"Türkiye, medyayı bu şekil kullanabilme becerisini elde edemez ve aynı tip insan ve programların esiri olmayı sürdürürse inanın bir süre sonra mızrak çuvala sığmaz.."
Televizyon programları arasında en çok izlenen programların sıralamasına bakıldığında diziler ve fındık kabuğu doldurmayan türden programlar başta olsa da, haber izleyicileri, tartışma programı izleyicileri de azımsanmayacak derecede fazla. Birçok kişi bu programlar aracılığıyla bilgileniyor, fikir ediniyor ve düşüncelerini bunlar üzerine inşa ediyor.
Düşünceleri sadece televizyonlar şekillendirmiyor elbet. Gazete, radyo, internet siteleri, kitaplar, dergiler de düşünce oluşumuna katkılar sunuyor, ancak ilkil toplumsal etki televizyon üzerinden yürüyor.
Televizyon, görsel medya hayatımızda bu derece etkin ise, toplumun düşünsel gelişimi için televizyonların farklı düşüncelere yer vermesi oldukça önemlidir. Aynı insanları, aynı tip programları ekranlara taşımanın sonucunda toplum kalıplar içerisinde düşünmeye başlar ki, bu durum zihinsel tembelliği kronik hale getirmenin yanı sıra kitleler arası iletişimsizliği körükler ve tarafgirliği, düşünsel taassubu ilke haline getirir.
Gelişmiş ülkelerde düşünce özgürlüğünün yanı sıra, farklı düşüncelerin toplumla kaynaşması için çeşitli kültürel destekler ön plana çıkar. Bunlar yapılırken dikkat edilen şey ise, farklı düşüncelerin ülke yararına kullanılmasıdır. "Her şey ABD için veya her şey Büyük Britanya için" gibi sloganlar o ülkelerdeki düşünce zenginliğinin hangi kanallara aktığının bir göstergesidir.
Türkiye, medyayı bu şekil kullanabilme becerisini elde edemez ve aynı tip insan ve programların esiri olmayı sürdürürse inanın bir süre sonra mızrak çuvala sığmaz..
Adnan ONAY, 15.06.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Takip et: @adnanonay