7 Ekim 2016 Cuma

SA3513/TG208: Pentagon ve Siparişçi Bell Pottinger; Irak'ta Sahte Haberler ve Sahte Bayrak Operasyonları

Pentagon ve Siparişçi Bell Pottinger; Irak'ta Beyaz, Gri, Siyah Medya Operasyonları


Fake news and false flags: How the Pentagon paid a British PR firm $500M for top secret Iraq propaganda 

Sahte haberler ve Sahte bayrak operasyonları: Pentagon bir İngiliz PR şirketine çok gizli Irak propagandası için nasıl 500 milyon $ ödedi

Araştırmacı Gazetecilik Bürosu (Bureau of Investigative Journalism), Pentagon tarafından Irak’ta yürütülecek çok gizli bir propaganda programını yürütmesi için bir İngiliz PR firmasına yarım milyar dolardan daha fazla ödeme yapıldığını ortaya çıkardı.  

Arap haber ağlarına benzer tarzda kısa TV bölümleri ve sahte asi (terörist) videoları çeken Bell Pottinger isimli şirketin ürettiği bu videolar, seyreden kişilerin takip edilmesine de olanak sağlamaktaydı.  

Dışarıda isyan tüm şiddeti ile sürerken şirket bünyesindeki çalışanlar yüksek rütbeli ABD subaylarının nezaretinde Bağdat Zafer Karargâhı'nda bulunmaktaydılar. 

Bell Pottinger’in eski başkanı Lord Tim Bell’in Sunday Times’a verdiği beyanatta Bell, firmanın “çeşitli gizlilik anlaşmaları ile gizlenmiş”, “örtülü” bir askeri operasyon üzerinde çalışmış olduğunu doğrulamaktaydı. Yine Bell’in ifadesine göre Bell Pottinger, Pentagon, CIA ve Ulusal Güvenlik Konseyi’ne Irak’ta yaptığı işlerle alakalı rapor veriyordu.  

İngiltere’nin en başarılı halkla ilişkiler yöneticilerinden biri olan Bell, Margaret Thatcher’ın güçlü bir imaja sahip olmasına ve Muhafazakâr Parti’nin üç seçim kazanmasına yardımcı olması sayesinde itibar kazanmıştı. Kurucu üyesi olduğu ajansın müşterileri arasında baskıcı rejimler ve Suriye başkanının karısı Esma Esad da bulunmaktaydı. 

Daha önce şirkette video editörü olarak çalışmış olan Martin Wells, Irak’ta ABD ordusu için yapılan işler hakkında verdiği röportajda, Zafer Kampı’nda geçirdiği zamanı “şok edici, göz açıcı ve hayat değiştirici” olarak nitelendiriyordu.   

Wells’in ifadelerine göre; firma tarafından yapılan işler, o zaman Irak’taki koalisyon gücü komutanı olan David Petraeus ve bazen de Beyaz Saray tarafından imzalanmıştı. 

Wells ile yapılan söyleşinin videosu için: https://vimeo.com/183694713

Devasa Medya Operasyonu

Bell Pottinger, Pentagon için bir sürü malzeme üretiyor ve bunların bazıları standart haberleşme işinin ötesine geçiyordu. Araştırmacı Gazetecilik Bürosu firmanın Irak’ta yaptığı işlerin izini, ABD ordusunun yaptığı sözleşme dökümleri, satın alma işlem kayıtları, Savunma Bakanlığı Denetleme Daire Başkanı’nın raporları ile Bell Pottinger’in şirket kayıtları ve askeri propaganda ile alakalı uzmanların yayınları üzerinden sürdü. Irak’ta gerçekleşen enformasyon operasyonlarına katılmış olan eski yetkililer ile görüşme gerçekleştirildi.  
  
