. Kazan kazan bir proje diye düşünüyorum. Ben ilk giden gruptaydım, çok memnun kaldım. Siyasi görüşü ne olursa olsun, herkes memnun olarak ayrılıyor oradan. Gidemeyenler bir an önce gitmek için uğraşıyor. Tabii herkes memnun olacak diye bir iddia yok. Yüzde doksan dokuz memnun ayrılıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız belediye başkanlığı döneminde yeşil ışığı yakalamıştı. Bazı belediye başkanları muhtarla iyi geçinemiyor. Cumhurbaşkanımız bangır bangır bağırıyor, “Akıllı belediye başkanı, vali, kaymakam muhtara sahip çıkar, sahada koluna girer” diye. Valilere “Arabalarınızda oturup korumalarınızın ensesine bakmayın, sahaya inip, muhtarla beraber sorunlara hakim olun” demiş. Kısacası muhtarı koluna takan kazanır."
Tüm muhtarlar davet edilecek
Yıllarca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını yapan, şu anda da Ankara milletvekili olan Aydın Ünal, “Geçmişte cumhurbaşkanlarının halkla irtibatı çok kısıtlıydı. Belli heyetler kabul edilir, nadiren sokakta görülürlerdi. Cumhurbaşkanlığı makamı, adeta fanusa benzer korunaklı bir yapıydı. Çankaya Köşkü de herkesin girebildiği bir yer değildi. Ama Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan farklı bir cumhurbaşkanı olacağını söyledi ve dolayısı ile de kendisini seçen halkla irtibatı çok farklı oldu” sözleriyle bu buluşmaların gerçekleştirilme felsefesini anlatıyor.
Muhtarlar Buluşması’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi fikri olduğunu anlatan Ünal, “Cumhurbaşkanlığı makamının halka açılmasının somut sonuçlarından bir tanesidir bu buluşmalar. Cumhurbaşkanımızın çok sık ifade ettiği Şeyh Edebali’ye ait, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ifadesi, muhtarlar toplantısıyla bir şekilde somutlaşmış oldu. Devlet bu şekilde halkıyla kucaklaştı. Türkiye genelinde 50 bin civarında muhtar var. Bunların tamamını Çankaya’da misafir etmek mümkün olmuyordu. Beştepe Külliyesi’ne geçildikten sonra muhtarlarla toplantı süreci başladı. Cumhurbaşkanımızın görev süresi boyunca tamamını kabul edecek şekilde beş yıllık bir planlama yapıldı” dedi.
Demokrasi yerelde başlar
Muhtarlar buluşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla yemek yiyor, onların sorunlarını dinliyor ve gündemi değerlendiriyor. Aydın Ünal, muhtarların külliyeye gelmesinden gidene kadar olan süreci şöyle anlattı:
“Muhtarlar külliyeye geldiklerinde ağırlanıyorlar. Ardından yemek salonuna geçiliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da onlarla birlikte yemek yiyor. Yemek sırasında sohbetler ediliyor. Ardından konferans salonuna geçilip Cumhurbaşkanımız onlara hitap ediyor. Salondaki toplantı da neredeyse interaktif bir biçimde gerçekleşiyor. Zaman zaman soru soruluyor, bağıranlar oluyor, slogan atanlar oluyor. Muhtarlar külliyeden çok memnun ayrılıyor. Gitmeyenler de merakla sıralarını bekliyor. Ayrılırken gruplar halinde fotoğraf çekimi yapılıyor. O sırada da sorunlarını dile getiriyorlar.”
Külliyeye davet edilirken hiçbir ayrımın yapılmadığını söyleyen Ünal, siyasi görüşü ne olursa olsun bütün muhtarların külliyeye çağırıldığını ifade ediyor. Ünal “Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul Belediye Başkanlığından buraya geldi. Çok sık tekrar ettiği, AK Parti’nin de istikametini şekillendirdiği bir ifadesi vardı; ‘Demokrasi yerelde başlar’. En küçük yerel birim de muhtarlıktır. Cumhurbaşkanımızın muhtarlarla görüşmesinin asıl amacı, en küçük yerel birimle görüşmektir. Muhtarlar halka en yakın insanlar, halkın nabzını tutuyor, her sorununu biliyorlar. Ayrıca seçilerek gelmiş kişiler. Cumhurbaşkanımızı temsil ediyorlar” diyerek, halka en yakın olan kitleye yakın olmanın önemini anlatıyor.
Buluşmalar sonrası muhtar maaşları arttı
Eskiden milletvekilleriyle yaptığı grup toplantıları sırasında gündemi değerlendiren Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduktan sonra bunu yapamıyor. Muhtar toplantıları dolayısıyla gündemi değerlendirme, duygu ve düşüncelerini söyleme fırsatı da bulduğunu söyleyen Ünal, “Eskiden vekillerle kucaklaşırdı. Şimdi halkın seçtiği muhtarlarla kucaklaşıyor. Hem onların derdini dinliyor, hem de gündeme ilişkin görüşlerini kamuoyuyla paylaşma imkanı buluyor” diyor.
Muhtar buluşmalarından sonra muhtar maaşlarında çok ciddi artış yapıldığını da söyleyen Ünal, özlük haklarıyla ilgili sorunlarının da çözüldüğünü ifade ediyor. Muhtar buluşmalarının topluma yansımasını sorduğumuzdaysa da, “Zaman zaman eleştiriler oldu. Hatta bu eleştirilerden birkaç tanesi solun önemli yazarlarından. ‘Bugün muhtarlarla görüşüyor, yarın bakkallarla, öbür gün manavlarla görüşecek’ gibi eleştiriler geldi. Emekçilerin teri üzerinden devrim yapmaya çalışanların, Cumhurbaşkanının muhtarlarla buluşmasıyla alay etmeye çalışması çok şaşırtıcı ve acı verici bir durum. Aslında bu Cumhurbaşkanımızın nasıl devrimci bir kişiliğe sahip olduğunu da gösteriyor. Sol, burjuvayla yatıp kalkarken, Sayın Cumhurbaşkanımız halkla irtibatını koparmadan yoluna devam ediyor” şeklinde cevap veriyor.
Sevda Dursun, 08.06.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Röportaj, Eleştiri
Sevda Dursun Yazıları
Takip et: @sevdadur
Sonsuz Ark'ın Notu: Sevda Dursun Hanımefendi'den çalışmalarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 12.09.2015
İlk yayınlandığı yer: Gerçek Hayat:
http://www.gercekhayat.com.tr/dosya/muhtari-koluna-takan-kazanir/
İlk yayınlandığı yer: Gerçek Hayat:
http://www.gercekhayat.com.tr/dosya/muhtari-koluna-takan-kazanir/