"Bu serüveni okurken epeyce fotografik ve hatta sinematografik bir kurgu içinde dört bir yanını kan kokusunun sardığı bir ülkede Japon işgaline karşı verilen mücadeleden Mao Zedung'un komünist devrimine, Kültür devrimine kadar genişleyen bir izlekte aslında 20. Yüzyıl Çin Tarihinin romanesk bir dökümünü de görebiliyoruz."
Mo Yan'ın 'Kızıl Darı Tarlaları'nı okurken belki de ilgisiz
biçimde aklıma Japonların dillerine pelesenk ettikleri şu iki söz geldi; 'Çinli dediğin bitip tükenmez, o kadar çoklar ki, öldürmekle bitmiyorlar, bu bir
yana bir Çinli'yi kılıçla ikiye bölseniz bile ortaya iki Çinli çıkar…Onların
derileri bizimkinden daha sarı, niye mi; çünkü su bulamadıkları yerde kendi
çişlerini içebilirler…'
2012 Nobel Edebiyat Ödülünü aldığı günden beri, hakkında
Çin'den ve dışarıdan çokça yazılar yayınlanan Mo Yan' ın Çinçe de 'Dilsiz'
anlamına gelen bu lakabına pek de sadık kalmadığını görüyoruz. Zira 'Kızıl Darı
Tarlaları'nda daha çok mişli geçmiş zamanda konuşarak anlatan Mo Yan, öylesine
dursuz duraksız bir anlatımla konuşuyor ki, kendisine yakıştırdığı 'dilsiz'liği
böylesine bir akışla konuştuğu bitimsiz anlatının neresine koyacağınızı
bilemiyorsunuz.
DİLSİZ BİR YAZARIN HİKAYESİ
Asıl adı Guan Moye olan 58 yaşındaki Mo Yan' ın ilham
kaynağı, doğduğu yer olan 'Gaomi, Shandong'u . Bölgenin başlıca geçim kaynağı
niteliğindeki kızıl darı bitkisiyle bilinen Gaomi' yi Çin 'li yönetmen Zhang
Yimou'nun 'Red Shorgum / Kızıl Darı Tarlaları' adlı filminden de
hatırlayabiliriz.
Mo Yan'ın aynı adlı romanından uyarlanan ve Çin ülkesinin
taşrasına yönelik gizemli ve büyülü hayatın oldukça epik bir anlatımla
verildiği bu filmden sonra epeyce ünlenen bugünün 'Gaomi' toprakları elbette
romanda anlatılan yüzyılın ortasındaki kırsal yerleşimin 'Gaomi'sine
benzemiyor. Bugün ki modern mekanda yükselen 'Gaomi' daha yeni sanayileşmeye
başlayan bir Çin bölgesi olarak biliniyor.
Mo Yan kendisini dünyaca üne kavuşturan bu kitabında az çok
otobiyografiyi de ele verecek biçimde hayali bir ailenin, Shandong ailesinin
1900' lerin ilk çeyreğinden ortasına ve daha da ilerisine kadar ki olağanüstü
ölçüde doğal, kanlı ve düşündürücü bir zaman içindeki serüvenlerini anlatıyor.
Bu serüveni okurken epeyce fotografik ve hatta sinematografik bir kurgu içinde
dört bir yanını kan kokusunun sardığı bir ülkede Japon işgaline karşı verilen
mücadeleden Mao Zedung'un komünist devrimine, Kültür devrimine kadar genişleyen
bir izlekte aslında 20. Yüzyıl Çin Tarihinin romanesk bir dökümünü de
görebiliyoruz.
Aklımızdaki Sinoloji bilgisinin bizi götürdüğü yerde duran
'Romanı Olmayan Ülke: Çin' önyargısıyla baktığımda ise hem bizi hem de bu
bilgiyi öğrendiğimiz dünyaca ünlü Sinolog Dr. Wolfram Eberhard'ın yıllar önceki
tesbitini düşünerek okuyacağımız bir kitap çıkıyor karşımıza. Zira; neredeyse
bütün tarihi boyunca Avrupa' daki gibi bir 'Bourgoise/Burjuva' sınıfından
yoksun kalan Çin'de Avrupa romanına benzer bir roman bulmanın zorluklarından
bahseden Eberhard'ın da eğer görmüş olsaydı, şaşıracağı kadar başarılı bir
roman olduğunu görüyoruz 'Kızıl Darı Tarlaları'nın.