Bell Pottinger’in yaptığı işler hakkında bilgi sahibi bir askeri üstlenicinin ifadesine göre; o zamanlar Irak’ta yaygın olarak kullanılan üç çeşit medya operasyonu vardı:

“Beyaz (operasyon) (herhangi bir gruba-güce)  ‘atfedilen’ demekti ve etiketin üzerinde (operasyon kime atfedildiyse) yazardı. Gri, ‘atfedilmeyen’, siyah ise ‘yanlış atfedilmiş’ anlamına geliyordu. Bu tür gizli operasyonlar, belirli bir konuyu kimin takip ettiğini izlemek için de kullanılmaktaydı ve endüstrinin standart bir parçasıydı.”

Bell Pottinger’de 2012’de gerçekleşen yönetim değişimi ile şirketin 2011’de kapanan Irak’taki birimi ile artık bir bağlantısı kalmadı. Bu birimde çalışan anahtar konumdaki kişiler ise Wells’in anlattığı izleme yazılımı ile herhangi bir alakalarının olduğunu reddediyorlar.   

Bell Pottinger’in Irak’ta yaptığı iş yıllık ortalama maliyeti yüz milyon dolardan daha fazla olan devasa bir medya operasyonuydu. Araştırmacı Gazetecilik Bürosu tarafından ortaya çıkartılan bir belgeye göre şirketin bir noktada yaklaşık 300 İngiliz ve Iraklı çalışanı bulunmaktaydı. 

 Londra merkezli bu PR şirketi Irak’a Amerikan işgalinden sonra gelmişti. Şirket 2004 yılının Mart ayında ülkenin geçici yönetimi tarafından “demokratik seçimlerin promosyonu” işiyle görevlendirildi. Bu görev, şirketin yıllık raporlarına da yansıtıldığı şekliyle oldukça “yüksek profilli bir işti”.  

540 milyon Dolar Değerindeki İşlemler

Bununla birlikte firma kısa süre sonra daha düşük profilli işlere yöneldi. Büro tarafından belirlendiğine göre; Mayıs 2007 ve Aralık 2011 tarih aralığında Pentagon ve Bell Pottinger arasında yapılmış anlaşmalara göre gerçekleştirilen enformasyon operasyonları ve psikolojik operasyonların değeri 540 milyon dolardı. Elde edilen bilgiye göre; yıllık oranı aynı civardaki-120 milyon dolar- başka bir anlaşma, 2006 senesinde gerçekleştirilmişti.   

Lord Bell, Sunday Times’a verdiği mülakatta büyük miktarlardaki bu paraların üretim ve dağıtım benzeri maliyetler için olduğunu söyleyecekti. 

Şirketin eski çalışanı Martin Wells, Mayıs 2006’da Bell Pottinger’deki iş için kendisiyle yapılan mülakat sırasında nasıl bir şeyin içine girdiği hakkında herhangi bir fikri olmadığını anlattı. Serbest çalışan bir video editörü iken ajansı tarafından kendisine Londra’ya giderek yeni bir iş için yapılacak mülakata katılması tavsiye edilerek şöyle denmiş: “Orta Doğu ile alakalı yeni bir iş yapacaksın.” 

Wells şöyle diyor: “Bunun enteresan bir işe benzediğini düşündüm. Söylenilen binaya giderek bir refakatçıyla beraber asansörle altıncı kata çıktım, karşımda korumaları görünce ‘burada neler oluyor?’ dedim. Sonradan burasının donanmaya ait olduğunu anladım. Ve sonuç olarak çıkardığım şey burasının bir medya istihbarat toplama birimi olduğuydu.” 

 Kısa bir konuşmanın ardından Wells işe alınıp alınmadığını ne zaman öğrenebileceğini sorduğunda “İşe zaten alındın. Seninle ilgili kontrollerimizi daha önceden yapmıştık” cevabını aldı. Wells’e Pazartesi günü uçakla yola çıkacağı söylenmişti. Cuma günü öğleden sonraydı. Nereye uçacağını sorduğunu sürpriz bir yanıtla karşılaştı: Bağdat. Wells: “Bir çölde yaşamam için ihtiyaç duyacağım şeyleri toparlamak için sadece 48 saatim vardı” diyor.  

