“Her şey ABD çıkarları için… DAEŞ artık pentagonun küresel tetikçisi... her yere uzanıyor.”
(Seçkin Deniz)
“Üç yerde ana server var; İngiltere, ABD ve Suudi Arabistan. Bu üçünün sahibi kimse o yapıyor saldırıları.”
(Seçkin Deniz)
10 Ramazan/5 Mayıs 2017 de Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE, Mısır ve Yemen, Katar ile diplomatik ilişkilerini kesti. Biz Ramazan deyince müşriklere karşı yapılan -17 Ramazan (14 Mart 624)- Bedir Savaşını hatırlıyorduk oysa. Ramazan ayında Müslümanları Gazze'de bombalayan İsrail'i görmüştük de Müslümanları Müslüman toprağından kovan Suud ve Mısır’ı da ilk defa görmüş oluyoruz. Katar için iddia da komik bile değil beyinsizce: Katar, neredeyse terörün beşiği olmuş! Bunu söyletenler de terörün kuluçkaları, terörü küresel ölçekte dünyanın başına bela eden batı. “Katar gibi bir ülke nasıl olur da aynı anda Şii Husîleri, Hizbullahı, DAEŞ'i, Nusra ve İhvanı destekleyebilir ki...”
Meseleyi daha iyi anlamak için BAE Veliaht Prensi'nin başdanışmanı M. Dahlan'ın NATO toplantısındaki konuşmasını hatırlayalım: "SRY'deki teröristlerin hepsi TR'den geçiyor." Ne Katar’a ne de Türkiye’ye düşmanlıklarını gizlemiyorlar artık[1].
Katar kırizi ile ilgili olarak en rahat ve konforlu zamanını yaşayan leş kargası İsrail Savunma Bakanı Liberman bugün şöyle demiştir:
“İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman, 'Katar ve bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz, Arap ülkeleriyle iş birliği yapmak için İsrail'e büyük fırsat sunuyor.[2]'
Katar'la ilgili İsrailli uzmanın iğrenç sevincini de unutmayalım; "Katar olmadan HAMAS (İhvan) ayakta kalamaz.[3]"
Bandı biraz geri sarıp olup bitene baktığımızda kısa vadede şunlar yaşanmıştı:
“Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Washington büyükelçisi Yusuf el-Uteybe'ye ait olduğu iddia edilen ve bazı hacker gruplar tarafından yayınlanan e-postalar, Büyükelçinin İsrail yanlısı Demokrasiyi Savunma Vakfı (FDD) ile yakın ilişki içinde olduğunu ve Türkiye ile Katar'a karşı ortak politikalar geliştirmeye çalıştıklarını gösterdi. 15 Temmuz darbesinden bir ay önce Türkiye'yi "Yoldan çıkan bir NATO müttefiki" olarak tanımlayan , "Er ya da geç bir hesaplaşma günü yaşanması ihtimal dahilinde" ifadelerini kullanan .FDD'nin kıdemli danışmanı John Hannah, hacklanen maillerde BAE elçisine"Merhaba Büyükelçi. Size bir makale yolluyorum. Orta büyüklükte bir Türk gazetesi, FDD ve BAE'yi bazı başkalarıyla birlikte Türkiye'deki darbenin arkasındaki komplocular arasında zikretmiş. Sizinle birlikte anılmaktan onur duydum." diyor. BAE 15 Temmuz Darbesi engellenince paniğe kapılmış ve Muhammed Dahlan'ı ülkeden kovmuş, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmeye çalışmıştı.”[4]
Asrın Müslümanları olarak zor bir sene yaşadık. Batılı başkentlerde Müslümanlara yönelik kin ve nefret dolu bol salyalı tehditler yükselmektedir. "Kill them. Kill them all": Haçlılar, Roma'nın torunları bağırıyor: "Onları öldür onların hepsini öldür![5]"
Komşumuz mesabesinde bulunan Irak, Suriye, Yemen, Libya diye bir devlet yoktu artık. Mısır iğrenç bir darbe ile dize getirilmeye çalışılmış ve elde edilmiş, Gazze onurlu yalnızlığını ve mücadelesini sürdürürken; Afrika’da bir taraftan Boko Haram gibi batının oluşturduğu terör örgütleri ile yok edilmeye çalışıldığı ayrıca mazlum ve işgal edilmiş, sömürülen insanların açlıktan ve hastalıklardan öldüğü; çoğunluğu Müslüman binlerce Müslümanın Akdeniz’de boğulduğu; binlerce mülteci çocuğun Avrupa’da kaybedildiği ve fuhuş sektöründe ya da organ mafyasının elinde perişan edildiği; Keşmir’de Müslümanların sıkıntılarının devam ettiği; Türkistan’da zulmün olağan olarak devam ettiği; Myanmar’daki Müslümanların “Ashâbü’l-uhdûd” gibi yok