"Eskiler nâçizane, kör olduklarını bile ışıktan bilirlerdi..."
Sabah'ın şerri akşamın hayrından iyidir, derler...
İyi midir sâhiden?...
Sabah'ın sonrasını da görürsünüz; şerri def edersiniz...
O şer hangi hayra vesile olur?...
Onu görebilirsiniz...
Akşamın sonrasını ise göremezsiniz, ışık yoktur; hayrın ne getireceğini de göremezsiniz...
Eskilerin ışık dedikleri, mum ziyâsı ile ateşin çıkardığı alevlerin ışığıydı...
Onlar aklın ziyasını gerçeğin yollarına uğurlamadılar çok zaman...
Hep esnediler akşam vakti... Hayr ile şerri önemsemediler..
Akıl gözünün ışığı bilgiydi; bilemediler çoğu... Gözlerinin gördüklerine inanmaya o kadar çok istekli idiler ki, gözlerine ışık bulamadıkları vakit hayatlarına anlam veremiyorlardı...
Oysa insan gecede daha çok anabilirdi Rabbini...
Gözlerin gördüğü hayır ile şerrin akşamdan sabaha ne farkı vardı ki?...
Aklın ziyâsı, cehâletin karanlığı ile olayların birbiriyle alakasını aydınlatır...
Sizler ne olur, hayr ile şerri günün ışığından görerek evhamlanmayınız..
Eskiler nâçizane, kör olduklarını bile ışıktan bilirlerdi...
Tarih: 06/01/2003 Saat: 17:34
Seçkin Deniz, Sonsuz Ark, Telveler, Peynir Gemisi'nden
Telveler
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.