"Bugün en büyük problemimiz kolaylaştırılıp, anlaşılması için gönderilen Kur’ân-ı Kerîm’i tanımamak/anlamamak ve tanımadığımız ve anlamadığımız Kur’ân’ı rehber edinememektir."
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Bizi hidâyete erdiren ve kendine imân etme şerefini nasip eden, küfür ve şirkten nefret ettiren, modern tâğutlara boyun eğdirmeyen âlemlerin rabbi olan Allah’a kâinattaki zerreler adedince hamd’u senâ, üsve’i-hasene olan Resûlü Muhammed Mustafa’ya salât u selâm olsun.
Kur’an-ı Kerim sıradan bir kitap değildir. Bir inanç sistemi, düzen ve düşünme metodunun yanında bir de gerçeği arama, inceleme, telkîn etme gâyesi güder. Kur’an kendi sistemini ve düzenini yalnız öğreti olarak sunmakla yetinmez, onun benimsenmesi ve kabul edilmesi için gerekli yöntemlere başvurur. Bu bakımdan bir de eğitim metodu vardır. O, öğretir ve öğretirken de eğitir.