"Tüm rahmet kapılarını ardına kadar açmaktır sevgiyi el içine çıkarmak."
Bölüm Üç
-4-
El içine çıkmaktır dördüncü adımı sevginin! Bilinmezlikten bilinirliğe kanat açmaktır. Ruhunu, bilincini bilinirlik ırmağında yumaktır el içine çıkmak! Seven sevgisini aşikâr kılmak zorundadır ve bu zorunluluk görmezden gelinmeyecek kadar önemlidir Füsun! El içine çıkmak sevgisini gergef gibi işlemektir yenidünyasında.
Suyu akan çeşmede, duvarlarını yükselttiği bimarhanede, kazanları kaynattığı aş evinde, ıssız mekânlarda dumanı tüten hanlarda sevgisinin sergileme aşamasıdır. Akan su sevgidendir, sızıları dindiren em sevgidendir, aş hanelerde sunulan aşlar sevgidendir, yol geçmez kervanlarda yolcunun içini ısıtan ateş sevgidendir. Hepsinin kaynağı sevgidir. Sevgi el içine çıkmamış, çıkarılmamış ise bencillik zindanında çürümeye terk edilmiş demektir. Sayrılıklı bir ruhun sayıklamasından öte bir nen değildir. Sevgi el içine çıktığında sevgidir. Sevenin yapıp etmelerinin kökünde, kökeninde sevgi yoksa seven salt bir savda bulunmuş, bulunuyor demektir. Seven her bir işinde sevginin varlığını duyumsamalı, duyumsatmalıdır. Dünyası sevgi kesilmelidir. Sevgiden öte bir gerekçesi olmayacaktır sevgisini el içine çıkaran. Olması gerekenin bu olduğu gereğini bellemiştir seven sevgisini el içine çıkararak. Sevgi kendi içinde yaşanmaz. Kendi içinde yaşayan sevgiyi yaşatamaz. Sevgiyi yaşatamayan var olmuş olamaz. Var olduğunun ayırdına varamaz.
Yuvası bozulmuş kuşun yuvasını sevgi yapacaktır, kanadı kırık kuşun kanadını sevgi saracaktır. Öksüzün, yetimin kalbine sevginin parmağı dokunacaktır. Sürgüne sevgi vatan olacaktır. Sevgisini el içine çıkarmamış seven sevmenin hazzını yaşayamayacaktır. Kör bir hırsın, solduran bir hıncın, öldüren bir kinin elinde oyuncak olacaktır. Dalından düşmüş bir yaprak gibi un ufak olup kaybolacaktır. Seven sevgisini el içine çıkardığında sevmiş olacaktır. Seven sevgisini el içine çıkardığında var olmanın coşkusunu yaşayacaktır. Soluk almanın kıvancını, özgürlüğün sevincini yaşayacaktır. Barışın nimetini tadacaktır. Diriliği anlayacaktır. Diri olmanın nasıllığını ayrımsayacaktır. Diri olup diri kalmanın yolunu belleyecektir. Sevgisini el içine çıkarmak bitimsiz bir yolda dipdiri kalmanın künhüne ermektir. Sürgüne yurttur sevgisini el içine çıkarmak. Sürgünlerin bitmesi için gerekendir el içine çıkarmak sevgiyi. Bu bir gösteriş değildir, bu bir gösteri değildir. Yaşamın ta kendisi olan sevgi gösterişe, gösteriye kurban edilmeyecektir bu yenidünyada. Hiçbir gösterinin ne öznesi ne yüklemidir el içine çıkarmak sevgiyi.
Tüm rahmet kapılarını ardına kadar açmaktır sevgiyi el içine çıkarmak. Rahmet kapıları kapalıysa dünyasında sevenin sevgisini el içine çıkarmamış demektir. Yapay bir cennet içinde ayrımında olmadan solup gitmekte, eriyip bitmektedir. Yapay şeylerin müptelası olmuştur. Yapay duyguların, yapay görünümlerin, görünüşlerin müptelası olmayı seçmiş demektir. Uyuşmuş, uyuşturulmuş bir idrak içinde sürünüp gitmekte demektir. Tıpkı bir solucan gibi. Dünyasının leziz meyvelere durmasının fırsatını tepmiştir sevgisini el içine çıkarmayan seven. Şeytanın fısıltılarına kulak kesilmiş demektir. Sakınmayı seçmiştir ve tüm iyilikler ve güzellikler ve letafetler sakınılmıştır böylesinden.
Böylesi olmak ne kötü bir ömür sürmektir. Ne kötü bir yaşama öykünülmüş ve o yaşamı sürdürmek için çabalamıştır. Ne boş yorgunluklar yüklenmiştir sevgisini el içine çıkarmayı öteleyen.
Olgunlaştırıcı ürpertilerden uzak kalmıştır. Hiçbir ürperti bilmemiştir kişiyi kendine getiren, bilememiştir, bilmenin gereğini idrak edememiştir.. Kişiyi kendisinde var eden hiçbir ürperti yol bulmamış demektir kendisinde. Kendisi olmaktan, kendisi olarak yaşamaktan uzak düşmüş demektir, bir cehenneme kapılanmış demektir.
