9 Haziran 2017 Cuma

SA4438/KY13-AO128: Trabzon ile Rize'nin Arasına Futbol (mu) Girdi?

"Bu sisli havayı dağıtmanın, komşu iller arasında oluşan öfkeyi azaltmanın yolu şehirleri sadece futbol üzerinden değil diğer ortak paydalar üzerinden ele alarak çeşitli ortak değerler üretmekten geçer..."


Trabzon tarihi bir şehir.

Bu misyonu nedeniyle geçmişten bu yana bölgenin merkez ili oldu. Etrafındaki zayıf kümelerle, çevre il ve ilçelerle ilişkisi hep bu düzlemde gerçekleşti. Bu durum nedeniyle Trabzon'un kendini bölgede en büyük, en önemli, çevrenin kendisine muhtaç olduğu bir il olarak görmesi anlaşılır bir şey..

Bu büyüklük kompleksi şehir içinde de çeşitli ayrımlara sahip. Kendisini asıl Trabzonlu görenler hep diğerlerine "sonraki" gözüyle bakarlar ve şehrin gücünü ellerinde tutmayı bir hak ve gereklilik olarak görürler. 

Bu durum zamanla bir güç yarışına dönüştüğü için Trabzon'da güçlü aileler vardır ve bunlar birbirleriyle yarış içerisindedir.

İşte Trabzonspor dinamiği bu yapının içinden doğdu. Ve haliyle bu güçlü yapı Trabzon'a bir ruh dayattı; Her Trabzonlu, kendi takımına sahip çıkmalı ve İstanbul dükalığına sadece iş hayatında değil futbolda da kafa tutmalı ve onu dize getirmeli!

İşte bu mantalite Trabzonspor'u üç büyüklerin arasına soktu ve üç büyüklerde olduğu gibi Trabzonspor'a fanatik taraftarlar kazandırdı..

Trabzonspor artık İstanbul dükalığına kendini kabul ettirmiş bir Karadeniz takımı olma edasıyla kendini bölgenin beyi olarak görmekte ve çevre il ve ilçe halklarının kendilerine sahip çıkmasını ve İstanbul takımlarıyla olan futbol savaşında kendilerinin yanında olmayı zorunluluk olarak dayatmakta.

Tüm Trabzon'u etkisi altına alan bu yaklaşıma göre Karadeniz'deki komşu illerin İstanbul takımlarına sempati duyması Karadeniz düşmanlığı dolayısıyla Trabzon düşmanlığı olarak görülmekte..

Trabzon'da, her bölge insanının Trabzonspor'u tutması, onun çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapması zorunlu görüldüğü için aksi de ihanet olarak değerlendirilmekte..

Bu yaklaşım bölgede oldukça etkili oldu ve Karadenizli milliyetçiliği bölgede Trabzonspor'a olan sempatiyi artırdı. Bilhassa komşu illerdeki genç nesil Trabzonsporlu olmayı Karadeniz ruhuna sahip olmak olarak gördü.

Oysa bu yaklaşım takım taraftarlığının mantığına oldukça aykırıydı. Bir kere üç büyük denilen takımlar uzun yıllardır süper ligde yer alıp, şampiyonluklar tattığı için yurdun dört bir yanında neredeyse asırlık kalıcı taraftarlara sahipler. O nedenle her ilde bu takımlara gönül verenler var. 

Ayrıca, Karadeniz'deki diğer illerin futbol takımlarının da süper lig şampiyonluğuna varacak duruma gelmesi halinde Trabzonspor ve diğer üç büyüğe gönül veren taraftarların ağır ağır bu takımları terk edip kendi şehirlerinin takımlarını tutması da kaçınılmaz bir şey. 

Şehir takımlarının etkisi arttıkça taraftarlarının sayısının artması, etkisi azaldıkça da taraftarların başka bir takıma gönlünün kayması doğal. Belkide bundan dolayı artık futbol severler kendi şehir takımlarının yanı sıra başka bir başka takım daha tutmaktalar.

Çaykur Rizespor'un içine düştüğü durumdan dolayı taraftarların küstüğü ve bir kısım futbolseverin öncelerden tuttuğu büyük takımlara daha çok destek vermeye çalışması belki de bu nedenle. Genelde Anadolu'da İstanbul takımlarını tutanlar bu atmosfere göre yön belirlemekteler.

Rizeliler takımlarının süper ligde kalmasını ve güçlü bir takım haline gelmesini arzuluyorlar. Buna engel olan faktörlere de o nedenle tepki gösteriyorlar. Öncelikle, tepkileri ligde iyi bir yer edinen bir takım olamayışın nedenlerini sorgulayıp faturayı siyasilere, takıma sahip çıkmayan güçlü çevrelere kesiyorlar. Ardından da Trabzonspora.. Zira Trabzonspor gerçek futbolunu oynasaydı Bursaspo'u yener ve ligde kalınırdı diye inanıyorlar...

Elbet süper ligden düşme öfkesinin olumsuz sonuçları olacak, Rizeliler fatura kestiklerine karşı mesafeyi artıracaklar.. 

Bu sisli havayı dağıtmanın, komşu iller arasında oluşan öfkeyi azaltmanın yolu şehirleri sadece futbol üzerinden değil diğer ortak paydalar üzerinden ele alarak çeşitli ortak değerler üretmekten geçer...




Adnan ONAY, 09.06.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar







Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz

Seçkin Deniz Twitter Akışı