"Bu Aziz Millet sizi bu son tuttuğunuz köprüden geçirmedi işte..."
40 yıldan bu yana kah 'Zaman' dedin, kah 'Cihan' dedin, kah 'Samanyolu', kah 'Feza' dedin ve fırsatını bulduğun her yere 'Sızıntı' yaparak maskeli bir hizmetçiler gurubu kurdun bu güzelim ülkede.
Rütbeler kazandırdın hizmetçilerinin her birine, makamlar, mevkiler, ünvanlar dağıttın. Kasalarını doldurdun her bir hizmetkarının ve geriye kalan bütün bir memleketin hakkını yedirdin,oğullarımızın kızlarımızın notlarından çaldırdın, çalışanların liyakâtlerinden çaldırdın.
Yetmedi; milletin evlatlarının yolunu kapattırdın, sana ve sana hizmet edenlere biat etmeyen herkesi füruâttan saydın, saydırdın.
Cihan, Feza, Samanyolu, Zaman derken belli ki o aç gözlerin dünyanın da ötesine bakıyordu ey ağlak megaloman. nasıl bir hırs doldurmuştun içine ki, sanki sonsuzluğu bile fethetmek istiyor gibi konuşuyordun.
Bilmem ki adından nasıl karanlık bir fetih mülahaza ettin de emrindeki her boydan her soydan çirkin hizmetçilerinin sıktığı kurşunlarla, patlattığı bombalarla koskoca bir memleketin kana bulanmasına neden oldun?
Gencecik çocuklar, yaşlı adamlar, kadınlar öldü bu memlekette ey ağlak megaloman.
Ordumuz içindeki hizmetçilerin en kara biçimlerde bu milletin yolunu kesmeye kalktılar.
Hep alıştıkları gibi en önce köprünün başını tuttular, ama artık o köprü ne senin ne de onların bildiği köprü değildi. Bu aziz millet sizi bu son tuttuğunuz köprüden geçirmedi işte...
Hani bir Kırık Mızrap'tan söz ediyordun ya bir zamanlar, bir de bir Bamteli'nden; işte o mızrabı sen kendin kırdın.
Şimdi o Kırık Mızrabınla o çirkin Bamteli'ne vur da ağla biraz, gerçekten ağlayabiliyorsan şimdi ağla!...
Şahin Torun, 23.07.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Eleştiri, Kitap Notları, Kitapların Ruhu
Şahin Torun Yazıları
Takip et: @torunsahin
Şahin Torun Yazıları
Takip et: @torunsahin