"İnsanın sorumlulukları sonraki nesilleri de kapsadığı için günümüze dair Zihinsel Sayaçlar üretmek zorundayız."
Çağın hâkimleri olma gayreti içerisindeki güçlerin amaçladığı şeyin 'kargaşa' olduğunu düşündürten birçok kanıt var; medya, sanat ve siyaset dünyasında yapılan manipülasyonlar, farklı disiplinlerin içerisinden seçilip alınarak gündelik hayata dahil edilmektedir. Bir din tartışması ya da döviz, altın, borsa, emtia fiyatlarındaki oynaklık, herhangi bir ülkede patlayan bomba, bir boşanma davası, tarihe dair bir figürün ansızın gündeme taşınması, seçimlerle ilgili herhangi bir siyasi çekişme sıradan insanı uzmanı olmadığı konularda aldatmaya yönelik binlerce kavram taşımaktadır.
'Hayat' ortak paydasında buluşan kavramların ait oldukları alanlardan koparak her gün biraz daha çok gündelik hayatın diline bulaştığını söyleyebiliriz. Bunun sebebi iletişimin önündeki doğal ve sentetik engellerin kalkması. Uzmanlık alanlarında anlam sorunu yaşamayan kavramların gündelik hayata sürüklenmesi ile yaşadıkları stres, kavramları değil o kavramlarla birdenbire yüz yüze kalan insanları yetersiz hissettiriyor.
'Hayat' ortak paydasında buluşan kavramların ait oldukları alanlardan koparak her gün biraz daha çok gündelik hayatın diline bulaştığını söyleyebiliriz. Bunun sebebi iletişimin önündeki doğal ve sentetik engellerin kalkması. Uzmanlık alanlarında anlam sorunu yaşamayan kavramların gündelik hayata sürüklenmesi ile yaşadıkları stres, kavramları değil o kavramlarla birdenbire yüz yüze kalan insanları yetersiz hissettiriyor.
Doğal olarak gündelik dile taşınan her kavram onu gündelik dile taşıyan etken ve hâkim faktörün seçtiği çerçevede anlam kazanıyor; ya uzmanlık alanındaki anlamlarından koparılarak taşınıyor kavramlar ya da gündelik dilin baştan savma ilgisi ile sıradan ve değersiz bir geçişken olarak değer buluyor.
Hızla ilerleyen gündelik hayatın, birbirinden kopuk bireyler inşa etmesi, gündelik dilin yaşadığı bu kargaşayla doğrudan alakalı. Çünkü her alanda uzman olamayan zihinsel sayaç, beş duyu ile algılanan kavramları doğru tasnif edemeyerek bilincin boşluklarına her saniye düzenli bir şekilde 'kargaşa' olarak gönderiyor. Kavramların yerleşik hayatlarından çıkarılarak gündelik hayata taşınması insan zihnini yetersiz hissettirdiği için de algılanan her sözcük kargaşaya dönüşüyor bir nevi... Böylece iletişimin temel aracı olan dil, bireyin kendisini ifade etmesine engel oluyor; bu sebeple yirmibirinci yüzyıl insanının en büyük sorunu zihnindeki 'sayaç'a yüklenen gereksiz yüklerle başa çıkamama sorunudur.
Ekonomi,
Din, Tarih, Hukuk- Adalet, Bilim-Matematik- Fizik-Tıp-Teknoloji, Uzay-Evren, Felsefe, Eğitim,
Sanat, Dil, Politika, Savunma Sanayi-Güvenlik-Savaş-Barış, İnsan Hakları, Yönetim
Sistemleri-Demokrasi-Monarşi, İletişim gibi temel uzmanlık alanlarından
sıkışarak gündelik hayata taşan kavramların insanların tümü tarafından doğru
bir şekilde algılandığı iddia edilemez; 'doğal
hayat'ı risk altında olan, iletişim kanallarından pompalanan yüksek
hızlı bilgi akışına yetişememe telaşına düşen insanın bu saldırı altında
kendini âciz hissetmesi, popülarite kaygısından beslendiği gibi, 'kargaşa'yı
anlama kaygısından da beslenmektedir. Çünkü hemen her insanın zihinsel sayacı yaşanan
bu modern kargaşayı tasnif edememekte ve her şeyi olduğu gibi anlayamama, anlatamama
sıkıntısı yaşamaktadır; herhangi bir alanda uzman olan şahısların bile diğer
uzmanlık alanlarıyla ilgili kavramların saldırısı altında olduğu gerçeği de bütün
uzmanlık alanlarını tedirgin etmektedir.
Kuşkusuz
her çağın 'kargaşa' konsepti farklıdır ve her çağ sıkıştığı anda kapanmaya
mahkumdur, bu çağın yeni doğan insanlarla sürekli sıfırlanan insan zihni
karşısında sonsuza dek başarılı olacağını düşünmek yanlıştır, bu çağ da
başarısız olacaktır, ancak sonraki çağın insanlarına doğru bir algısal zemin
bırakmak da en değerli miras olarak tanımlanabilir.
İnsanın
sorumlulukları sonraki nesilleri de kapsadığı için günümüze dair Zihinsel
Sayaçlar üretmek zorundayız. İletişimle var olabilen insanın iletişimdeki
kargaşayı aşabileceği yetenekler geliştirmesi ancak biz öncekilerin çabalarıyla
mümkün olabilecektir.
Allah'a ve hayata, insana karşı sorumluluk hisseden her bir insan kendi uzmanlık alanlarıyla gündelik hayata taşınırken, kargaşayı ortadan kaldıracak geçiş dilini de üretmekle mükelleftir; doğru tasnif edilmemiş bilgi felakete giden yolun taşlarını döşer.
Seçkin
Deniz, 21.11.2017, Sonsuz Ark, Sayaç 1
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.