"Beşerin ihtiyaç duyduğu temel bilgi, çarpıtılmamış tarih bilgisidir diyebiliriz."
Varlığa dair net bir yorum yapabilme telaşı ile
bulduğu herhangi bir antik çağ yahut neolitik çağ nesnesine tanrısal bir
saygınlıkla yaklaşan insanın doğrudan Tanrı'dan, Allah'tan gelen ve tarihsel
değeri de olan İlahi metinlere, özellikle en son mesaj olan Kur'an'a karşı
ilgisiz, hatta karşıt tutumu gerçekten ilginçtir.
Varlığa, insana ve hayata dair tanrısal bilgiyi
bozunmamış olarak bulabileceğini bildiği halde insanın Kur'an'a değil de muharref
İncil'in onlarca nüshasından birine ulaşmak için define avcılarına, tarihî eser
kaçakçılarına, istihbarat örgütlerine, akademisyenlere akıttığı para ve enerji, duyduğu ihtiyaç
insanın varlığa dair net bir yorum yapabilme ihtiyacından doğmuyor, insanın
çarpıttığı varlık bilgisinin insana anlatılan tarihine zarar verecek herhangi
bir etkenin var olma olasılığından korktukları için, kontrol dışı gelişmelere
engel olma ihtiyacından doğuyor. Ki aynı ihtiyaç dünyanın hakim dini olan
satanizmin insanların Kur'an'a ulaşmasını da engellemeyi gerektiriyor.
Bugün İslam'ın ve müslümanların acımasız bir
vandallığa, benzersiz bir şiddete, akıl dışı bir düşmanlığa maruz kalmasının
kökeninde tarihin sakladığı gerçek güç var; İslam, tarihi ve öncesini de 'kuşkusuz
bilgiyle' öğretme konusunda satanist batı ve satanist doğu için gerçek bir
tehdittir.
Kur'an'ın tarihe yaptığı vurgu, dünyayı kan gölüne
çeviren gelişmiş, teknolojik çağın zirvesindeki bilimsel Amerikan
İmparatorluğu'nun lanete uğramaktan neden korktuğunu da izah edebilir. Tahrif
edilmiş olsa da tarihi nitelikleri yerli yerinde duran Tevrat ve İncil
lanetlenmiş kavimlerden açıkça bahsetmektedir çünkü. Kutsal Kitap adı altında
birleştirilerek çelişkilerinden arındırılan ve insanlığın aklına uzatılan Yeni Ahit (İncil)
ve Eski Ahit (Tevrat), satanist bir kaygının imparatorluğunu sürdürmesinden
başka bir gaye taşımıyor, çünkü gerçeği örten her eylem, satanizmin daha uzun
süre insanlığa egemen olmasına hizmet edecektir, aksi her eylem de gerçeği
örten perdeleri yırtacak ve insanlığın tarihle ilişkisini yeniden inşa ederek
aklın alanındaki kuşkuları en aza indirecektir. Bilim'le akıl çatışmak zorunda
kalmayacaktır.
Beşerî tarihin yeni nesillere öğretilmesinde hemen
bütün ideolojilerin ve dinlerin çizdikleri temel rotalar vardır; bu rotaların
insanları etkilemesi ve yönlendirmesi için tarihin ihtiyaç duyduğu en temel şey
de zaferdir; zaferlerle dolu bir tarih, o dini ya da topluluğun ideolojisini
sonraki zamanlara aktarmaya yarar; yenilgilerle dolu dört yüz yıllık tarihiyle
İslam, bu yüzden haksız bir şekilde insanlık için 'teklif üretemez' hale
getirilmiştir. Çünkü yenilgiye uğrayan islam değildir, İslam'ın âmir
hükümlerini terk eden ve aslında İslam olmaktan çıkan müslümanlardır; bugün de
saldırı altında tutulan müslümanlar yüzünden İslam son mesaj olarak insanlığa
dair tekliflerini mahfuz ettiği halde ulaşılmaz hale getirilmek istenmektedir.
Batı'nın bu çerçevede savaş ilan ettiği güç,
müslümanlar ya da İslam değil bizzat İslam'ın Tanrısı olan Allah'tır.
Bu savaş antik yunan formunda pazarlanan Tanrılar
Savaşı değildir, çünkü satanizmin tanrısı olarak pazarlanan Şeytan, bir tanrı
değildir, tek Tanrı olan Allah'ın lanetlediği ve cehennemle cezalandıracağını
temin ettiği yaratılmış isyankâr bir cindir ve inkâr ettirerek aldattığı insan
gibi Allah'ı inkâr etmemektedir, kendisinin talebi ve Allah'ın kendisine
verdiği izinle kıyamete kadar insanı Allah'ın yolundan saptırmaya çalışmaktadır,
çalışacaktır. Varlığa, tarihe, insana hayata ve ahirete dair bilginin
doğruluğuna zarar verme gücü olmayan şeytan, onun öğrenilmesine engel olmak
için çabalamakta ve bu çabasına insanı da hizmetkâr olarak koşmaktadır.
Bu sebeple beşerin ihtiyaç duyduğu temel bilgi, çarpıtılmamış
tarih bilgisidir diyebiliriz.
Varsayımlarla, teorilerle gerçeğe ulaşmaya
çalışan beşerî aklın geldiği ve tıkandığını hissettiği yeni binyılda, insanın
şimdiden geriye doğru giderek diğer disiplinlerle ve eş zamanlı kıta ve ülke
tasnifli mukayeseli tarih okumalarıyla tarihi sadeleştirmesi, kirlerinden
arındırması ve sonraki nesillere aktarabilmesi gerekiyor.
Sadeleştirilmiş ve kirlerinden arındırılmış tarih
bilgisi insanın doğasını daha doğru anlamasına ve geleceğini kendi kararlarıyla
şekillendirmesine hizmet edecektir; yani insan satanizmin kuşatmasına karşı
özgürlüğünü koruyabilecektir; varlığı tehdit altında olan insanın satanizm
karşısındaki seçeneksizliğini aşabileceği tek yol da budur.
Seçkin
Deniz, 14.11.2017, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-5, Sorgulamalar
Sonsuz
Ark'tan
- Sonsuz
Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark
linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark
yayınları Sonsuz Ark
Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.