"Şimdi sıra bir daha herhangi bir terör örgütünün davranış ve inanç ve zihin yapısının insanlık dışı, haksız uygulamalarının dışında ve karşısında olmak üzere tek tek hepimizde."
“FETÖ'cü olmamak” da neler çağrıştırmıştır kim bilir her birinize?
Ama ciddi bir mesele bu. 'Fetöcü Olmamak' sadece malum örgütle bağı olmamak değil çünkü.
Terörist olmamak meselâ.
Güvenilir olmak.
Şeffaf olmak.
Kendisinden insanların emin olduğu kişilerden olmak.
Çünkü her gizli, silahlı, gayr-i meşru ve hele ki terörü kullanmaktan çekinmeyen oluşum, grup, örgüt sadece somut, elle tutulur bir organizasyon değil; asıl ve aynı zamanda bir karakterdir, davranış biçimidir. Dünyayı ve içindekileri kendince tanımlayan bir şeydir.
FETÖ de sadece kendilerine Mesihlik görevi verilmiş ve bunun için her yolu mübah gören; uluslarüstü bir konumda desteklenen; taşeronluğun her çeşidine de uygun bir yapılanma değildi.
Sadece gladyovari bir örgütten de ibaret değil.
Tayfun Er'in uyarısıyla fark ettiğim, Zekine Türkeri'nin “Bir hizmet hareketi olarak Opus Dei” makalesindeki inanılmaz benzerlikler de çok açıklayıcı, ama nihayetinde dediğim gibi sadece somut bir şeyden bahsetmiyoruz.
Yoksa dünya tarihinin en karanlık, en tuhaf, en örgütlü ve belli ki en çıkarcı, en acımasız örgütlerinden biriyle karşı karşıyayız.
Tarihten verilen örneklerdeki Haşhaşileri geçtiklerinde kuşku yok kötülük için harcadıkları emekte.
Belki ilk üçe girecek bir yapılanmayla karşı karşıyayız.
Ama dikkat çekmek istediğim yönleri bu örgütlemenin arkasındaki zihniyet.
Çünkü hedeflerine yol alırken uyguladıkları yöntemlerin hiçbir ahlak, etik, dinî, ideolojik sınırının olmadığı ortada. Her gün yeni anlatımlar, yeni kanıtlarla ortaya çıkan çıplak gerçek sadece bu.
O yüzden “Fetöcü Olmamak” ciddi bir mesele.
Fetöcü olmamak gayr-i insanî davranışları sergilememeyi gerektiriyor.
Çıkarcı olmamayı; her fırsatta kendini düşünmemeyi…
Yasal, meşru sınırlar içinde kalmayı gerektiriyor.
Çok şeffaf, çok net, çok açık olmayı şart koşuyor.
Düşmanına, rakibine bile hukuk içinde davranmayı gerektiriyor.
Haksızlığa kime ve ne zaman ve nerede olursa olsun karşı çıkmayı gerektiriyor.
Emir yerine istişare;
Örgüt üyeliği yerine liyakâtı öne çıkarmayı önemsiyor.
Dar bir örgüt çevresinin çıkarlarını ve hedeflerini gözeten FETÖ ve benzerlerinin aksine en geniş kesimlerin ortak çıkar ve mutabakatını öne alıyor.
Velhasıl ister FETÖ ister x örgütünün elemanı olmayın; nihayetinde o örgütler gibi, bir Fetöcü gibi davranmamanın yolları hem belli, hem nefsine ve yakın çevrenin istekleri ile verili şartların dayatmalarına rağmen onlar gibi davranmamanın zorlukları ortada.
15 Temmuz bir milattı.
Bundan kimsenin şüphesi yok.
Önceki gün Yenikapı'da Albayrak altında toplanan milyonlar da bunun mührüydü.
Ama hepimiz biliyoruz ki mücadele asıl şimdi başladı.
Sadece FETÖ'yü bir daha ayağa kalkmamak üzere kazımak değil, benzerlerinin oluşmasına müsaade etmeyecek bir yapılanma ve zihniyeti oturtmak da değil tek zorluk…
Aynı zamanda FETÖ'nün 15 Temmuz gecesi dahil bilinen ve de henüz tam anlamıyla aydınlanmamış hasarlarının tasfiyesi, onarılması, iyileştirilmesiyle de sınırlı değil yükümüz.
FETÖ, bugüne kadar yaptıklarıyla yakın geleceğimize yönelik de ciddi hasarlar açmayı başardı maalesef.
Her gelişme, boşluk, çarpışma, patlama fizikte olduğu gibi sosyal siyasal kültürel alanlarda da etkiler doğuruyor. Bu etkiler FETÖ çapında terör örgütlerinin icraatlarında ister istemez önemli dış politik, en azından bölgesel değişiklikler veya zorlamalarla karşı karşıya bırakıyor herkesi.
Bugün St. Petersburg'da yapılacak Erdoğan-Putin görüşmesi örneğin, 15 Temmuz'dan önce yapılsa başka türlü geçecekti; belli ki şimdi, yani 15 Temmuz'dan sonra başka türlü gerçekleşecek.
Sadece biz değil, bütün dünyanın gözünün üzerinde olacağı görüşme ve sonrasındaki açıklamalar şimdi çok daha önemli, çok daha kritik.
Velhasıl, 'Fetöcü olmamak', o zihin kalıplarının dışında kalmak gün gelip vatanın milletin devletin; çocuklarımıza torunlarımıza bırakacağımız bu toprakların kaderini de birebir etkiliyor.
Yenikapı'daki ruh ve görüntünün anlattığı her şey, Yenikapı'nın verdiği destek bugün o yüzden çok değerli.
Millet görevini yaptı, yapıyor, yapacağının sözünü veriyor.
Şimdi sıra bir daha herhangi bir terör örgütünün davranış ve inanç ve zihin yapısının insanlık dışı, haksız uygulamalarının dışında ve karşısında olmak üzere tek tek hepimizde.
Yaşar Taşkın Koç, 11.08.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Yaşar Taşkın Koç Yazıları
Takip et: @yasartaskinkoc
Sonsuz Ark'ın Notu: Yaşar Taşkın Koç Beyefendi'nin yazılarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 16.07.2015
İlk yayınladığı yer: Yeni Şafak,
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yasar_taskin_koc/fetocu-olmamak-2031017