"Cumhurbaşkanı’nın son Afrika ziyareti öncekilerden daha farklı bir önem arz ediyor. Bu ziyaret artık Afrika’yı Türkiye’ye getirdi. Artık Türkiye’de daha fazla Afrika konuşuluyor ve yazılıyor. Sadece geçen hafta 20’den fazla yazar köşelerini Afrika’ya ayırdı. Şimdi sıra Türkiye’yi Afrika’ya getirmek."
Bu gezinin bende bıraktığı en farklı izlenimlerinden biri katılımcıların Cumhurbaşkanının heyecanını paylaşmalarıydı. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, TİKA Başkanı Serdar Çam, Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Birol Akgün ve Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın yoğun iş programlarına rağmen sahip oldukları dinamizm beni hayli şaşırttı.
Türkiye’nin AK Parti döneminde Afrika kıtasında yaptıklarını artık sadece bizim insanımız değil tüm dünya takdir ediyor. Özellikle Çin, Türkiye’yi Afrika kıtasında kendine tek rakip olarak görüyor. Geçen hafta Addis Ababa’da yapılan bir toplantıda Çin büyükelçisinin, Türkiye’nin Afrika’daki yatırımlarına dikkat çekerken rakip ifadesini kullanmaktan özellikle kaçınarak her iki ülkenin birbirinin tamamlayıcısı olduğunu söylemesi dikkat çekiciydi.
Bugün Türkiye’nin Afrika’nın birçok ülkesinde büyükelçiliği var. Bu büyükelçiliklerin bir kısmı yeni fakat onlardan daha eski kurumlarla bu ülkelere zaten girmiştik. Bunlardan biri THY diğeri ise TİKA. THY bugün birçok Afrika ülkesine sefer düzenliyor. Uçuşların benim açımdan biraz pahalı olduğunu söylesem de kıtada Güney Afrika ve Etiyopya havayolları ile yarıştığı da bir gerçek. Fakat TİKA’nın Afrika’daki yeri başka.
TİKA, Afrikalı yöneticilerin ve halkların ortak noktada buluştukları, herkesin yaptıklarını takdir ettiği bir kuruluş. Afrika’da birçok Batılı toplum kuruluşu Afrika halklarının güvenlerini kaybetmiş durumda, fakat TİKA’ya karşı bir sevgi ve güven var.
Serdar Çam görevi devraldığından bu yana Afrika’da çok güzel işler yaptı. Her zaman kendi adını değil, TİKA’nın adını öne çıkardı. Bu gözlüklü babacan adamın göğsünün ne kadar geniş olduğunu onunla konuşunca anlayabiliyorsunuz. Her konuşmasında “Daha fazla ne yapabiliriz” düşüncesi içinde olduğunu fark ediyorsunuz.
TİKA’nın Mozambik’te uzun süredir projeler yaptığından ilk defa başkent Maputo’da haberdar oldum. Türkiye’nin birçok kurumundan önce TİKA oraya ulaşmış gönülleri fethetmeye başlamıştı.
Cumhurbaşkanı’nın Mozambik ziyaretini de TİKA dolu dolu geçirmeye çalışmıştı. Yaşları 0-18 arasında değişen yetim çocukların barındığı 1 Mayıs Yetimhanesi’ne ihtiyaç ve eğitim malzemeleri desteği sağlanmıştı. Ayrıca yine TİKA, yine başkent Maputo’da Ticaret Enstitüsü bünyesinde muhasebe eğitimleri verilebilmesi için bir sınıfın bilgisayarlı muhasebe sınıfına dönüştürülmesini sağladı.
Mozambikli Müslümanların tek bir radyosu var; Radyo İslam. Hem yerel Mozambik dilinde hem de resmi dil Portekizce’de yayın yapıyor. Fakat bu radyo yaklaşık bir aydır suskun. Çünkü vericisi yağmur mevsiminde rüzgardan zarar görmüş. Radyo İslam yetkilileri birçok yerden yardım istemişler fakat cevap veren olmamış. Şimdi sadece TİKA’nın kendilerine yardım edebileceğini düşünüyorlar.
