"Daha ne kadar, her şeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmasını bekleyeceğiz?"
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece(15-16 Temmuz) bir yıl önce, küresel alçak BMGK, NATO, İsrail, Avrupa ve BAE-Mısır destekli CIA kontrolünde bir devlet oluşması için her şey yapan FETÖ terör örgütünün, ümmetin umudunu söndürmek, mazlumların sesini kesmek ve dünyayı zulme teslim etmek amacındaki hain darbe ve işgal girişiminin kahraman Türk halkı tarafından bastırılışını andık. Darbenin planlayıcısı ve destekçisi batılı devletlerin öfkelerinden çıldırdıklarına, rezil olduklarına ve enselendiklerine şahit olduk. O gece tankları elleriyle durduran halk sadece Türkiye’deki değil çok daha geniş bir coğrafyadaki hainleri hayal kırıklığına uğrattı. 15 Temmuzun, bir ucunun Arap Baharı karşıtı cepheye dayandığını ve Mısır’daki darbenin devamı niteliğinde olduğunu unutmuyoruz[1].
Türkiye’nin cefâkâr ve fedâkâr insanları, Türkiye Cumhuriyeti’nin bürokratik tüm kurumlarına sızdıkları gibi Türkiye Cumhuriyeti Ordusu’nun kurmay subayları arasına sızan küresel hegemonik tek güç olan Masonik/Siyonist/Kabalistik örgütlenmeye karşı zafer elde etmişlerdir.[2] Türkiye, Allah'ın yardımı ve halkının, polisinin ve vatansever askerlerinin Gladio/Masonik Örgütlenme olan FETÖ terör örgütüne direnişi ile Türkiye'nin Zaferi'ni bir sonraki aşamaya taşımıştır. [3]
Mustafa Ekici 15 Temmuz Destanını ne güzel ifade eder: "Gökte Ebabiller belirir, tanklara yürür mücahitler, çıplak insan etinden başka bir şey olmayan elleri ile ve ama kor bir ateş olmuş, inanç ve adanma ile, baştan ayağa cesaret ile, iman ile donanmış bir ordu sökün eder fevç fevç."[4]
Devam eder Mustafa Ekici:
“Yüzyıldır ölümlere yatırılan milletin adına; katledilen gençler, yaşlılar; tecavüze uğrayan kadınlar, kızlar; derin bir kan gölünde vahşice boğdurulan çocuklar, bebekler aşkına; çığlıkları duyulmayan mazlumlar aşkına; her gün bir bahane ile yavaş yavaş katledilen, akıl almaz desise ve hilelerle harimine girilen Kudüs’ün iniltisi aşkına; Şam’ın, Bağdat’ın yetimleri aşkına; namus ve onur aşkına; özgürlük ve ekmek aşkına; Allah, Muhammed aşkına; yüzyıldır parça parça doğranan, mahremine girilen mübarek insani değerlerin tamamı aşkına; elimizdeki avucumuzdaki tek varımızı, canımızı, kanımızı kurban eyledik, kabul buyur Allah’ım.”[5]
Cihan Aktaş, darbe girişimi başarılı olsaydı elbet zorbaların birincil hedefi ve peşine düştükleri amaç bir iç savaş çıkmasıydı der ve ekler:
"Darbe girişimi bir imtihan, direniş günleri taze bir umudun zeminiydi. Dilimiz bir direnişin coşkulu, güvenli ve darbe karşıtları arasındaki dayanışmayı güçlendiren dili olmalı, olabilmeliydi."[6]
Yaşar Taşkın Koç, yazısında mücadelenin çıtasını daha yükseğe taşımaktan bahsederken şöyle der:
"Şu sıralar bütün yazılarımın gelip dayandığı o sıkıcı şeyden bahsediyorum yani; daha üretken, daha kaliteli, daha demokrat bir toplum, millet olmanın yollarını kesintisiz arşınlamak."[7]
Ben de tam olarak Yaşar Bey’in bıraktığı yerden devam ederek şunu eklemek istiyorum:
Daha kaliteli, sahih, Allah’ın gönderdiği ve tanımladığı/râzı olduğu, Rasûlünün tebliğ ettiği vahye sarılmak, gecesi gündüz gibi apaydınlık bir din olan İslâm’a sarılmak ve daha iyi bir Müslümanlık! Çünkü, bütün bu olup bitenlerin yanında akîde anlamında ciddi problemler yaşadığımız, engellenemeyen kesif ahlakî zafiyet varken bugün ve yarınımız için ivedilikle ne yapmalıyızı konuşmamız gerekiyor.
