"Yaşadığı Almanya, ya da Alamanya, onu Alamancı yapamamış ki hâlâ güzel yurdunda yaşıyormuş gibi bu toprakların her türlü duygusuna, olayına ve heyecanına an be an katılıyor ve yorumluyor. Kendi özgeçmişinden getirdiği her şeyi bizlere anlatıyor, bu ülkenin kanayan tüm yaralarına dikkat çeke çeke ilerliyor."
Cümleler,
harflerden ve o harflerin bir araya gelerek oluşturduğu kelimelerden uzanırlar
yazandan okuyana. Bu o kadar samimi bir uzanmadır ki içindeki ihaneti bile
görebilen gözlere tek tek anlatır, kaldı ki içindeki iyiliği anlatmaması
imkansızdır. Sesini bile duymadığınız insanlarla 'yazışarak' tanıştığınız o
benzersiz dünyada, internette, kitaptan daha interaktif ve büyülü olan bir etkileşim
atmosferinde ancak cümlelerle, o cümleleri okuyarak karşınızdakinin iç
dünyasına ve kişiliğine doğru bir okuma yaparsınız. Nasıl yazan yazdığı ve
anlattığı kadar usta ise okuyan da okuduğu
ve anladığı kadar ustadır. Sonsuz Ark'ı biz bu temel üzere imar ve inşâ ettik.
İşte
Naim Okur yazdığını ve anlattığını ustaca anlattığı için biz, onu okuyanları ve
anlayanları aynı ustalıkla buluşturduğumuzda Cemal Çalık'ın o rengarenk
atmosferinden gelen bir Karadeniz sağanağı ile karşılaşacağımızı henüz bilmiyorduk.
Sıcak ve içten anlatımı ile yayınladığım son yazıya geldiğinde Naim Okur'un
geniş bir okur kitlesi oluşmuş ve Sonsuz Ark'taki tüm zamanların en çok okunan
yazısının sahibi yapmıştı onu.
Karadeniz
sağanağı gibi başlayıp biten ve her seferinde heyelan, sel ve bilumum tektonik
sarsıntıları hatıra olarak bırakıp giden yazılarına 'Muhteşem(!) Alman Medeniyeti'nin
asla 'Irkçı ve Türk ve Müslüman Düşmanı' olmayan (!) tutumunu anlattığı ilk
yazı ile başlamıştı... Başlığı da kendine özgüydü: "Küvet Thinks" yada Soyadıma İhanet...'
Zaman
çabuk geçiyor ve biz yaşlandıkça daha çok şey görüyor, deneyliyoruz... Ve her
deney ve deneyim sonrası düşünüp durduklarımızı anlatarak daha çok şeye müdahil
oluyoruz. Naim Bey de öyle.... Yaşadığı Almanya, ya da Alamanya, onu Alamancı
yapamamış ki hâlâ güzel yurdunda yaşıyormuş gibi bu toprakların her türlü
duygusuna, olayına ve heyecanına an be an katılıyor ve yorumluyor. Kendi
özgeçmişinden getirdiği her şeyi bizlere anlatıyor, bu ülkenin kanayan tüm
yaralarına dikkat çeke çeke ilerliyor.
Bir gün
Adana'da kebap yiyip şalgam içeceğimiz bir ortamın olmasını umut ettiğim Naim Okur, 25. Konuk yazarımız olarak aramıza katıldı., 22 Mart 2015 Pazar günü yayınladığım ‘SA1229/KY25-NO1:"Küvet Thinks" ya da Soyadıma İhanet...' başlıklı ilk yazısından bu yana, bir yazar,
baba, eş, evlat insan ve vatandaş olarak
gören, ayrıntıyı ve geçmişi yok sayanlara karşı daha ısrarcı, daha müslüman
bakma telaşı olan Dilimdeki Tüy etiketi ile yayınladığım 70 yazısıyla Sonsuz Ark’a katkıda bulundu; kendisine müteşekkiriz,
onu yetiştiren anne-babasına, onu öylece koruyan, destekleyen eşine ve
çocuklarına bu babda teşekkür etmek de üstümüze borç.
Sonsuz
Ark çıktığı sonsuza doğru yolculuğunda kişiliğine, kimliğine ve mesleğine olan
saygısı net olan dostlarla yürümeye devam edecek.
Bu
vesile ile Naim Okur Beyefendi'ye ve
ailesine sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir hayat diliyoruz.
Seçkin Deniz, 25.10.2016, Sonsuz Ark, Eleştiri, Teşekkür