"Çin, Yeni Bir Normal’e veya Yeni Bir Döneme doğru giden yolda olabilir. Ancak yolculuk sırasında çözülmesi gereken birçok çelişki nedeniyle varış noktası oldukça uzakta görünüyor."
China’s Contradictions
Çin’de beş senede bir gerçekleştirilen Komünist Parti kongreleri, ritüel ve dogmanın, içgözlem ve strateji ile birleştiği sıradışı olaylardan birisidir. 18 Ekim’de gerçekleşen 19.Ulusal Kongre’de bunlardan farklı değildi. Alışıla geldik şekliyle toplantının sonunda belli olan parti liderliğinde değişimle ilgili ihtimaller üzerindeki belirsizliğe rağmen, kongrenin açılış gününde dağıtılan Başkan Xi Jinping’e ait siyasi bildiri, yüksek bir etkiye sahipti.
Bildiri, Xi ile alakalı olduğu kadar parti ile de alakalıydı. Stanford- Hoover Enstitüsü’nün önde gelen Sinolojistlerinden Alice Miller, bildirinin Partinin en yüksek organı olan 205 üyeli Merkez Komitesi’nin görüş birliğini ortaya koymak için bir yıllık süreçte dikkatlice hazırlandığını ifade ediyor.
Xi ile alakalı üç sonuç özellikle önemlidir. Yeni başlayanlar için ifade etmek gerekirse; “Xi Jinping Düşüncesi" nin ideolojik temelleri, "Mao Zedong Düşüncesi" ninki ile aynı ulvi seviyeye yükseltilerek, Xi’yi selefleri Hu Jintao, Jiang Zemin ve hatta kendisine büyük saygı duyulan Deng Xiaoping’in önüne çıkardı.
2012 Kasım’ında Genel Sekreter olmasından itibaren Xi’nin güç konsolidasyonu hakkında çok şey yazılıp çizildi. Xi, Genel Sekreter olarak sadece beş yıl geçirdikten sonra, Parti liderliği tarafından modern Çin’in en büyük iki tarihi figüründen biri olarak nitelendirilmiştir.
İkinci bir nokta, siyasi raporda göze çarpan Çin’in “Yeni bir Çağ”a girmesine yönelik büyük özgüven. Ancak bir Çin özdeyişine de vurgu yapılıyor: “Bir yolculuğun son aşaması ancak yarıyola işaret eder”; bununla birlikte Xi’nin hayal ettiği gelecek ise çok daha iddialı.
Çin’in görüş alanında şu an iki hedef bulunuyor; 2035'e kadar orta derecede müreffeh bir toplum inşası ve bunun ardından 2050’ye kadar Süper Güç pozisyonuna gelmek. Geçmişteki Çin'in hedef belirleme alıştırmalarından farklı olarak, (1921'de partinin ve 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşuna pek uymayan) bu "yüz yıllık ikiz hedeflere" bağlı hiçbir niceliksel hedef bulunmuyor. (Çinliler) uzun zamandır beklenen ve Xi tarafından Çin Rüyası olarak adlandırılan ulusal yenileştirmeyi kutluyor.
Üçüncü husus ise belki de en ilgi çekici olanı. Çözülmesi gereken temel bir sorunun kabulü olarak işlev gören Marksist bir yaklaşım; Çin’in “temel çelişkisi”. Temel çelişki, tipik olarak eliptik ve belirsiz olmasına karşın; Çin'in yakın gelecekte umutlarını şekillendirecek olan riskler ve fırsatlar, strateji ve taktik, reformlar ve yönetimi içeren zengin bir tartışmanın çerçevesini çizer. Önemli haber şu ki Xi liderliğindeki Parti, 1981'den beri ilk kez temel çelişki kavramını revize etti.
Daha önceden, insanların ihtiyaçları ve Çin’in “geri kalmış toplumsal üretimi” arasında olduğu kabul edilen çelişki, şimdi “dengesiz ve yetersiz gelişim” ile “daha iyi bir hayat için insanların sürekli artan ihtiyaçları” arasındaki gerilim olarak görülüyor.
Temel çelişkinin yeniden tanımlanması hiç yoktan gerçekleşmedi. Bu değişim, ulusal perspektifte yoksul ve gelişmekte olan bir ülkeden gittikçe müreffeh bir topluluğa dönüşümü ve Büyük Güç haline gelmeyle alakalı geniş kapsamlı bir değişikliği açıkça ortaya koyuyordu. Bu değişim aynı zamanda, Mart 2007’de Çin ekonomisinin giderek “istikrarsız, dengesiz, koordinasyonsuz ve nihayetinde sürdürülemez” duruma doğru gittiği uyarısında bulunan eski başbakan Wen Jiabao’nu eleştirileri ile tutarlı bir durum arz ediyor.
