16 Temmuz 2016 Cumartesi

SA3178/KY13-AO87: 15 Temmuz Darbesi

"İyi organize olmuş, tüm ele geçirme planlarını yapmış, yurdun birçok noktasında valilik ve emniyetleri, Mit'i işgale kalkmış darbecileri silahsız, organizesiz halk püskürttü."


Ak Parti uzun süredir darbenin merkez adresi olan TSK'yı ve darbenin halka benimsetilmesi için ilkil araç olan medyayı kontrol altına almaya çalışıyordu. Bu konuda önemli mesafeler katedildi, ancak paralel yapının etkisinde olan alanlara yeterli düzeyde sirayet edilemedi. 

Bunun sağlanamayışının en önemli nedeni, bürokrasi ve siyaset çevresinden paralel yapının tasfiyesine gerekli desteğin verilmemesi, hatta gelecek hesabı yapılarak "Olur ki onlar yeniden hakim olur, arayı bozmayayım" türünden beklentiler içinde olanların varlığıydı.

Kısaca; TSK içerisinde CIA ile bağlantılı, ABD'nin planları doğrultusunda hizmete hazır olan askerlerin paralel yapı ve diğer paydaş güçlerle birleşerek darbe yapabilme gücü vardı, ancak bu güç bütünsel bir güç değildi. 

2014 yılından beri darbe ihtimaline değinirken bu kez halkın direnmesinin söz konusu olabileceği için bir çatışma ortamı doğacağına, o nedenle darbenin başarılı olması halinde akacak kanın fazla olacağına, belki de iç savaşa sürüklenebileceğimize dikkat çekmiştim. Aslında istenen de buydu. Yani darbeciler bir iç savaşla dilediklerini kolayca temizleyecek ve sonra da iktidarı istedikleri sivile teslim edeceklerdi. Bunu başaramamaları halinde ise iç savaş sürecek, Türkiye parçalanacaktı.

Dün gece bu darbeci ekip işbaşındaydı. Ağustos'un ilk haftasında toplanacak yüksek askeri şura toplantısında tasfiye edilip, suçları ortaya çıkacağı için tutuklanacak olan askerler harekete geçmişlerdi. 

Aylardır sürdürdükleri son derece titiz çalışmalarını sahneye koymak için harekete geçtiler. Ancak, genelkurmay başkanının darbe içerisinde yer almayışı girişimin etkisini yarı yarıya düşürmüştü. 

TSK'da olduğu gibi dışarıda da hakimiyetleri kuşatıcı değildi. O nedenle öncelikle nokta operasyonlarla halka korku salarak halkı evinde hapsetmek, ardından da kısa sürede medya üzerinden bu korkuyu pekiştirerek sokaklara tümüyle hakim olmayı ve dalga dalga tutuklamaları yaymayı hesap etmişlerdi. Bunun için ilk hedefleri Erdoğan'dı. Marmaris'te kaldığı yeri bombalayarak Erdoğan'ı öldürmeyi, Meclise saldırarak başbakanı, milletvekillerini teslim alıp darbeyi gerçekleştirmeye çalışacaklardı.

TSK içerisinde hiyerarşik bir organizasyonla hareket edemeyecek durumda olmalarının yanı sıra özel harekat ve emniyetin gücünü de karşısında bulacakları için vurucu darbelerle sonuç almak isteyen darbeciler öncelikle büyük şehirlerin merkezi yerlerini kontrolü, havada uçak gezdirmeyi, TRT'yi ele geçirip oradan sahte bir TSK bildirisi okuyarak planlarını gerçekleştirme yoluna gittiler. Ancak halk hızlı hareket ederek sokağa dökülünce planları bozuldu. Aynı anda tüm medyayı kontrol altına alamadıkları gibi Türksat'ta da yayınları engelleyecek bir hazırlıkları yoktu. Buradaki nöbetçileri öldürmekle yayınların kesileceğini sanacak kadar bilgisizdiler.

Halkın sokağa erken çıkması darbecilerin tüm oyunları bozdu ve bu sayede özel kuvvetler, emniyet halkın desteğiyle paniği kolay atlatarak darbecilerin kontrol yerlerine yönelmeye başladı ve buralarda sonuç alıcı operasyonlar yaptı. 

Birçok yerde tankların üstüne çıkan halk, polis ve özel güvenlikten önce askeri teslime ikna edip, tanklarından çıkardı.

İyi organize olmuş, tüm ele geçirme planlarını yapmış, yurdun birçok noktasında valilik ve emniyetleri, Mit'i işgale kalkmış darbecileri silahsız, organizesiz halk püskürttü. 

İşin ana teması budur..

Elbet, darbeye karşı ani tedbirler alınması için elden ne gelindiyse yapıldı. Ancak, halkın hızlı ve gitgide büyüyen desteğinden geride kalan her şey bunun üzerine inşa edilmiştir.

Dün gecenin kahramanı ölümüne, anında sokağa dökülen halktır..



Adnan ONAY, 16.07.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar

Seçkin Deniz Twitter Akışı