Bağdat’a Varış

Wells’in içinde bulunduğu uçak, asilerin ateşinden korunabilmek için Bağdat havaalanına helozonik bir iniş yapmıştı. Wells, Koalisyon güçlerinin Bağdat’ı idare etmekte olduğu Yeşil Bölgelerden birisine götürüleceğini düşünüyordu. Bunun yerine kendisini askeri bir üs olan Zafer Kampı’nda buldu. Sonradan, kendisini işe alan İngiliz PR firmasının, bir Amerikan askeri istihbarat operasyonunun içinde yer aldığını anlayacaktı. 

Wells işe başladığında Irak başkenti bir şiddet dalgası altındaydı. Orada bulunduğu ilk ay içerisinde beş intihar saldırısı gerçekleşti. Bombalı bir araçla gerçekleştirilen bu saldırılardan biri, Zafer Kampı yakınında gerçekleşmiş ve 14 kişi ölmüş, altı kişi ise yaralanmıştı.  

İşiyle ilgili ilk izlenimlerinden bahseden Wells, hiç alışkın olmadığı bir iş ortamı olmasından dolayı şaşırdığını söylüyor: “Yüksek güvenliğe sahip bir binaydı. Bina dışında ‘içeriye girmeyin, özel bölge, eğer temiz değilseniz içeri giremezsiniz’ gibi işaret levhaları vardı.”

Wells binanın içinde masalarla dolu olan iki veya üç odanın bulunduğunu, bunların bir bölümünde Bell Pottinger çalışanlarının diğer kısmında ise ABD ordu mensuplarının yer aldığını söylüyor. 

“Bir keresinde ordu mensupları için ayrılan kısma girme hatasında bulundum, haşin bir asker beni doğrudan odanın dışına doğru sürükleyerek, oraya hiçbir koşul altında girme iznine sahip olmadığımı, orasının çok gizli bir yer olduğunu söyledi ve bana ‘dışarı çık’ dedi. Bu sırada bir eli silahının üzerinde bulunuyordu, çok hoş bir karşılamaydı.”  

Kısa bir süre sonra Wells’in haber editörlüğünden çok daha farklı işler yapacağı ortaya çıkacaktı. 

İzleyenini Takip Eden CD’ler 

Yapılan iş üç çeşit ürünü kapsıyordu. Birincisi el-Kaide’yi olumsuz bir şekilde gösteren televizyon reklamlarıydı. İkinci ürün, “bir Arap televizyonu tarafından hazırlanmış” izlenimini veren haber ögeleriydi. 

Bell Pottinger, el-Kaide tarafından gerçekleştirilen bombalamaların düşük çözünürlüklü filmlerini çekmek üzere sahaya kendi ekiplerini gönderiyor ve daha sonra bunlar üzerinde bir haber kaydıymış gibi düzenlemeler yapıyordu. Wells’in anlattığına göre bu parçalar Arapça seslendirilerek bölgedeki TV istasyonlarına dağıtılıyordu. Haber ögelerinin Amerikan kaynaklı olması bazen gizlenmekteydi. PR üstlenicisi Lincoln Group tarafından, Pentagon’un bazı Irak gazetelerine -bunlar tarafsız haber olarak sunulmaktaydı- makale yayınlatması üzerine 2005 senesinde yapılan ifşaatlar, Savunma Bakanlığı’nın konu ile ilgili bir soruşturma başlatmasına neden olmuştu.  