Türkiye’nin Afrika’daki yeni açılımlardan biri de Maarif Vakfı. Maarif Vakfı kuruluşundan bu yana çok kısa bir süre geçmesine rağmen Afrika’da birçok FETÖ terör örgütüne ait okulu devraldı. Gine, Sudan, Nijer, Çad ve Senegal’deki okullar Maarif Vakfı’na devredildi. Etiyopya, Gabon, Madagaskar gibi ülkelerde de hazırlıklar var.
Gerek Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Birol Akgün gerek başkan vekili ve Afrika koordinatörü Hasan Yavuz eğitimin Afrika’da ne kadar önemli olduğunun farkındalar. Artık alınan ve alınacak olan okullarda sadece elit, yönetici ve zengin sınıfın çocukları okumayacak, başarılı olan her çocuk bu okullarda okuma fırsatına kavuşacak. Maarif Vakfı her ülke için ayrı bir eğitim planlaması ve modeli üzerinde çalışıyor. Bu okulların gelecekte Türkiye’nin Afrika’daki en önemli ağı olacağından kuşku yok.
Maarif Vakfı’nın devraldığı ve açacağı okulların en önemli farkı, Türkiye’yi seven başarılı öğrenciler yetiştirecek olması. Maarif Vakfı’nın o ülkenin siyasi, bürokratik yapısı etkilemek gibi bir gizli ajandası yok. Sadece eğitim ve öğretimin kendilerinin görevi olduğunu, amaçlarının da bu yönde olduğunu düşünüyorlar. Maarif Vakfı’nın Afrika’ya göndereceği öğretmenler maddi beklenti veya macera arayışlarına girmesin, onlar sadece fedakarlık ruhu ile yeni Türkiye ruhu ile hareket etsinler.
Cumhurbaşkanı’nın Afrika ziyaretine Anadolu Ajansı’nın da önemli katkısı olduğunu görmek mümkün. AA artık bütün kıtada yavaş yavaş varlığı hissedilen bir haber kaynağı olmaya başladı. Afrika’daki gazetecilerin artık AA ile çalışmak istemeleri bunun bir kanıtı. Başta AA Genel Müdürü Şenol Kazancı, AA’nın Afrika yapılanmasını ilmek ilmek dokudu. Genel Müdür Yardımcısı Metin Mutanoğlu’nun ise birçok haber ajansını geride bırakacak, Afrika’ya özgü bir haber anlayışı var. Afrika’da haberciliğin ne kadar kıymetli ve önemli olduğunun farkındalığını gerek Metin Mutanoğlu gerekse diğer Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya ortaya koyabiliyor.
Cumhurbaşkanı’nın son Afrika ziyareti öncekilerden daha farklı bir önem arz ediyor. Bu ziyaret artık Afrika’yı Türkiye’ye getirdi. Artık Türkiye’de daha fazla Afrika konuşuluyor ve yazılıyor. Sadece geçen hafta 20’den fazla yazar köşelerini Afrika’ya ayırdı. Şimdi sıra Türkiye’yi Afrika’ya getirmek. Bu yönde de güzel çalışmalar oluyor. Bunlardan biri geçen hafta Güney Afrika’da yaşandı.
Güney Afrika’da Galip Dalay, Kamu Diplomasi Koordinatörü Ali Osman Öztürk başarılı bir programa imza attılar. Bu tür programların arkası gelecek gibi görünüyor. Yalnız Afrika’ya gelecek olanların, Türkiye’yi Afrika’ya tanıtacaklarının bilinciyle dikkatli hareket etmeleri gerekiyor. Artık farklı beklentiler peşinde koşmak yerine samimiyet ve adanmışlık ruhu ile hareket etme vakti geldi. Afrika’yı fethetmek yerine Afrika’daki insanların kalplerini fethetmek onlara yeni Türkiye vizyonunu göstermek daha önemli.
İbrahim Tığlı, 09.02.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Afrika'dan
İbrahim Tığlı Yazıları
Takip et:@ibrahimtigli
Sonsuz Ark'ın Notu: İbrahim Tığlı Beyefendi'den yazılarının yayınlanması için onay alınmıştır. Seçkin Deniz, 23.06.2016
Yazının İlk Yayınlandığı Yer: Gerçek Hayat