ROMANI OLMAYAN ÜLKENİN ROMANCISI
Buradan yola çıkarak 'Kızıl Darı Tarlaları'nı, bir burjuva
sınıfının yeni yeni şekillenmeye başladığı 19. Yüzyılın sonları ile 20. Yüzyıl
Çin yazını içinde daha çok orta ve alt tabakaların ürünleri olarak şekillenen
Çin roman örneklerinin en son ve en başarılı temsilcisi olarak görmek
gerekiyor. Yine bu anlamda 'Kızıl Darı Tarlaları'ndan yola çıkarak 21. Yüzyıl
Çin toplumunun en azından sanatsal bağlamda elitist -devrimci, komünist- üst
tabakadan ziyade yerel-halkçı, mücadeleci-orta ve alt tabakaların estetik
algısıyla öne çıkacağını da söylemek mümkün görünüyor.
Romanın bize gösterdiği
bir başka bilgi ise; 19. ve 20. Yüzyılda yazılan az sayıda romana ve bu
romanlara egemen olan dil ile anlatım biçimlerine bakarak Çin yazınında
belirgin şekilde dikkati çeken hikaye ve roman arasındaki aristokratik farkın
giderek ortadan kalkacağına yönelik. O kadar ki, edebi geleneğini daha çok
roman ile hikaye yazımı arasındaki seçkin dil ve halk dili ayrımına yaslayan
Çin yazınına özgü ve başka ülkelerde kolayca görülemeyecek geleneksel dil
ayrışmasını da öteleyerek yazılan bu roman halk diliyle yazılmış bir başyapıt
olarak seçkinci Çin öyküsünün tahtını sallayacak bir dil başarısını ortaya
koyabiliyor.
Öte yandan bu ayrıntıya bakarak, ciddi bir roman tarihine sahip
olmayan hatta romanı da olmayan bir ülkenin romancısı olarak Mo Yan'ın
gösterdiği başarıyı özellikle ülkesindeki roman yokluğundan kaynaklanan
rakipsizliğe de bağlamak mümkün elbette. Bununla beraber, Mo Yan'ın bitimsiz
dilsizliğine ve romanlarında dikkati çeken halk diline yönelik ilgisine bakarak
aslında kendi ülkesinin yazınsal geleneğini taşıyan bir yazarın yapabileceği en
iyi seçimi yaptığını söyleyebiliriz. Değil mi ki; daha en başından, yazından
sayılmayan bir türde yazmaya kalkışmak ve bunu da çoğu zaman türlü baskı ve
sansürlere maruz kalarak sürdürmüş olmak az şey sayılmasa gerek…
Hemen hemen
diğer bütün romanlarında olduğu gibi, çoğunun ilk baskıları İngilizce olan
kitaplarında Mo Yan; romanlarının kurgusunu geçmiş bir zamanda kurmuş hep. Daha
çok halk dili diyebileceğimiz bir dil kullanarak, büyülü gerçekçi bir üslupla
yazmış tüm kitaplarını. İlginç bir biçimde ilk kitaplarını yazarken içinde
yaşadığı yoksulluktan kurtulmak ve daha iyi yaşayabilmek için yazarak bir
fırsat yakalamak için yola çıktığını söylemekten de geri durmamış.
Pek çok
yazar, eleştirmen ve yorumcu tarafından Marquez'in 'Yüzyıllık Yalnızlık',
Şolohov'un 'Durgun Akardı Don' adlı romanlarıyla benzeştirilen Kızıl Darı
Tarlaları satır aralarına kadar sinmiş olan kanla gelen kıpkırmızı ölüme rağmen
ölürken bile gülebilen ve mücadele edebilen bir mizahı da birlikte işleyerek
görünmeyen bir kahramanın dilinden bir Büyükbaba –Yu Zhan'ao' ile bir
Büyükanne- Dai Fenglian'in ve arada da Baba- Douguan'ın hayatından kesitler
anlatarak kamyonlar dolusu Japon askerlerinin kesip biçtiği yerde çoğalan bir
halkın hikayesini sunuyor…
Şahin Torun, 10.09.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Eleştiri, Kitap Notları, Kitapların Ruhu
Şahin Torun Yazıları
Takip et: @torunsahin
Sonsuz Ark'ın Notu: Şahin Torun Beyefendi'nin çalışmalarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 18.06.2016
İlk yayınlandığı yer: Yeni Şafak,
http://www.yenisafak.com/kitap/kizil-dari-tarlalarinin-golgesinden-555953
Kitabın Künyesi:
Kızıl Darı Tarlaları
Mo Yan
Çeviren: Erdem Kurtuldu
Can Yayınları
Haziran 2013
522 Sayfa