Wells tarafından açıklanan üçüncü ve en hassas program, el-Kaide ile alakalı sahte propaganda filmlerinin prodüksiyonuydu. Wells bu filmlerin nasıl yapıldığına dair Araştırmacı Gazetecilik Bürosuna bilgi verdi. Kendisine kesin talimatlar veriliyordu: 

“Bu tür videolar yapmamız lazım ve bunun için el-Kaide görüntüleri kullanılacak. Videoların uzunluğu 10 dakika olmalı, formatları şu şekilde, kodlamaları da şu şekilde yapmamız gerekiyor.” 

Amerikan piyadeleri üretilen CD’leri devriyeye çıkarken yanlarına alıyor ve hedeflenen yere yapılan baskın sırasındaki kargaşada buraya bırakılıyordu. Wells şöyle diyor: 

“Eğer bir eve baskın düzenliyorlarsa, bir şeyler arama bahanesiyle ortalığı birbirine katarlar ve bu sırada yanlarındaki CD’yi oraya bırakırlar.”

CD’ler popüler bir medya oynatma uygulaması olan ve çalışması için internet bağlantısı gereken Real Player ile açılacak şekilde oluşturulmuştu. Wells, Google Analiz hesabı ile bağlantılı ve CD’lerin oynatıldığı bilgisayarların IP adreslerinin listesini veren bir kodun, ekip tarafından CD’lerin içine nasıl gömüldüğünü anlattı. İzleme hesabına erişim son derece kısıtlıydı, Wells’in dediğine göre; kendisi, Bell Pottinger yönetimindeki üst düzey bir yönetici ve ABD komutanlarından birisi izleme datasına erişim imkânına sahipti. 

Wells bu yolla elde edilen istihbaratın nasıl değerlendirildiğini şöyle anlatıyor: 

“Eğer CD’lerden biri Bağdat’ın ortasında seyredilmişse başarı sağlanmıştır. Eğer birisi bu CD’yi 48 saat veya bir hafta sonra dünyanın başka bir yerinde seyrediyorsa asıl ilgi çeken hedefe ulaşılmıştır, onların asıl aradıkları şey de budur çünkü bu bağlantı takip edilecek izi sağlar. CD’lerin bazen enteresan yerlerde izlendiği ortaya çıkıyordu; İran’da, Suriye’de ve hatta Amerika’da. İzleme datası ile ilgili günlük çıktı alıyordum, eğer bunların içinde ilginç bir şey görecek olursam patronlara iletirdim, bundan sonrası ile onlar ilgilenirdi.”     

story-launcher

“Gerçeğe Uygun” Materyal

Pentagon, Bell Pottinger şirketinin Irak’ta Enformasyon Operasyonları Görev Gücü (IOTF) bünyesinde, bazılarında açık olarak koalisyon güçlerinin kaynak olarak gösterildiği bazılarında ise bunun yapılmadığı materyallerin üretiminde kendileri için üstlenici olarak çalışmış olduğunu teyit ediyor. Pentagon, IOTF tarafından üretilen tüm materyallerin “gerçeğe uygun” olduğu noktasında ısrarlı. 

Bu arada IOTF, Bell Pottinger şirketinin kendisi için çalıştığı tek misyon değildi. Wells tarafından söylenildiğine ve Savunma Bakanlığı yetkilisi tarafından da teyit edildiğine göre; Bell Pottinger tarafından gerçekleştirilen bazı işler, Birleşik Psikolojik Operasyonlar Görev Gücü (JPOTF) bünyesinde gerçekleştirilmiş. Yetkili JPOTF aktivitelerinin detayları hakkında bilgi veremeyeceğini belirterek şöyle diyor: 

“Geçmişteki ve günümüzdeki operasyonlara yönelik istihbarat toplama metotları hakkında konuşmayız.”   

Bu sene başlarında Bell Pottinger’in genel başkanlığından ayrılan Lord Bell, Wells’in tarif ettiği şekliyle izleme ekipmanları yerleştirilmesinin “oldukça muhtemel” olduğunu ancak kişisel olarak böyle bir şeyden haberi olmadığını söylüyor. Wells’in ifadesine göre, Bell Pottinger tarafından yapılan çalışmalar Irak’ta bulunan koalisyon güçleri komutanlığı tarafından onaylanmış:

“O gün içinde yaptığımız işleri göstermek üzere iki albayı içeriye alırdık, eğer onlar tarafından onaylanırsa daha sonra General Petraeus’a götürülürdü.” 