edilmeye çalışıldığı; Bangladeş’te zulüm ve işkenin devam ettiği; Filipinler’de işgal ve kaos aparatı DAİŞ gibi örgütlerle Müslümanlara hayatın dar edilmeye çalışıldığı; Afganistan’da insanların sessizce ve olağan bir şekilde katledilmeye devam ettiği, Avrupa’da nerdeyse olağan hale gelen Müslümanlara karşı bir şeytanlaştırma ve sürek avının devam ettiği; Yemen’de güya iki Müslüman devlet olan Suud-İran kapışması sonucunda binlerce masumun öldürüldüğü ve çocuk ve kadınların açlıktan öldüğü; 15 Temmuz çok uluslu bir NATO darbesi ile Türkiye’nin dize getirilmeye çalışıldığı ve hamdolsun püskürttüğümüz işgal ve yok etme girişiminden sonra suçu , başta Suud ve BAE’nin İsrail’in yanında yer alıp Gazze’deki Müslümanları cezalandırmak isteyen alçak oluşuma karşı Gazze’ye destek vermek, Mısır darbesine katılmamak/tasvip etmemek ve Türkiye’nin yanında yer alan Katar cezalandırılmak isteniyor.
Anlaşılan Trump'ın son ziyaretinde Suud "Katar'i hizaya getirme" konusunda gerekli yesil ışığı almis. Katar’ı güçsüz ve Suud'a bağımlı hale getirilmek isteniyor.
Şimdi Rabbimizin çiğnenen emirlerine bir göz atalım:
“Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler.” (Fetih,48/29)
“Sizin veliniz (dost, yardımcı ve destekçiniz) ancak Allah, O’nun Rasulü, rukü ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü’minlerdir.” (Mâide, 5/55)
“Ey iman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar etmişken, onlara sevgi gösteriyorsunuz.” (Mumtehine, 60/1)
“Ey iman edenler, yahudileri de hristiyanları da veliler edinmeyiniz. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İçinizden kim onları veli edinirse, muhakkak o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.” (Mâide, 5/51)
“Onlardan çoğunun kafirlere velayet verdiklerini görürsün. Kendileri için nefislerinin takdim ettiği şey ne kötüdür. Allah onlara gazablandı ve onlar azabda ebedi kalacaklardır. Eğer Allah’a, peygambere ve ona indirilene iman etselerdi, onlara velayetlerini vermezlerdi. Fakat onlardan çoğu fasık kimselerdir.” (Mâide, 5/80-81)
“Mü’minler, mü’minleri bırakıp da kafirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa onun artık Allah ile bir ilişiği kalmaz.” (Âli İmrân, 3/28)
İmam Şevkâni şöyle demiştir: “Kim böyle yaparsa onun artık Allah ile bir ilişiği kalmaz’ Yani Allah’ın velayet/dostluğu ile bir ilişiği kalmaz, böyle birisi bundan tamamen sıyrılıp çıkmıştır.” [6]
“Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah’a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz ?” (Nisâ, 4/144)
“Kafir olanlar da birbirlerinin yardımcılarıdır. Eğer siz onu (Allah’ın emirlerini) yerine getirmezseniz, yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat olur.” (Enfâl, 8/73)
Muhammed Mustafa (sav) buyurmuştur ki: “Kişi, dostunun dini üzeredir. İnsan kiminle dostluk kurduğuna dikkat etsin!” (Tirmizî, Zühd 45 H.No: 2378; Riyâzü’s-Sâlihîn, 1/398; Ahmed bin Hanbel, 16/178)[7]
Bu ayetlerden açıkça anlaşıldığı üzere iman eden birisi ancak kendisi gibi iman eden kimseleri dost, yardımcı, destekçi, sırdaş, önder ve lider edinebilir. Böylesi kimselerin haricindeki kimseleri veli edinmesi iman ilkesi ile bağdaşmayan bir tutumdur. Bir milyon Müslümanı Irak’ta, Afganistan’da hunharca katleden, Mısır’da darbe yaptırıp binlerce Müslümanı katlettiren, Gazze’de Siyonist İsrail’in bekası için binlerce Müslüamanı katlettiren, işgal ettikleri yetmiyormuş gibi Gazze’yi Müslümanlara açık hava hapishanesine dönüştüren, tartışmasız asrın zalimi olan Amerika’nın mutlak emir eri olmayı kabullenen Suud ve şürekâsı hem kardeşlerine hem de Allah’ın emirlerine hainlik etmektedir. İman ettiği din ve Müslümanlık algısı onları zalimlerin yanında saf tutmaktan ve zulümden alıkoymamaktadır.
Velâ ve berâ Rabbimizin bir emri iken, bu kavramları en çok kullanan Suud ve avânesi en çok bu esasları çiğneyen konumuna gelmiştir. Hatta Suriye’de desteklediği gruplar güya kafirlere karşı cihad ettiğini sanırken kendileri, “19 trilyon dolarlık borcumuzu Körfez ülkelerine ödeteceğiz. Biz ödemeyeceğiz, onlar ödeyecek" diyen Trump ile kılıç dansı yapmakta bir beis görmemektedir.
Trump'ın 1 gülüşüne 100 milyar dolar bayıl, sonra gel kardeşinin boğazına sarıl bu Müslümanlığa ve insanlığa yakışmamıştır. Hal bu ki, Müslüman Allah’ın sevdiklerini sevecek, Allah’ın buğzettiklerine de buğzedecekti.
“Tevhid inancının zaruriliği ve gerekliliği ve bunun karşıtının yani zıddının haramlığı konusundan sonra Allah’ın kitabında tevhid konusundan sonra en çok deliller bu mevzu ile ilgili olarak yer almaktadır.”[8]
مَا شَاء اللَّهُ لَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ
‘Mâşaallah! Kuvvet yalnız Allah’ındır’ deseydin ya!" (Kehf,18/39.)
هُنَالِكَ الْوَلَايَةُ لِلَّهِ الْحَقِّ هُوَ خَيْرٌ ثَوَابًا وَخَيْرٌ عُقْبًا
“İşte bu durumda velâyet (himaye, koruyuculuk, yardım ve dostluk) yalnızca hak olan Allah’a mahsustur. O’nun mükâfatı da daha hayırlıdır, vereceği sonuç da daha hayırlıdır.” (Kehf,18/44.)
Görünen o ki, günümüzün Sion katır birliği olma yolunda ilerleyen Suud ve BAE güç ve kuvveti/izzet ve şerefi Allah’ın yanında değil de, Allah’ın dinine savaş açan ve Allah’ın dinine iman eden Müslümanlara dünyayı dar etmeye çalışan, profesyonel katil Amerika’nın yanında aramaktadır. Saltanat ve gücü terk etmemek için de tahrip etmediği her hangi bir kırmızı çizgi bırakmamıştır.
Elbette Katar zinhimizdeki ve inancımızdaki ideal devlet değildir, böyle bir devlette ne yazık ki yoktur. Türkiye, dünyaya bunun örneklerini vermeye ve ümit olmaya başlamıştır. Lakin İslâm'a karşı şedid düşman olan ülkelere karşı bir paratonerdir. 50 yıl önce Araplar İsrail'e yenildi. Bugünkü mücadele, yenilgiyi kabul edenlerle etmeyenler arasındadır.
“Her şeye rağmen, Türkiye tüm nüfuzunu kullanarak Katar-Suud arasını bulmalı. Katar da sakin kalıp GCC'den tamamen kopacak agresif söylemlerden kaçınmalı..” (Feyza Gumuşluoğlu)
“Katar'a yapılan diplomatik saldırının ana hedefi Türkiye'dir, doğal olarak Türkiye sorumluluğunu ilan ederek ilk duruşunu göstermiştir. Türkiye Katar'ı korumalıdır; ilk ve en önemli tepki budur, aksi halde diplomatik çöküş yaşayabilir, karşı cephe oluşturan yapı durdurulmalıdır. Bugün hedefte olan Türkiye'dir, Müslümanların tümüdür... Katar yalnız değildir.” (Seçkin Deniz)
Tabi ki ve hamdolsun;
#TurkeyWithQatar
#قطع_العلاقات_مع_قطر
#كلنا_قطر
#قطر_ليست_وحدها
Ahmet Hocazâde Yazıları
Takip et: @hocazadem
[4] Derya Beyaz, 04.06.2017, SA4415/ÇY4-DB88: Dahlan- BAE'nin 15 Temmuz Darbesi'ndeki Rolü
[6] Şevkânî, Fethu’l Kadir: 1/452.
[7] قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «الرَّجُلُ عَلَى دِينِ خَلِيلِهِ، فَلْيَنْظُرْ أَحَدُكُمْ مَنْ يُخَالِلُ» : «هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ»
[8] Hamid b. Atik , En-Necât ve’l-Fikâk: 14.
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.