Eski Türk Edebiyatı Çalıştayı’nın 11. toplantısı tebliğleri
‘Gazelden Gazele: Dünün Şiirine Bugünden Bakışlar’ adıyla kitaplaştırıldı.
Eslâf kapıldıkça güzelden güzele/ Fer vermiş o neşveyle gazelden gazele
Dokuz yıldan beridir Eski Türk Edebiyatı Çalışmaları adı
altında düzenlenen Eski Türk Edebiyatı Çalıştayı’nın 11. Toplantısı ‘Gazelden
Gazele: ‘Dünün Şiirine Bugünden Bakışlar’ olarak adlandırılmış. Bu toplantıya dair bildiriler derlemesi hem Ersu
Pekin’in emek işi tasarımı hem de Klasik Yayınları’nın titiz ve kaliteli
baskısı ile tıpkı içeriğinin doluluğu gibi oldukça dikkat çekici bir çalışma
olarak şekillenmiş. Bahse konu çalıştay toplantılarının ilki 2005 yılında
‘Sözde ve anlamda farklılaşma: Sebk-i Hindî’ adıyla düzenlenmişti. Türkiye
üniversitelerinden Türk ve Fars dili ve edebiyatı uzmanlarının gayretiyle
şekillenen bu ilk çalışmadan sonra çalıştayın ilk altı toplantısına ait tüm
derlemeler de Turkuaz Yayıncılık tarafından yayınlamıştı.
Çalıştayın son dört toplantısına dair bildiriler ise
Kasîdeye Medhiye: Biçime, İşleve ve Muhtevaya Dair Tespitler, Metnin Halleri:
Osmanlı’da Telif, Tercüme ve Şerh, Eski Metinlere Yeni Bağlamlar ve son çalışma
olan Gazelden Gazele: Dünün Şiirine Bugünden Bakışlar başlıklarıyla Klasik
Yayınları tarafından kitaplaştırılmış durumda. 11 yıl boyunca süregelen bu
özverili ve kapsamlı çalışma dolayısıyla hem ayrı ayrı hem de bir bütün olarak
katkıda bulunan bütün uzman akademisyenlerle başta Ersu Pekin, E.G.Ambross,
Cafer Mum, M.Umut İnan, Lokman Turan, Sadık Armutlu, Veysel Öztürk, Sami Dural,
Bilen Işıktaş, Yavuz Bayram, Bilal Orfali, Ferenc Csirkes, Riccardo Zipoli,
F.Lewis, J.S.Meisami, Renata Jacobi olmak üzere teşekkür etmek gerekiyor.
GAZEL TÜRKÇEYLE GELDİ
Başta da söylediğimiz gibi, bu uzun süreli çalışmaların 11.’
sini teşkil eden son derlemenin konusu gazel ve gazel edebiyatı. Basılı Eserler
ve El Yazması Eserler’den müteşekkil 30 sayfadan fazla kaynakçası ile metin
sonlarında yer alan ‘Ekler’i de dahil 551 sayfa tutan gazel konulu yazıların
yer aldığı derlemede dikkati çeken akademik gayret ise standart akademik
yazınsal biçimleri aşıyor. Derlemeye özgün içeriğini de kazandıran bu - elbette
önemli ölçüde akademik standartlara uygun ama bir o kadar da rahat ve
okunabilir nitelikteki - hale bakarak katkıda bulunan akademisyenlerin belirgin
bir yazma becerisini gösterdiklerini söyleyebiliriz.
Gazelin bir form olarak Türk edebiyatında ortaya çıkışının,
esas olarak Türkçenin bir edebiyat dili olarak ortaya çıkışı ile bağlantılı
oluşundan söz eden Selami Turan’ın gazelin ilk izlerinin görüldüğü bir metin
olarak Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’inden söz edişi dikkate değer.
Özellikle münacaat, naat ve medhiye bölümlerinde Kutadgu Bilig’le adeta gazelin
ilk tohumlarının atıldığı bilgisini okurken bu değerli eseri hep yapageldiğimiz
işlevsel okumanın dışında bir de formel ve kuramsal çerçevede başka biçimde
okumamız gerektiğini ortaya koyuyor Turan. Bu makalede aynı biçimde Türkçe
gazelin kurucuları olarak Gelibolulu Muhyiddin’den, Mevlana’ya, Sultan Veled’e,
Şeyyad Hamza’ya, Aşık Paşa’ya ve Hoca Dehhani’ye kadar uzanan bir yolda yapılan
tarihsel bir izlekteki yorumları görmek mümkün.
NEOPLATONİK ÖGELER
E.G. Ambross’un makalesinde ise; gazel ve sone ‘sonne’nin
aşk bağlamındaki benzerlikleri çerçevesinde Endülüs-Arap şiiriyle daha çok 15.
ve 16. yüzyıllarda Avrupa’nın seyahat yollarında çalıp söyleyen Trabudar
şiirinin etkileşimi konu ediliyor. Özellikle Endülüs- Arap kökenli Muvaşşah ve
Zacal türündeki şiirin Avrupalı Trabudar şiiri üzerinde yapısal bir etki
bıraktığı ve bu etkinin giderek sonelere kadar devam edip poetik anlamdaki bir
bağla Hafız’ın gazelleri ile Shakespeare’in soneleri arasında bir benzerlik
olduğunu okuyoruz. Ambros’un bu çerçevede Osmanlı gazelini ele alarak, Meali ve
Taşlıcalı Yahya üzerinden yine Shakespeare’in soneleriyle birleştirerek her iki
şiirde de uzri aşk ve neoplatonik ögeler görülebileceğine yönelik yorumu ise
oldukça ufuk açıcı bir nitelik taşıyor.
Lokman Turan’ın bir
15. yüzyıl şairi olan Şeyhi’nin Hüsrevü Şirin mesnevisinde yer alan 27 beyit
üzerinden bir gazel ve mesnevi ilişkisine yönelip, Şeyhi’nin Kur’an kaynaklı
‘seb’a’l-mesani- tekrarlanan yedi- ye yönelik bir akışla yazmış olduğu
mesneviye bakarak Şeyhi için; “Gazel küçük bir mesnevidir, mesnevi ise büyük
bir gazeldir...” yorumu özellikle mesnevilere yerleşmiş haldeki gazel için söz
konusu edebileceğimiz ses, rezonans, yapı ve bağlamı anlamak bakımından oldukça
önemli bir yeniden okuma sebebi olarak dikkat çekiyor.
ZAFER HANIM’IN İZİNDE
Benzer biçimde devam eden diğer makalelerde de, gazellü’l hissi - gazelü’l fahiş, gazelül’l
afif, hadari gazel, uzri gazeller gibi farklı gelenekler ve farklı gazelleri
ele alan S. Armutlu’nun makalesi, Veysel Öztürk’ün ilk Türk kadın romancısı
Zafer Hanım’ın Aşk-ı Vatan’ındaki gazelin izlerini süren makalesi, Türkçe
gazele de ciddi bir kuramsal bakışla yaklaşan R. Zipoli’nin bir yandan
göstergebilime öbür yandan evrensel bir bakışla imgenin tarihsel sürecine
yöneldiği emek işi makalesi gibi değerli makaleleri okuyarak, gazele yeni
libaslar giydirmekten çok emek verenlerin şiirin ve gazelin üstüne örtülen
libasları anlamı ve derinliği açık edecek biçimde katman katman çıkararak
sergilemiş, oldukça renkli ve müzikalitesi yüksek bir yazınsal yolculuğun
peşine düşüyoruz.
Şahin Torun Yazıları
Takip et: @torunsahin
Sonsuz Ark'ın Notu: Şahin Torun Beyefendi'nin çalışmalarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 18.06.2016
İlk yayınlandığı yer: Star Kitap
http://www.star.com.tr/kitap/dahilden-gazel-okumak-haber-1157717/