"Devleti dışa bağımlı prangalardan kurtarırken ana hedefimiz kuruluş felsefesine uygun olan "çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmak" olmalıdır."
Devletin yapısı anayasada bellidir. Kuruluş felsefesiyle devletin yapısının sınırları çizilmiş, bu çerçevede "muasır medeniyet" hedef olarak belirlenmiştir. Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak, sürekli yenilenmeyi ve uygarlığı takip etmeyi içerir. Bu, devlette çağdaş dinamizm demektir. Devlet yapısının özünde olması gerekendir.
Devlet yapısının çağa uygun gelişmesi arzusunu ortaya koyanlarla, devletin yapısını şu veya bu şekilde değiştirmek isteyenlerin talepleri zaman zaman aynı sanılmıştır.
Oysa, amaçlar apayrıdır..
Kimileri rejim değişikliği talep ve arzularını devlet yapısının hedeflerinden uzaklaşıp, bozulması ve o nedenle değişmesi gerektiği mazeretiyle maskelemektedir.
Devletin süreç içerisinde git gide dışa bağımlı hale gelmesi bu tartışmaları rejim tartışmalarına dönüştürmüş, bu gerekçeler fırsatçılara gün doğurmuştur.
80'li yıllarda ayyuka çıkan rejim tartışmaları daha sonra makyajlı sözlerle, "yeni cumhuriyet" tartışmalarıyla revize edilmiştir. "Yeni Cumhuriyet" tartışmalarının devletin yapısını daha demokratik hale getirip çağdaş devletler düzeyine getirmek için yapıldığı sanılmıştır.
Şimdilerde iyice anlaşılmıştır ki, bu düşüncenin ana hedefi daha çok demokrasi adına içerideki ayrışmaları büyütmektir. Bununla farklılıklardan ayrılık, çatışma ortamı üretmek gibi gizli bir amaç güdülmüştür.
Bu doğrultuda Batı kontrolüyle sivil yapılanmalar çoğaltılmış ve bağımsızlığımız "daha çok demokrasi" numarasıyla yok edilmek istenmiştir.
Aynı karanlık el bu söylemlerle farklı hatta zıt odaklar türetmiş, bunları elinde tutarak aynı kapıya köle haline getirilmiş odaklar oluşturmuştur.
İşte FETÖ bu yapıların üst örgütüdür.
FETÖ, her yönden ortaya çıkan talepleri değişik çatılar altında örgütlemiş ve tüm talepleri AB(D) kontrolüne vermeye çalışmıştır. Diğer yandan devletin kurumlarına, resmî yapıya da her yönüyle sızmıştır.Buraları ele geçirmeye çalışmıştır.
Bu yapı "devletin daha demokratik hale getirilmesi" numarasıyla bağımsızlığımızı tümüyle yok etme, bir mandacılık hareketidir.
Bu tablo karşısında devletin bu yapıdan temizlenmesi, bu prangalardan kurtulup yeniden tam bağımsız hale getirilmesi ilk şart olarak zorunludur..
Bunun için yapılmak istenen şeyin adı elbette "devleti yeniden dizayn etmek" anlamına gelir. Bu yeni bir devlet kurmak değil, devleti prangalarından kurtarıp yeniden kuruluş felsefesine dönüştürmektir.
Devlet, dışa bağımlı odaklardan mutlaka temizlenmelidir.
Devleti dışa bağımlı prangalardan kurtarırken ana hedefimiz kuruluş felsefesine uygun olan "çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmak" olmalıdır.
Kısaca özetlersek; Tam bağımsız, daha özgür, daha demokratik bir devlet yapısını var etmek ve bunu sarsılmaz bir bir yapı haline getirmemiz gerekmektedir..
Adnan ONAY, 09.08.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.