“Son Kale ve Ümmetin umudu” olan hem Türkiye hem de ümmeti Muhammed için yapmalıyız bunu. Biz kutlamalara kaç kişi katıldı tartışmasını sürdürürken tescilli siyonist zalim İsrail 3 gündür ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksâ’yı işgal ediyor, silah zoruyla ezan okutturmuyor, namaz kıldırmıyor. Kudüs'te müslümanın onuru yerlerde sürünürken Zenginlikleriyle övünen Batı uşağı Petrol kralı Müslüman ülkeleri ölü taklidinde.... İsrail 70 yıl önce binlerce Yemenli çocuğu tıbbi deneylerde kobay olarak kullandı. Bugün çok farklı değil durum..[8]
Avrupa’da mülteciler fuhuş ve organ kaçakçılarının elinde. Yemen’de binlerce Müslüman çeşitli hastalıklardan ölüyor[9]. Suriye’de işgal devam ediyor. Suriye’de üç sene önce haçlıların işgal aparatı IŞİD’liler tarafından şehit edilen ÖSO mücahitlerine ait toplu mezarlar bulunuyor.[10]
Irak’ta zulüm ve tehcir devam ediyor. Halep, şeytanın milisi pers İran’lılara teslim edilmişken, Musul perişan, Telâfer ve diğer yerlerde katledilenlerin haddi hesabı yoktur. Güney sınırımızdaki kalleş ABD destekli terörist PKK işgali devam etmektedir. İşbirlikçi, hain ve ahmak körfez ülkelerinin kendi kardeşlerine zulmü devam ediyor. Batı destekli Mısır’daki darbeden sonra binlerce Müslüman Sisi firavunun zindanlarında işkence ve zulüm altında inlediğini de unutmuyoruz.
BM, Afganistan'da 6 ayda 1662 sivilin hayatını kaybettiğini açıklıyor.[11] Keşmir ve Myanmar’da zulüm devam ediyor.
Asırların karanlık iblis nâzırı Rothschildlerin köpeği Fransız Macron havlıyor:
"Kudüs, İsrail'in başkentidir ve antisiyonizme geçit vermeyeceğiz” diyor Siyonist patronlarına yaranmak için[12]."
Endülüs'te zorla Hristiyanlaştırılmış Müslümanlar olan Moriscolar gibi Avrupa’daki Müslümanlar ve mülteciler aynı işleme tabi tutulmaya çalışılıyor.[13] CIA 'bilimsel işkence' için 81 milyon dolar ödeyip[14] kardeşlerimizi katlederken ve ABD'de İslamofobik saldırılar bu yıl yüzde 97'lik artış gösteriyor.[15]
Aynı zamanda asrın zalimi Amerika artık çekinmeden bütün katil köpeklerini (DAİŞ, PKK, DHKPC, FETO) üzerimize salarken zafer sarhoşluğuna zamanımız yoktur. Zira, işimiz, vaktimizden çoktur!
Bu asrın şahitleri olarak işimizi doğru/sahih yapmamız gerekiyor. Bizden öncekilerin imtihana tabi tutulduğu gibi bizim de imtihanda olduğumuzun şuurunda olarak gardımızı güçlendirip keferenin bir sonraki kancık saldırısını bekliyoruz.
15 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminden sonra, aynı paralel bâtinî anlayışa sahip, iliklerine kadar bid’âte saplanmış ama FETÖ kadar semirmemiş, örgütün imkanlarına henüz kavuşmamış, darbeye teşebbüs etmemiş ama aynı kulvarda ilerleyen; hakkı tekeline alan, dini hunharca sömüren, emperyal güçler tarafından kullanılan ya da kullanılmaya hazır; kendi geleceği ve saltanatı tehlikeye girdiğinde “öküz öldüğünde ortaklığı darmadağın” edecek, FETÖ gibi benzer tepkiler verecek birçok yapı var.
Kur'an ve Sünnet rehberliğinde değil; belli bir “üst akıl” ile sevk ve idare edilen, mesiyanik özellikli, karizmatik ve otoriter kimlikli bir dinî liderliğe dayanan, sıkı bir hiyerarşik yapılanması bulunan, açık teşkilat biçimlerini kullanmakla birlikte gizli, kendine mahsus ve komplike bir iç örgütlenmeye sahip bir yapılanmaya sahip olan, her türlü yolu mübah gören, dini ve dinî duyguları istismar eden; fitne, fesat, yalan ve desiselerle kendine insan ve imkân devşiren; hurufîlik ve cifir ile meşgul olan; kendinde teşrî yetkisi görüp helal ve haram tesis eden; velâ ve berâ kavramlarını hiçe sayan; gelecekte kurtarıcı mehdi/mesih bekleyen bu bâtıni (ezoterik) ve mistik (gizemli) inanç, imanın ve akîdenin sınırlarını zorlar hale gelmiştir.[16]
Fitne yoğunlaşmış, düşmanlık ve saldırılar her taraftan arttığında dua ediyoruz: “Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna.” Böylece bu insanların her biri “bizi ilet” demek suretiyle yalnızca kendileri için değil, ona iman etmekte olan erkek ve kadın tüm müminler adına Rabb’e seslenmektedirler: Kur’an’ın bu başlangıç suresini okuyan her Müslüman bunun farkında olsun ya da olmasın Allah’tan, doğru yolunu bir bütün olarak Müslüman cemaate göstermesini dilemektedir.
