9 Haziran 2017 Cuma

SA4437/KY31-FG12: Trump’ın Suud’a Desteği Körfezli Müttefiklerin Arasını Açtı

Georgetown Üniversitesi Katar kampüsünden Mehran Kamrava’ya göre, Trump’ın ziyaretinin ardından Suudi Arabistan ve BAE nüfuzlarını gösterme fırsatı buldu.


ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan’ı ziyareti sırasında gösterilen ‘Arap birliği’, ABD’nin enerji zengini müttefikleri arasında patlayan tartışma ile sona erdi.

Trump ve Kral Selman’ın, İran’ı terörün ana sponsoru olarak göstermesinden üç gün sonra Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Katar’ı, İran’ı izole etme çabalarını baltalamaya çalışmakla suçladı. Gazeteler, din adamları ve hatta ünlü isimler, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad el Sani’ye saldırırken, Riyad merkezli el Cezira, Emir’i, ”İran’ın hançeri ile komşularını bıçaklamakla” suçladı.



Analistler, Suudi Arabistan ve BAE’nin, Trump’lı ABD ile daha çok yakınlaşmanın verdiği cesaretle, Orta Doğu’da İran’a karşı birleşik bir cepheyi zayıflatabilecek her türlü muhalefeti yok etmekte kararlı olduğunu söylüyor. İki ülke ayrıca Katar’a, Müslüman Kardeşler ve Hamas gibi İslamcı hareketlere verdiği desteği çekmesi için de baskı yapıyor.

Chatham House’un Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programında kıdemli araştırma görevlisi Peter Salisbury, “Başkan Trump’ın ABD’yi Suudi Arabistan’ın çıkarlarıyla çok yakından uyumlu hale getirdiğini görüyoruz ” diyor ve ekliyor: ”Bu durum, bölge ülkeleri veya müttefikleri arasında daha bağımsız bir yol izlemeye kalkışan herkesi ezme konusunda Suudiler’e kendilerini güçlü hissettiriyor olabilir.”

Piyasa Riski

Öte yandan Körfez ülkeleri arasındaki iç anlaşmazlıklar, yabancı yatırımcıların duyduğu ilgiyi de sınırlayabilir. Nitekim Citigroup, 11 Mayıs tarihli bir araştırmada, Trump’ın ziyaretinden dahi önce, ABD ve İran arasında yükselen tansiyonun petrol ve finans piyasaları için ciddi etkileri olabileceği not etmişti.

Frankfurt’ta Union Investment Privatfonds GmbH’da kıdemli para yöneticisi olarak yaklaşık 14 milyar dolarlık varlıkları denetlemeye yardım eden Sergey Dergachev’e göre, bono yatırımcıları, Moody’s’in Katar’ın derecelendirme notunu düşürmesine, Suudi Arabistan ile yaşanan gerilimden daha fazla dikkat gösterdi. Dergachev, ”Bu siyasi açıdan hassas bir konu; ama büyük ihtimalle Körfez liderleri arasında diplomasi yoluyla çözülecek bir konu” yorumunu yapıyor.

Trump Riyad’da iki gün geçirdi ve yaklaşık 400 milyar dolar değerinde anlaşmaya imza attı. Bunun yanı sıra Katar’ın Amerikan askeri araçları satın alma konusunu konuşmak üzere Şeyh Temim ile de görüşmeler gerçekleştirdi ve iki ülkenin ”uzun zamandır arkadaş olduğunu” söyledi.

Körfez’deki son kriz, Katar resmi haber ajansının, Şeyh Temim’in yükselen İran karşıtlığını eleştiren yorumlarına yer vermesi ile patlak verdi. Yetkililer söz konusu yorumları kısa sürede kaldırarak, bilgisayar korsanlarını suçladı ve sükunet çağrısı yaptı.

Ancak tüm bunlar, Suud ve BAE medyasının Katar’a karşı sözlü bir savaş açmasını engelleyemedi. Bu savaş özellikle Şeyh Temim’in, Suud’a meydan okurcasına İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yaptığı telefon konuşmasından sonra daha da tırmandı.

”Fazla Yumuşak”

Bazı Körfez ülkelerinin Katar’ı, “İran’a karşı çok yumuşak” olarak gördüğünü söyleyen Washington merkezli Ortadoğu uzmanı Paul Sullivan şunu hatırlatıyor: “Katar ve İran büyük bir doğal gaz alanını paylaşıyor ve yakın komşular.”

Suudi Arabistan’ın Okaz gazetesi Katar’ı, ”terörist grupları ve mezhepçi İran rejimini” destekleyerek en büyük günahı işlemekle” suçladı. El İktisadiye gazetesi ise Katar’ı ”darbe ve ihanet emirliği” olmakla itham etti.

Suud köşe yazarı Cemil Al Seyabi, Okaz gazetesinde ”Trump Riyad’a geldi, gitti ve Suudi Arabistan bu tarihi ziyaretten kazanımlarını saymaya başladı” diye yazarken şunu ekledi: ”Bizler ülkemize sadığız. İran ve Müslüman Kardeşler’in oyuncağı değiliz.”

Tüm bunlar olurken Körfez’den kurumsal ve bireysel yatırımcılar 34.6 milyon Katar riyal (9.5 milyon Amerikan doları) değerinde Katar hissesini hafta başında sattı. Bunun sonucunda bölgedeki tek büyük hisse endeksi olan Katar Endeksi yüzde 0.5’lik düşüş yaşadı.

”Eski Kan Davası”

Körfez’in altı ülkesi arasındaki anlaşmazlıklar geçmişte de birçok kez alevlendi. 2014’te Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn büyükelçilerini geçici olarak Katar’dan çekti. Bu anlaşmazlığın temel nedeni, Mısır’da Katar’ın Müslüman Kardeşler hükümetini desteklerken, Suud ve BAE’nin onu deviren rejimi finanse etmesi idi.

Katar ayrıca Hamas’ın sürgündeki liderlerine ve Taliban yetkililerine de ev sahipliği yapıyor.

”Katar, Suriye ve Libya krizlerinde Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’nin sorunlu olduğu bazı grupları destekledi” diyen Ortadoğu uzmanı Sullivan şöyle devam ediyor: ”Gerek bu durum gerekse İran ile olan bağları, “Katar’ın stratejik ağırlığının üstünde hareket ettiğini gösteriyor.”

Suudi Arabistan ile İran, Suriye’den Irak’a bölgesel krizlerde zıt taraflarda yer alıyor. 2015’te Suud, İran’a sadık Yemenli Şii isyancılarla savaşmak için Sünni devletler liderliğinde bir koalisyon kurmuştu.

Georgetown Üniversitesi Katar kampüsünden Mehran Kamrava’ya göre, Trump’ın ziyaretinin ardından Suudi Arabistan ve BAE nüfuzlarını gösterme fırsatı buldu.

Kamrava şöyle noktalıyor: “İç farklılıklar ve anlaşmazlıklar yeni bir şey değil, ama ilginç olan zamanlama ve benzeri görülmemiş bir baskı seviyesi. Bu da Suudi Arabistan ve BAE’nin, Katar’dan mutlak itaat dışında hiçbir şey istemediğini gösteriyor.”

 Glen Carey & Zainab Fattah, 31 Mayıs 2017,  Bloomberg


Feyza Gümüşlüoğlu, 09.06.2017, Doha - Katar, Gazeteci-Yazar,  Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Çeviri
Feyza Gümüşlüoğlu Yazıları




Çeviri Metin: Körfez Gündemi

https://korfezgundemi.wordpress.com/2017/06/02/trumpin-suud-destegi-korfezi-karistiriyor/



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı