8 Ocak 2017 Pazar

SA3842/ÇY4-DB74: Pek Gizemli Bay Raak

"Evet; o gece o saldırıyı kim, nasıl yaptı bilmeyi çok istiyoruz. Ama kulüp içindeki kamera kayıtları medyaya servis edilmediği sürece asla neler olduğunu bilemeyeceğiz."


Geçtiğimiz yılbaşı gecesi Türkiye’nin en ünlü gece kulüplerinden biri olan Reina’da silahlı bir terör saldırısı gerçekleşti. 39 kişinin katledildiği bu elim saldırının arkasından olayın nasıl gerçekleştiğine, arkasında hangi güçlerin olduğuna dair birçok yorum yapıldı.

Bunların içinde sosyal medya ve ana akım medyada saldırıdan kurtulan bir ABD vatandaşı olan William Jacob Raak ön plandaydı.

Raak’ın medyanın ilgisini çekmesinin çok sebebi vardı .Saldırı oldukça acımasız ve kanlı olmasına rağmen Bay Raak saldırı sonrası sedyeyle ambulansa götürülürken ve havaalanında ülkesine dönerken muhabirlere verdiği röportajlarda çok fazla korkmuş görünmüyordu. Rahat tavırları herkese tuhaf geldi.

Bu videoları internet ortamında o kadar çok kişi izlemiş ve yorumlamış ki üstüne neredeyse söyleyecek fazla bir şey kalmamış. “Lift The Veil” rumuzlu bir youtuberın (evet Amerikalılar da komplo teorilerine meraklı) bu konuda oldukça iyi incelenmiş bir videosu var.

Raak’ı inceleyen kişi bu videoda Raak’ın tutarsız söylemlerine odaklanmış önce. Raak’ın, “Manyak insanlar geldi ve her şeye ateş ettiler…”, “Bilmiyorum… Ben bir kişi gördüm…” gibi ifadeleri çelişkili doğru. Ama bu Amerikalının olayın şokunu yaşadığına, o gece fazla alkol aldığına veya diğer insanlardan biraz değişik tepki verdiğini de gösteriyor olabilir.

Lif The Veil Raak’ı incelemesinin sonucunda kendisinin hava savunma sistemleri konusunda küçük bir şirket sahibi olduğunu, bu nedenle orada üzülmüş veya korkmuş rolü yapmayı becerememesini savaşlardan çıkar sağlayan bir işle uğraşmasına bağlamış. Bu mümkün. Raak duygusuz bir kazanımcı olabilir.

Videoda Raak’ın bacağına sardığı naylon poşetle dalga geçilmiş. Bacakta hiç kan olmadığından bahsedilmiş. Görüntüler çok iyi değil ama bacağına bağladığı şey kesinlikle bir poşete benziyor. Gerçekte Raak abarttığı gibi bir çatışma içine girmemiş, ama yine de bacağından hafif yaralanmış olabilir.

Raak’la ilgili okuduğum başka yorumlarda saldırı sonrası ondan başka kimsenin röportaj vermediği, onun özellikle gazetecilerin karşısına geçtiği iddia edilmiş. İncelerseniz o gece ve daha sonrasında gazetecilerle konuşmuş birçok mağdur görebilirsiniz. 

Üstelik saldırı sonrası İngilizce konuşan ve kameralara meraklı olduğu her halinden belli olan Mr. Raak’ı CNN INT muhabiri bulmuş. Bu da normal. Çünkü CNN’in yayın politikası “İşte sıradan bir Ortadoğu ülkesinde hep bunlar yaşanıyor” algısı üzerine.

Diğer mağdurların videolarını incelediğimizde genelde hepsinin tek bir saldırgandan bahsettiğini, içeride oldukça yoğun bir barut kokusu ve dumanı olduğunu söylediklerini görüyoruz. Raak da aynı ortamdaydı ve saldırıdan bir bankın altına yatarak ve ölü taklidi yaparak kurtulmuştu. Kurtulanların hepsi gibi Raak da “Çok şanslıydım” diyor.

Bazı komplo teorisyenleri de röportaj sırasında Raak’ın başındaki, üzerinde “Quiet Storm” yazan beyzbol şapkasından şüphelenmiş. 


Malum “Quiet Storm Programı” Amerikan Kara Kuvvetlerine istihbarat üreten NGIC’ın programı. Ama aynı zamanda da bir radyo formatı ve çağdaş R&B müziğinin bir alt türüymüş. Oysa Raak’ın şapkasının ikisiyle de ilgisi olmayabilir. 

İnternette paylaşılan Raak’ın şapkalı resmine odaklanalım. 



Yazının yanındaki sembol kesinlikle müzikle veya ajanlıkla alakalı değil. Çünkü aynı sembol Delaware’de kendi deyimleriyle “Yeni başlayanlardan uzmanlara kadar geniş bir yelpazede sörf tahtaları, kaykay tahtaları ve skimboardlar sunmanın yanı sıra, erkek, kadın ve çocuklar için bir dizi giyim ve aksesuar seçkisi sunan” bir sörf malzemesi mağazasına ait. 

İlgilenenler için internet siteleri de var:

Raak’la ilgili internette araştırma yaptığınızda kendisinin twitter hesabına (ki genellikle futbolla ilgili), aile üyelerinin isimlerine ulaşabiliyorsunuz. Hatta annesinin Pensilvanya’daki adresi de mevcut. (İtiraf edeyim bu korkunç bir şey). Hatta gezinirken erkek kardeşinin düğün videosunu bile izleyebilirsiniz. 

Kulağa çok gizli, üstün özellikleri olan, yabancı bir ülkede bir gece kulübüne dalıp 39 kişiyi öldürebilen sonra da elini kolunu sallayarak çıkıp gazetecilere röportaj veren çok iyi eğitilmiş bir CIA ajanı gibi gelmiyor. Evet saçmaladı, medyanın ilgisini çekti. Gerçek bir ajan olsa böyle yapar mıydı yoksa sessizce ülkesine çekip gider miydi? Neden bu kadar ortalığa düştüğü hala belirsiz. 

Saldırının gerçekleştiği gece, elbette o gece kulübünde pek çok kamera kayıttaydı ve güvenlik güçlerimiz bunları izledi. Sadece 2016 yılında istihbari çalışmalar neticesinde polis bölgesinde PKK/KCK terör örgütünün 214, DAEŞ'in 34, aşırı sol terör örgütlerinin 10 silahlı, bombalı terör eylemini engelleyen güvenlik güçlerimiz ne yaptığını biliyor. 

Onların bizim klavye başında gördüğümüzü sandığımız bir şeyi fark etme konusunda gaflete düştüklerini iddia etmek çok mantıksız. Onlara güvenelim ve dua edelim.

Evet o gece o saldırıyı kim, nasıl yaptı bilmeyi çok istiyoruz. Ama kulüp içindeki kamera kayıtları medyaya servis edilmediği sürece asla neler olduğunu bilemeyeceğiz.



Derya Beyaz, 08.01.2017, Sonsuz Ark, Çırak-Çevirmen Yazar, Çeviri-Analiz


İlgili Video: https://www.youtube.com/watch?v=fRTNZr-IAXM


Seçkin Deniz Twitter Akışı