Daha derinlemesine bir tahlil yapılırsa; hidayet için yapılan bu dua yalnızca manevi veya ahlaki konularla ilişkili olmakla kalmayıp, aynı zamanda cemaatin toplumsal yapılanması ve siyasal duruşu gibi pratik alanlarını da kapsar.[17]
Rabbimizden son bir hatırlatma:
الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ ﴿٤١﴾
“Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı ikâme/dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah’a aittir.” (Hacc,22/41.)
Zulme uğradıkları için kendilerine savaşma izni verilen müminler, yeryüzünde bir ülkeye yerleştirildikleri takdirde, namazlarını ikâme ederler (hakkını verir/dosdoğru kılarlar), mallarının zekâtını verirler, insanları, Allah'ı birlemeye ve onun emirlerine itaat etmeye çağırarak iyiliği emreder, Hakk’ın yanında ve zulmün karşısında olup, âdaletle davranıp, emaneti ehline verirler. Allah'a ortak koşmayı ve ona karşı günah işlemeyi yasaklayarak kötülüğe mâni olurlar. Nihayetinde bütün işler sonunda Allah'a varır. O’da onların sevap ye cezalarını verecek olan tek mercidir.[18]
Son söz: Daha ne kadar, her şeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapmasını bekleyeceğiz?Herkesin, Allah'ı razı edeceği, zalimleri öfkelerinden kudurtacağı ve Müslümanları sevindirmek üzere yapabileceği bir şeyler vardır.
Ahmet Hocazâde, 19.07.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Muhâfız ya da Muârız'a dair
Ahmet Hocazâde Yazıları
Takip et: @hocazadem
[1] İsmail Yaşa, http://dirilispostasi.com/a-6495-unutmamaliyiz.html
[2] Seçkin Deniz, Türkiye’nin Zaferi, Sonsuz Ark, 11.06.2013.
http://www.sonsuzark.com/2013/06/sa254sd35-turkiyenin-zaferi_9653.html
[3] Seçkin Deniz, Türkiye’nin Zaferi, Sonsuz Ark, 11.06.2013.
[4] Temmuz’un Kanı. http://www.sonsuzark.com/2017/07/sa4596ky20-mek69-temmuzun-kan.html#more
[5] http://www.sonsuzark.com/2017/07/sa4596ky20-mek69-temmuzun-kan.html#more
[6] Cihan Aktaş, 15.07.2017, Sonsuz Ark, http://www.sonsuzark.com/2017/07/sa4584ky26-ca141-15-temmuzun-dili-nasl.html
[7] Yaşar Taşkın Koç, 16.07.2017, Sonsuz Ark, http://www.sonsuzark.com/2017/07/sa4595ky35-ytk200-herkesin-bir-15.html#more
[8] https://www.letemps.ch/monde/2017/07/16/terribles-experimentations-jeune-israelien?utm_source=twitter&utm_medium=share&utm_campaign=article
[9] https://www.youtube.com/watch?v=SGJh4WL9rgs&feature=youtu.be&a
[10] https://twitter.com/WyvernReports/status/887012059849924610
[11] http://www.yenisafak.com/dunya/afganistanda-6-ayda-bin-662-sivil-oldu-2757666
[12] https://twitter.com/BFMTV/status/886541133781880832
[13] http://www.muharrembalci.com/hukukdunyasi/Akif_Emre/675.pdf
[14] http://batiraporu.com/terorle-mucadele/cia-profesyonel-iskence-icin-81-milyon-dolar-odemis/
[15] https://twitter.com/yenisafakdunya/status/887241143515320322
[16] http://www.sonsuzark.com/2017/06/sa4401ky57-ahczd10-diyanetin-olaganustu.html
[17] Muhammed ESED, İSLAM’DA YÖNETİM BİÇİMİ, s.5. http://www.muharrembalci.com/kitaplika/25.pdf
[18] Taberî, Tefsir, XVI, 587-588.
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz