30 Ağustos 2016 Salı

SA3362/SD513: "kusursuz şeyler" /31.01.2006/ 440. patika



...insan üretimi 'şey' ile insan üretimi olmayan 'her şey' kusursuzdur...
...bu bir önerme; doğru ya da yanlış, diyebilirsiniz...
...insan üretimi olmayan, yüce yaratıcımızın sınırsız ve kesin bilgisiyle var kıldığı her şeyin kusursuz olduğunu reddetmek imkânsızdır...
...zira, kusur saydığımız her şey bizim cehâletimizden kaynaklanır...
...henüz keşfedilmemiş sonsuz bilgi içindeki nedenleri bilmediğimizden, bazen gereksiz bir hüküm verici oluruz...
...bu doğrultuda, insan için mâkul olan, kendi göreli bilgi haznesi uyarınca, kusur aramamak, 'nedenleri anlamaya çalışmak', gibi büyük bir ödev algısı ile bilgiyi, sonsuz bilgiden alınabileceklerle geliştirme serüvenine gönüllü olarak girmektir...
...önermemizin insan ile ilgili kısımlarına gelince;
...insan üretimi olan 'şey', o insanın bilgisi ve görüleri ile birlikte gelişen 'yapma' sonucunda ortaya çıkar...
...onun yaratılmış olan diğer kusursuzları biraraya getirerek, mevcut bilgisi ve sezgileriyle yeni formlar kazandırdığı yeni 'şeyler' somutlaşır...
...yani; kusursuzları biraraya getirerek ortaya koyduğu yeni 'şey', aslında kusursuzların bileşimi olduğu için kusursuz olmak zorundadır...
...bu da yeni bir önerme iken, akla kuşku burguları girecektir kuşkusuz...
...iyilik kusursuzdur, kötülük de kusursuzdur..
...zira, her ikisini de yaratan Allah'tır...
...ve insanın kusursuzları kullanarak kusurlu sonuçlara ulaşması imkânsızdır...
...işte bu gerçek, önermelerdeki derinliği görmeyi gerektiren bir analiz noktasına götürecektir bizi; 'kusursuzluk', Allah'ın insan için uygun gördüğü 'hâlis kul' standartları içerisinde var olan bir emir değildir...
...ve insan, kusursuz olamaz...
...ancak, anlaşılan bir dilde kusur, özür olarak telakki edildiği için, insanın düşünme ve davranış eylemli tüm yaşantı bileşimleri 'özür'e sâhip olacaktır...
...yukarıdaki önermelerde insan üretimi olan 'şeyler'in kusursuz olduğundan bahsetmiştik...
...düşünce ve davranış da bir üretim olduğundan, az önceki özür-kusur değerlemesi bir çelişki gibi görünecektir...
...işte bu noktada, göreliliğin mevcudiyeti, kusurun ve kusursuzluğun tanımı konusunda bize sonsuz bakış açılı yeni önermeler üretme fırsatı verecektir...
...yani, sonsuz bakış açılı diğer tanımların olası varlığı, kusurun/kusursuzluğun tanımını yapan insanın ulaştığı sonucun tam olarak yeterli olmasını engelleyecektir...
...o hâlde insan, kendisi kusursuz bir varlık olduğu hâlde, ürettiği şeyler kusurlu olabilecektir...
...basit bir gözlemle; kusurun/kusursuzluğun tanımı konusunda insan 'kusursuz' olamayacaktır...
...ve çelişki gibi görünen sonuç bu dikkat noktasında gün gibi ışığa çıkacaktır...
...her insan, kendi bilgi, görü ve sezileriyle farklı bir tanım veya 'şey' yapabilir; bu kendi dar çerçevesi dahilinde kesinlikle kusursuzdur...
...kusur, diğer bakış formlarının varlığıyla ortaya çıkıyorsa, bu durum, 'şey'in kesinlikle kusurlu olduğu anlamına gelmemektedir...
...kusurlu değilse biz ona "kusursuz" demekteyiz...
...bu açık değerlendirme, insan üretimi şeylerin insanın 'kendi' mekanizmalarıyla, mikro anlamda da olsa kusursuz olduğunu kanıtlamaktadır...
...yaptığımız kusursuzluk değerlendirmesi, yeni bir paradoks konusu olmaktan uzaktır...
...bize kusursuz olmak gibi bir hedef konmamıştır...
...ve bireysel-sosyal anlamda, taşıdığımız kusurların baz alınan değerlere göre değiştiği, kusur olmadığı durumların vâki olduğu ortadayken, bize düşen temel görev; diğer tüm kusur tanımlarını çok fazla dikkate almadan ilahî normlara uygunluk hedefini hedef edinmek ve buna göre kusur/özür sayılan şeyleri kendimizde mümkün olduğu kadar en aza indirebilmektir...
...yani; kusursuz varlığımızı, ilahî kriterlere göre belirlenen 'emir ve yasak' standlarında tek ve kesin bir bakış karşısında algılayacağımız diğer şeylerin kusur olduğu gerçeğine endekslemek zorundayız...
...sağlıklı bir kişilik ancak bu şekilde mümkündür...
...her ne kadar, " insan üretimi 'şey' kusursuzdur", önermesi doğru olsa da, kusursuz 'her şey'i yaratan Allah, kusursuzluklardan üreyecek olanların 'kusur sınırları'nı belirlemiştir...
...ve bu, insanın gerçek algısında 'kaymasını' engellemek içindir...

seçkin deniz
pürüzsüz patikalar

Seçkin Deniz Yazıları

Seçkin Deniz Twitter Akışı