Son on yıl içinde gerçekleşen beş yıllık planlamalarla- 2011’de yürürlüğe giren 12. Beş yıllık plan ve 2016’da yürürlüğe giren 13. Beş yıllık plan- ve 2013’te bunlara ilaveten Üçüncü Genel Kurul olarak adlandırılan toplantıda kabul edilen bir dizi büyük reformla, sürekli ve endişe verici dengesizliklere çözüm bulunması hedeflendi. Xi’nin siyasi bildirisinde de bu çabalara yönelik bir çelişki bulunmuyor. Asıl önemli nokta ise yeniden dengeleme çabalarının ideolojik anlamda Parti içinde benimsenmiş olmasıdır.
Siyasi bildirinin Çin'in temel çelişkisi üzerine odaklanması da, partinin uzun vadeli stratejisinden hâlâ nelerin eksik olabileceği noktasında önemli soruları gündeme getiriyor. Özellikle ekonomik cephede göze çarpan üç adet “ikincil çelişki” bulunuyor.
Birincisi, kaynak dağılımının yönlendirilmesinde devletin rolü ile piyasaların rolü arasında süregelen bir gerginlik var. Bu durum, görünüşte kararsız pazarlar için "belirleyici bir rol" ve devlet mülkiyetine yönelik kararlı bir destek kombinasyonu üzerine odaklanmış olan 2013’teki Üçüncü Genel Kurul reform kararları ile çelişmektedir.
Parti uzun süredir, ekonomik hayatın bu iki özelliğinin uyumlu olduğuna inanmaktaydı - Çin karakteristikleri ile harmanlanmış ekonomi. Xi'nin siyasi bildirisi, karma mülkiyet modelini övmekte ve aynı zamanda küresel rekabet gücüne sahip büyük firmaların öncülük ettiği bir ekonomiyi hedeflemektedir.
İkincisi, arz ve talep arasında bir gerginlik bulunuyor. Çinli üst düzey yetkililerin yakın tarihli diğer bildirgeleriyle uyumlu şekilde bu siyasi bildiri, tedarik tarafındaki yapısal reformların ekonomik politika yapıcılar açısından en yüksek önceliğe sahip olduğuna dair hiçbir şüphe bırakmıyor.
Verimlilik, yenilikçilik, fazla kapasitenin giderilmesi, üretim ve hizmetlerde değer zincirinin yükselmesi üzerine yapılan bu vurgu, yapılan çalışmaların temel yapı taşları olarak görülmektedir.
Siyasi bildiride, modern bir ekonomi için öncelikler listesinin derinliklerine gömülen tüketici harcamaları ve hizmetler üzerindeki vurgu ise azaltılıyor. Ancak, toplam talebin temellerine eşit derecede önem vermeden arz üzerinde yoğunlaşmak, anlaşılmaz ve potansiyel olarak endişe verici bir tutarsızlık.
Sonuncu olarak, üçüncü bir ikincil gerginlik, yol ile hedef arasındaki tezat noktasında bulunabilir. Xi’nin siyasi bildirisinde kendi kendine övgüyle bahseden gelişmelere rağmen, Çin ekonomisinin uzun vadeli yapısal dönüşümün sadece erken bir aşamasında bulunduğuna inanmak için iyi sebepler bulunuyor. Hizmet sektörü hızla büyüse de, GSYİH'nın ancak % 52'sini oluşturuyor. Aynı zamanda yine hızla büyümekte olan hanehalkı tüketimi ise halen GSYİH'nın% 40'ından daha az.
Çin, Yeni Bir Normal’e veya Yeni Bir Döneme doğru giden yolda olabilir. Ancak yolculuk sırasında çözülmesi gereken birçok çelişki nedeniyle varış noktası oldukça uzakta görünüyor.
STEPHEN S. ROACH / 23 Ekim 2017, Morgan Stanley Asia eski başkanı ve şirketin baş ekonomisti olan Stephen S. Roach, Yale Üniversitesi Küresel İlişkiler Jackson Enstitüsü'nde kıdemli üye ve Yale Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde öğretim üyesidir.
Tamer Güner, 08.11.2017, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri
Takip et: @Trrguni
Metnin orijinali için bkz:
https://www.project-syndicate.org/commentary/xi-jinping-political-report-19th-congress-by-stephen-s--roach-2017-10?
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.