16 Kasım 2016 Çarşamba

SA3648/KY13-AO96: 15 Temmuz Darbesi ve Milletin Sırtındaki Kambur

"15 Temmuz'da koltuğunu, geleceğini kurtarmaktan başka hesabı olmayanlar bu milletin sırtında kanburdur."


15 Temmuz, iktidara, yani onun kadrosuna yönelik bir darbe girişimiydi. Eğer darbe gerçekleşseydi iktidara mensup olanlara seçmece cezalar kesilecekti. Tabi kimlere hangi cezalar kesileceğini bilmek zor. İşte bu bilmece nedeniyle her darbe döneminde iktidar kadrosunda olanların büyük çoğunluğu sessizliğe bürünür. Sessizce gelişmeleri izler. Bilhassa bürokrasi yeni döneme kazasız belasız ayak uydurmak için ortalarda hiç görünmez. 

Sonuca göre pozisyon almak bürokrasinin geleneksel tavrıdır.

15 Temmuz gecesi sokaklara inenler arasında köşe başlarını tutan, bürokrat, iş adamı, siyasilerden kısaca, köşe kapmış, köşe olmuş olanlardan ne kadar vardı acaba?

Bu soruya cevap bulmak için 15 Temmuz gecesi her muhitte sokağa inenler üzerinden bir tarama yapılabilir. O gece her mahalleden belirli yerlere koşanlar çoğunlukla kimlerin evlerinde sessizce beklediğini bilebiliyorlar. Onlara sorulabilir.

Yapılacak bir araştırma sonucunda sokağa inmek bir yana evinin ışıklarını söndürüp yatanların bazılarının bugün kahraman kesilip, iktidarın yılmaz savunucusu rolüne büründüğünü öğrenmiş oluruz!

Sadece bunlar değil, hangi kurum yetkililerinin o gece nerede olduğunu tespit de zor değil. Bazı kurumların başındakilerin 15 Temmuz'da sessizliğe bürünüp 16 Temmuz'dan başlayarak halka mesaj çekip "nöbet" çağrısında bulunduğunu araştırıp, bulmak için sadece mesaj tarihlerine bakmak yeterli..

Özetle; Darbe'yi, iktidarın imtiyazından istifade edemeyecek durumda olan kitlelerin püskürttüğü gün gibi ortadadır. O nedenle bu cefakar halk siyasilere, bürokrasiye ezdirilmemeli, halkın taleplerine öncelikli olarak kulak verilmelidir.

15 Temmuz'da koltuğunu, geleceğini kurtarmaktan başka hesabı olmayanlar bu milletin sırtında kamburdur.

Dün böyleydi, bugün de böyle...


Adnan ONAY, 16.11.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar

Seçkin Deniz Twitter Akışı