Sevgisini el içine çıkaran müptelası olmuştur sahinin, sahiciliklerin. Gerçeğin, gerçekliklerin müptelası olmuştur sevgisini aşikâr kılan. Gerçekten soluk almanın nasılını niçinini bilmiştir sevgisini el içine çıkaran Füsun! Füsun sevgisini aşikâr kılan buna yol bulan ve bunu gerçekleştiren hem kendisi ve kendisi olmayanı fark eden her kişi tüm iğretiliklerden yakasını kurtarmış demektir. Sahinin, sahiciliğin hükümranlığını kurmuştur arzın üstünde sevgisini aşikâr kılan.
Sevgisini aşikâr kılan köhnemiş değerlerin, köhnemiş alışkanlıkların, köhnemiş arzu ve heveslerin tümünü birden ayakları altına almayı becermiş demektir. Geçmişte yaşamanın olanaksızlığını, anlamsızlığını, yersizliğini apaçık sermiştir gözler önüne. Geleceğe bir davet olduğunu, geleceğin çağrısı olduğunu bilmiştir sevgisini el içine çıkaran. Sevgisini aşikâr kılan. Çağlar üstü bir davet olduğunun ilanıdır sevgiyi el içine çıkarmak, tanınır kılmak, yaşanır kılmak, yaşanırlığını göstermek. Yaşamanın sözün ötesinde olduğunu göstermektir. Sözü aşmak eyleme kapılanmaktır sevgiyi aşikâr kılmak.
Sevginin aşikâr kılınması bir külfet değildir sevene. Tersine külfeti paylaşmak, zorlukları birlikte aşmak demektir. Zorluklara, külfete birlikte direnmek, o direnişle menzilden menzile varmak demektir. Varmanın, yol almanın çilelerine karşı birlikte durmak, birlikte alt etmeye kalkışmak demektir. Bir olarak durmak demektir. Bir olmayı becerebilmektir sevgiyi aşikâr kılmak. Sevgisini aşikâr kılan bir olmayı becerebilmiş demektir. Biz olmanın sırrına ermiş biz olmayı gerçekleştirmiş demektir sevgisini aşikâr kılan.
Görünüşte bir uyumdan gerçek uyuma atılmış bir adımdır sevgisini aşikâr kılmak. Sevgisini aşikâr kılan uyumun da gereklerini bellemiş ve göstermiş demektir. Uyumu gösteren demektir sevgisini aşikâr kılan.. Zorbalığa, zorbalıklara pabuç bırakmadan zorba olmadan da uyumlu olunacağının gösterilmesi öğretilmesidir sevgisini el içine çıkarmak.
İçin için yanan bir köz, için için kanayan bir yara değildir sevgi, bu yüzden aşikâr kılınmalıdır. Aşikâr kılınacaktır sevgi. Sevgi hep bir aşikâr kılınmaya muhtaçtır Füsun. Sevginin büyüyüp gelişmesi, serpilip gümrahlaşması için alenilik gereklidir. Bu gerekliliğin gerekleri yerine getirmelidir hiçbir yorgunluk duymadan, hiçbir gerekçeye sığınmadan.
Sevgi aşikâr kılınmalıdır Füsun! Korkmadan, çekinmeden, durup dinlenmeden aşikâr kılmalıdır sevgi seven tarafından. İçe atılıp durulmamalıdır. Sevgi için için yanan bir köz olduğunda seveni tüketecektir. Sevgi için için kanayan bir yara oldukça seveni bitirecektir. Bu böyledir bu böyle bilinmelidir Füsun. Kendini yeniden var etmek isteyen, bitimsiz bir varoluşu yaşamak isteyen sevgisini aşikâr kılmakla yükümlü olduğunu bilmelidir. Bu yükümlülüğün gereklerini yerine getirmelidir. Hiçbir kınayıcının kınamasından, hiçbir hor görücünü hor görmesinden, hiçbir kıskancın kem bakışlarından çekinmeden yapmalıdır yapılacakları. Seven yapacaktır yapılacakları. Sevgi bir ahitleşmedir öyle ise ahitin tarafları ahitlerini yerine getirmek zorundadır. Bu bir zorunluluktur ve bu zorunluluk kendiliğinden apaçıktır, bellidir. Sevgi aşikâr kılındıkça anlamlıdır Füsun. Sevgi aşikâr kılındıkça sevgi olacaktır. Sevgi varlığını sevgi olarak sürdürmek için aşikâr kılınmalıdır.
