20 Haziran 2016 Pazartesi

SA3068/KY13-AO78: İdeolojik Partiler ve İktidar Arayışları

"Peki nasıl oluyor da MHP gibi erkek egemen bir partide teşkilattan gelen, partinin ideolojisine uygun erkek adaylar yerine Çiller'in bakanı Akşener öne çıkabiliyor?"


MHP'nin muhalifleri, organize ettikleri delegeleri toplayarak 19 Haziran'da tüzük değişimi için kurultay yaptılar. Kurultayda dikkati çeken şey; muhalifler arasında sadece öne çıkan ismin Çiller dönemi içişleri bakanı Meral Akşener olması. 

Medyanın arkasından estirdiği rüzgarla diğer adaylar arasında öne çıkan isim olan Akşener, başlangıçta başlı başına bir etki oluşturamazken diğer adayların da Bahçeli'ye başkaldırmasıyla tüm tepkilerden kendine güç oluşturmasını başardı. Eğer bugün tüzük kurultayı toplanabilmişse bu başarı Akşener'in değil, tüm adayların ortak çabalarının sonucudur. 

Durum böyle olsa da Akşener bugünkü kurultaydan en karlı çıkan isim olmuştur. Kurultayda istediği değişiklikleri diğer adaylara danışma ihtiyacı duymadan gerçekleştirdi.

Bugünün tablosuna bakıldığında Bahçeli'nin karşısında yarışabilecek ismin sadece Akşener olabileceğini söylemek mümkün..

Peki nasıl oluyor da MHP gibi erkek egemen bir partide teşkilattan gelen, partinin ideolojisine uygun erkek adaylar yerine Çiller'in bakanı Akşener öne çıkabiliyor?

Bu soruya cevap verebilmek için Akşener'in neyi ifade ettiğini anlamak gerek.. 

Diğer muhalif adaylar sadece MHP misyonunu temsil ediyorken, Akşener ismi MHP'yi bir merkez partisi haline getirmek isteyen bir misyonu temsil ediyor. Yani Bahçeli'ye benzemeyen tek isim Akşener! 

Akşener merkez sağda tanındığı için Ak Parti'ye alınmak istenen ve sonra da MHP'ye alınan bir isimdi. O nedenle MHP'yi merkez sağa taşıyabilecek tek isim Akşener olarak görülmektedir.

Ak Parti, Özal'ın tüm eğilimleri bir araya getirme projesiyle yola çıkarak zamanla merkez sağı bünyesinde toplayan bir parti haline dönüştü. Milliyetçi, muhafazakar kesimlerden önemli bir kitleyi kadrosuna kattı ve onlara önemli mevkiler verdi. Öyle ki; Ak Parti sadece Milli Görüş/SP çizgisinde olanlara değil, Ülkücü/MHP kökenlilere de kapılarını ardına kadar açtı. Onların katkılarını önemli gördü. MHP'nin oylarının bir kısmını her seçimde alabildi. 

Bu tabloda kendine yer edinemeyip iktidar imkanlarına uzak düşen veya tepki gösterdiği için iktidarla gerilim yaşayan kimi MHP'liler, birkısım eski arkadaşlarının yakaladığı iktidar imkanını Akşener'le birlikte MHP üzerinden yakalamak istediler. MHP'li kalınarak iktidara gidebilmenin kendilerini merkez sağa monte edecek bir isimle mümkün olabileceklerine inandılar.

İktidara gidebilmenin yolunun MHP'yi merkeze açılan, Ak Partivâri bir partiden geçeceğini düşünen MHP içindeki önemli bir kitle bunu ancak Akşener'in yani zaten merkez sağdan geldiği için sağ seçmen üzerinde etki kurabileceği düşünülen bir isim sayesinde yapılabileceğini düşünmekte. O nedenle bu kişiler muhalif adaylar arasında Akşener'e daha çok destek vererek MHP'nin ideolojik bir parti olmaktan çıkarılıp, Ak Parti karşısında alternatif bir merkez partisi olmasına onay verdiler.

Eğer, MHP'de bir genel başkan değişimi gerçekleşir ve Akşener başa geçerse SP-AK PARTİ arasında olan tartışmalardan daha serti ülkücü tabanla Akşener arasında yaşanacaktır. Bu durum ise MHP'nin yeniden bölünmesine yol açacaktır. Bu görüntüdeki bir partinin ise iktidarı yakalama şansı yoktur. Ayrıca Ak partiye benzeyerek iktidarı elde etmek için Ak Parti'nin dağılması, gücünün zayıflaması gerekmektedir. Merkezde birbirine benzeyen iki partiden ancak birinin iktidar olma şansı vardır.

İKTİDAR DEĞİŞİMİ İÇİN ÇÖZÜM

İktidar değişimi için tek çözüm yolu siyasal sistemin değişmesi ve başkanlık sistemine geçiştir. Başkanlık sistemiyle birbirine benzeyen partilerin bir araya gelmeleri ve adeta parti içi koalisyon yöntemiyle iktidar arayışına girmeleri gerekmektedir. Yani her şeyden önce parçalanmış siyasetin yasa yoluyla toparlanması, birbirine benzer olanların birlikte çalışması ,kendi içlerindeki mücadeleyi bir bütünlük içerisinde yürütmeleri gerekmektedir.

Eğer bu siyasal sistem değişmezse koalisyonlardan bıkmış olan seçmenin ikinci bir partiyi iktidara taşıyacak kadar ona destek vermesi mümkün değildir. Zira ideolojik partilerin varlığı bir başka partiye topluca destek vermeye engel olarak öne çıkmaktadır.

Son dönem siyasetine bakıldığında farklı siyasi partilerin Ak parti karşısında topyekün ittifak yapmalarında bir sonuç alınamadığı görülmüştür. Seçmen değişim arayışlarının geçici ittifakla değil kalıcı bir bütünleşmeyle ortaya çıkmasını istemektedir. 

Bunun da yolu ancak ve ancak başkanlık sisteminden geçer.

Eğer bugün Ak parti dışında kalan partiler başkanlık sistemine karşı çıkıyorlarsa, mevcut durumlarından memnun olmalarındandır.

Bunun başka bir izahı yok..



Adnan ONAY, 20.06.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar

Seçkin Deniz Twitter Akışı