Bazı projeler onaylanmak üzere komuta zincirinin bile yukarısına gönderiliyordu. “Eğer Petraeus onaylayamayacaksa proje gizli bir hat üzerinden Beyaz Saray’a gönderilir ve cevap aynı hat üzerinden geri gelirdi.” 

2011 senesinde CIA başkanlığına getirilen Petraeus, bu görevine bir gazeteci ile arasındaki ilişki ortaya çıkana kadar devam edecekti.   

Bell Pottinger’e rakip firmalardan birinin eski çalışanına göre; bir İngiliz firması ile gerçekleştirilen böylesine büyük bir sözleşme, Irak’taki işler için rekabet halinde olan Amerikan komünikasyon firmalarında kırgınlık yaratmıştı. 

Lincoln Group firması eski çalışanı ve şimdi Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nde kıdemli bir üye olan Andrew Garfield şöyle diyor:  

“İşi yapabilecek aynı kapasitede Amerikan şirketleri varken bir İngiliz firmasının Amerika’dan yüz milyonlarca dolarlık işi nasıl aldığını hiç kimse çözemiyordu. Amerikan firmaları bu işe çok sinirlenmişti.” 

Geçici Koalisyon Yönetimi’nden (CPA)-2003 işgalinden sonra Irak’ta kurulan geçici hükümet-  üç kişilik bir heyetin başındaki İngiliz askeri Ian Tunnicliffe, gerçekleştirilecek demokratik seçimlerinin tanıtımı için 2004 ‘te Bell Pottinger şirketi ile 5.8 milyon $ değerinde bir sözleşme yapmıştı.   

Legal “Gri Alan”

Irak birçok komünikasyon firması için karlı fırsatlar sunuyordu. Büro, 2006 ve 2008 yılları arasında, TV ve radyo plasmanları, video prodüksiyonları, billboardlar, reklam ve görüş anketleri gibi çalışmalar için 40’tan fazla şirkete ödeme yapıldığını ortaya çıkardı. 

Bu şirketler arasında Lincoln Group, Leonie Industries ve SOS International gibi Amerikan şirketleri olduğu gibi  Cradle of New Civilization Media, Babylon Media ve Iraqi Dream gibi Irak merkezli şirketler de bulunmaktaydı. Ancak Büro tarafından tespit edildiğine göre en büyük payı Bell Pottinger şirketi almıştı.  

2006 senesinde Irak’ta enformasyon görev gücü için çalışmış olan Glen Segell, üstlenici firmaların kısmen ordunun kurum içi uzmanlığa sahip olmaması, kısmen de bu şirketlerin legal bir “gri alanda” operasyon yapmaları nedeniyle kullanıldığını söylüyor. 

Segell bazı uzmanlar tarafından sorgulanmasına rağmen enformasyon operasyon programlarının Irak’taki sahada fark meydana getirdiğini belirtiyor. 

Bell Pottinger’in ABD hükümeti için gerçekleştirdiği operasyonlar, Amerikan birliklerinin Irak’tan çekilmesiyle 2011 senesinde sona ermiştir ve orada çalışan şirket ünitesi artık bulunmamaktadır.

 Crofton Black, Abigail Fielding-Smith, 2 Ekim 2016



Tamer Güner, 07.10.2016, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri


Makalenin Orijinali ve Tamamı İçin: 
https://www.thebureauinvestigates.com/2016/10/02/fake-news-and-false-flags-how-the-pentagon-paid-a-british-pr-firm-500m-for-top-secret-iraq-propaganda/

Seçkin Deniz Twitter Akışı