"Bu hekat ölümü, ölümleri kutlayan değil yaşamayı ve yaşatmayı seçenlerin hekatıdır. Bu hekat bir dirilişin sessiz çağıltısıdır."
Bölüm Dört
-2-
Arayan numara kayıtlı değildi. Telefon numarasını hemen laptoptan araştırdı. Geyikdüzü Anıttepe muhitindeki ankesörlü bir telefon olduğunu öğrendi. Geyikdüzü'ne gidenlerde bir tuhaflık vardı. Onları geçmiş olsun için aramış ve fakat sanki soğuk cevaplar almış gibiydi. Bu da Ümid’i epey kuşkulandırmıştı.
Gerçi çok bir şey bildikleri yoktu. Tarikat hakkında bildikleri çok çok az şeylerdi. Toplasan iki elin parmakları kadar bir derse katılmışlıkları vardı. Arada bir de görmezden gelinen ufak tefek şeyler.. ki onların da hiçbir anlamı yoktu. Sıradan adliye vak'alarıydı. İlk kez yanlış yapmış ve reşit olmamış çocukların uyuşturucu ve benzeri şeylerle yakalanmaları karşısında o çocuklara yapılacak en büyük kötülük savcılığa çıkartmak olurdu. Çocukların gözlerini korkutmak en doğru olandı. Onlar da bir iki olayı öylece örtbas etmişlerdi. Hepsi o.
Bu telefon da neyin nesiydi şimdi?
<< Önceki Sonraki>>
Cemal Çalık, 15.08.2016, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Kumpas, Roman