27 Nisan 2017 Perşembe

SA4260/ÇY4-DB81: Bir Agnostik Tarafsız Olabilir mi? -Hazleton ve The First Muslim-

16 Nisan referandumu sonrası 17 Nisan'da Paylaştığı tweette,"Çok üzgünüm Türkiye" diyen biri Hazleteon.


Lesley Hazleton İngiliz asıllı ABD’li bir yazar. 1945 yılında İngiltere’de doğmuş, 1994’te Amerikan vatandaşı olmuş. Psikoloi okumuş ve özellikle Ortadoğu, din ve siyaset üzerine araştırmaları var. On iki yıldan fazla bir süre Kudüs ve Ortadoğuda muhabirlik yapmış. Time, New York Times,Harpers’ta yazılar yazmış.

Hz. Muhammed’in hayatını anlattığı The First Muslim (İlk Müslüman) kitabı 2013 yılında yayınlanmış. Oldukça ses getiren kitap eleştirmenlerce oldukça başarılı bulunmuş olmalı ki Türkiye baskısındaki ilk sayfalar bu övgülere ayrılmış.

The First Muslim ilk müslüman ile ilgili görsel sonucu

Hazleton kendisini bazı konuşmalarında tesadüfi teolojist olarak tanımlıyor ve agnostik bir Yahudi olduğunu söylüyor.

Agnostisizmin ne olduğuna kısaca bir nazar edecek olursak; Tanrının varlığının ya da yokluğunun, bilimsel olarak da evrenin nereden türediğinin bilinmediğini veya bilinemeyeceğini ileri süren felsefi bir akım. Bilinmezcilik de deniyor ve bu akımın takipçilerine agnostik veya bilinmezci deniyor.

Sözcük olarak ilk defa 1869 yılında Huxley tarafından kullanılsa da kavram aslında çok eski. Örneğin eski Yunan filozofu Protogoras’ın öyle bir sözü var: “Tanrıların ne var olduklarını ne de var olmadıklarını biliyorum.”

Agnostikler ellerinde yeterince kanıt veya veri olmadığı için Tanrı'nın varlığını ya da yokluğunu kabul etmiyorlar. Android bir tür zihin yapısı.

Bilinmezcilerin bilemedikleri şeyin Tanrı'nın varlığı ya da yokluğu üzerine yoğunlaşması ve bu konuda ses getirmesi ilginçtir, çünkü kendisini agnostik olarak tanımlayan bir insanın bildiğini iddia ettiği pek çok şeyi kişisel olarak ispatlayamayacakları da bir gerçek.

Hazleton da bir agnostik olarak buna inanıyor olmalı ancak araştırmaları ve yazdığı kitaplar din üzerine. Hazleton kendisini bu tür kitaplar yazmaya iten şeyin agnostik olmasıyla alakalı olduğunu iddia ediyor. Ona göre agnostikler bu olaylara ve kavramlara tarafsız bakabiliyorlar.

Burada tartışılması gereken, bir agnostiğin asla peygamber olduğunu kabul edemeyeceği bir insanın hayatını araştırması ve yazması değildir, sorgulama yeteneğine sahip her insan bunu yapabilir, asıl mesele Hazleton’un bunu kendisi bir agnostik olduğu için tarafsız ele aldığını iddia etmesidir.

Zira agnostik felsefede bir insan Tanrı'ya inanabilir, ama inanmakla beraber agnostik düşünceye göre bir peygamber Tanrı'dan kutsal bir görev aldığını iddia etmiştir ve bu rivayetten öteye geçemez.

Nitekim daha önce yazdığı 'Peygamberden Sonra-Sünni-Şii Ayrılığı' adlı kitabı da olaylara sadece Şii kaynaklı baktığı iddiasıyla eleştirilmiştir.

Peygamberden Sonra-Sünni-Şii Ayrılığı ile ilgili görsel sonucu

Şunu belirtmek isterim ki bu bir kitap eleştirisi değil kitabın yazarının peygamberlere bakış açısı ve tarafsızlığıyla alakalı bir yazıdır. Kitabı okuyanlar kendi birikimlerine göre farklı izlenimler edinecektir kuşkusuz. 

Bana göre The First Muslim, oldukça serüven tarzında anlatılmış ve Hz. Muhammed’in peygamberlik vasıflarından daha çok sıradan bir insanın hayat hikayesidir ve yazarın kattığı yorumlar kendi felsefesinden damıtılmıştır. Hz. Muhammed kitapta bir peygamberden çok zeki bir politikacı şeklinde anlatılmıştır. 

Kendisinin de bir söyleşisinde söylediği gibi, “Bu kitap dindar bir bakış açısıyla anlatılmamıştır, isminin bu şekilde seçilmiş olmasından da anlaşılabilir.”

Kitabın ilgimi en çok çeken kısmından bir alıntı yaparsam belki daha iyi anlaşılacaktır:

“Tanrı Hz. Muhammed ile ya da daha doğrusu Hz Muhammed aracılığıyla konuşur. Fakat sizin aracılığınızla sizinle konuşulduğunda kaçınılmaz olarak soracağınız soru, duyduğunuz ses kendi dönüşmüş sesiniz mi yoksa o dönüşüm gerçekten de sizin ötenizdeki bir varlığın yaptıklarının sonucu mu olmalıdır? Veya sonuçta bu ikisi arasında bir fark yok mu? Gnostiklerin temel görüşü budur, tüm geleneklerdeki en büyük gizemsel düşünürlerin görüşüyse, ilahi kıvılcımın her insanoğlunun kendi içerisinde bulunduğudur.”

Hazleton oldukça ilgi çekici konferanslar da veriyor ve TED Global’in pek sevdiği konuşmacılardan. O yüzden tarzını Elif Şafak’a benzetmek pek da yanlış olmaz. Ayrıca Edip Yüksel’le yaptığı oldukça samimi röportaj videoları da mevcut. 

İlgili resim

Hazleton sosyal medyayı özellikle Twitter'ı da oldukça etkin kullanıyor. Tweetlerinden anlaşıldığı üzere tam bir Rumi hayranı ve Gülen’in bir entelektüel olduğunu düşünüyor. 


16 Nisan referandumu sonrası 17 Nisan'da Paylaştığı tweette "Çok üzgünüm Türkiye" diyen biri Hazleteon


The First Muslim adlı kitabın önsözünde ise şu var:


“Azizlik yakıştırmasını kabul etmiyorum… Ben de sizler kadar birçok zayıflığa sahibim. Fakat ben dünyayı gördüm. Dünya’da gözlerim açık olarak yaşadım.” Mahatma Gandi

Benim son söyleyeceğim ise kitabı okuyun, ama size İslamiyet’i anlatmasını beklemeyin.


Derya Beyaz, 27.04.2017, Sonsuz Ark, Çırak-Çevirmen Yazar, Eleştiri, Dilin İşledikleri-Kalemin Yazdıkları


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.


Seçkin Deniz Twitter Akışı