Sevgisini aşikâr kılan kendisini de aşikâr kılmış demektir Füsun! Üzerindeki görünmezlik, bilinmezlik, duyulmazlık örtüsünden sıyrılıp görünür olmaktır sevgisini aşikâr kılmak. Varlığa, varoluşa katılmaktır sevgisini aşikâr kılmak. Var olmak için doğmak yeterli değildir Füsun. Oluşa gayret göstermek, oluşa çabalamak gerekir. Ve bütün bunları kendinde mezcetmiş olan sevginin aşikâr kılınmasıdır. Olmak istiyorsan, varlığı bütün yönleriyle duyumsamak ve duyumsatmak istiyorsan –ki kesinlikle istiyorsundur- sevmeli ve sevgini aşikâr kılmalısın Füsun. Boşuna bir çaba, boşuna bir gayret, boşa boşuna yüklenilmiş bir yük değildir. Bir yük değildir hem Füsun! Benliğini ak pak etmektir. Benliğini kavileştirmektir. Benliğini dinç kılmaktır. Benliğini bilinçli kılmaktır. İdrakini keskinleştirmektir. Deli gömleklerini paramparça etmektir. Sevgisini aşikâr kılamayan deli gömleklerinden birini sırtına geçirmiş demektir. Kendini tutsak etmiş demektir. Tutsaklıkları yok etmek için sevgini aşikâr kılmalısın Füsun! Tutsaklıkların neşvünema bulmasını istemeyen sevgisini aşikâr kılmalıdır. Hem sevilene de söylemelidir bunu. Seni seviyorum!’ diyebilmelidir Füsun! Seni seviyorum Füsun! Sevgimi hem sende, hem sen olmayan her şeyde aşikâr kılmak için çabalamaktayım. Yüksünmüyorum, kaçınmıyorum bu çabadan. Bir yorgunluk, bir bıkkınlık ilişmiş değil omuzlarına gönlümün.
Gönlüm bu aşikâr kılma eylemiyle ışıl ışıl Füsun! Dinç! Kavi! Ve Gümrah! Hiç bu denli delişmend olmuş değildir gönlüm. Hiç bu denli diri olmuş değildir gönlüm! Hiç böylesine coşkuyla akmış değildir gönlüm. Gönlüm hiç bu kadar ayaklarının ucuna yaklaşmamıştır. Gönlümü ayaklarına yaklaştıran sevginin aşikâr kılınması bilincine ermemdir.
Bu bilişle daha bir diriyim. Daha bir yürekliyim. Daha bir hevesliyim. Daha bir rağbetteyim. Daha bir sağlam basmakta ayaklarım arza. Daha bir coşkunum. Daha bir vefalıyım. Daha bir müptelayım sana ve sen olmayan tüm varlara. Her bir var seninle anlam kazandı ve beni bu bilince erdiren de sevgimi aşikâr kılma arzusuna yapışmam oldu. Böyle bir arzu duymasam, böyle bir heves içimde filizlenmese kendi kendine yanan, için için yanan bir kütük gibi tütüp gidecektim. Bunu ayan beyan görmekteyim. Tüm perdeler açıldı, tüm aynaların sırrı döküldü ve ben sevgimi aşikâr kıldım. Sevgimi aşikâr kılmanın meyvelerinden, lezzetlerinden tatmaktayım. Şükür sevgimi aşikâr kılmam gerektiğini duyurana! Bu yolu açana şükür! Şükrümde samimiyim Füsun, hiçbir nimetin inkârcısı olmadım hiçbir zaman! Ne ikramlarımı kabul ettiğinde duyduğum lezzetleri, hazları görmezden gelmişim, ne endamını aksettiren güneşi yoksaymışım. Hiçbir nimeti inkâra kalkışmamışım hiçbir zaman! İblisin iğvalarına kapılmamışım. Görevlerimi ihmal etmemişim, ihmal etmeyi aklımdan geçirmemişim. Sızlanmamışım!
Sızlanmıyorum! Sızlanmayacağım da! Sevgimi ki aşikâr kılmanın gerektiğini bilmiş ve aşikâr kılmaktayım şuan öyle ise hangi nimetini inkâr edebilirim bütün bunları bana ikram edene! Ne ben haramzadeyim ne annem haram bilmiş, haram işlemiştir. Sevgimi aşikâr kılmanın, sevgimi el içine çıkarmanın coşkusuyla sarhoşum Füsun! Senin varlığınla yaşadığım sarhoşluğu ikinci kez yaşamaktayım. Öyle bir sarhoşluk ki hem kendimin hem kendim olmayanın, hem senin hem sen olmayanın farkındalığını yaşatan bir sarhoşluk. Gerçek uyanıklık veren bir sarhoşluk. Sahiciliğin keskin sarhoşluğu. Diriliş sevinci ya da. Evet, diriliş sevinci demek daha doğru Füsun!
Bu sevincin tüm dünyamı kapladığını mutlulukla görüyorum. Yaşıyorum. Soluk alıyorum. Bütün iliklerimde bu mutluluğun gezindiğini duyumsamaktayım. Seni seviyorum! Demenin bambaşka bir coşkusu varmış. Bambaşka bir sevinci varmış! Bambaşka bir dünyanın kapısını açarmış! Bunu bildim. Bu bilince erdim. Coşkun ve sevinçliyim. Mutlu ve bahtiyarım!
Cemal Çalık, 02.06.2017, Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Kumpas, Roman
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.