12 Aralık 2017 Salı

SA5314/SD844: Çimenlerin Üstündeki Çiğ; Dünyayı Kim Yönetiyor?

"Orman hayvanları arasındaki, davar sürülerini paralayıp dağıtan, kurtulma fırsatı vermeyen 'genç aslan' olduğunuza mı inanıyorsunuz? 'Öyle Yahudiler' artık Neturei Karta dışındaki tüm yahudileri mi kapsıyor? Eğer öyleyse eleştirilmek en çok hak ettiğiniz şey olmalı değil midir? Dünyayı yönetirken olan bütün her şeyden sorumlu değil misiniz?"


Jewsİnfo adlı internet sitesinin tepesinde Tevrat ayeti olduğu iddia edilen bir ifade var: "Ve Yakup'tan kalan, Rabbin çimenlerin üzerine yağdırdığı çiğ gibi birçok halkın arasında olacak ... " (Mika 5:6) "And the remnant of Jacob shall be in the midst of many peoples, as dew from the Lord, as showers upon the grass..."  MICAH 5:6 

Bu  devamında "...kimseye dayanmadan, kimsenin onayını beklemeden...Otları sulayan sağanak yağmurları gibi olacaklar." yazılı cümlenin dikkatle seçilmiş bir parçası... Çimenlerin üstündeki 'çiğ' açıkça Yakup'tan kalan, yani Yakub'un soyundan gelenler, yahudiler... Dikkat ediniz Nuh'un oğlu Sam'ın soyundan gelenler değil, Semitler değil; devam ediyor Tevrat'ta olduğu iddia edilen ayetler:

"Orman hayvanları arasında aslan ne ise, Davar sürülerini paralayıp dağıtan, kurtulma fırsatı vermeyen genç aslan ne ise, Yakup'un soyundan geride kalanlar da uluslar arasında, Halkların ortasında öyle olacaklar."
(Mika 5:7


Kuşkusuz bugünü ve bugüne dek olanları, tümüyle insanları çimen yahudileri çimenlerin üstündeki 'çiğ', insanları ot, yahudileri onları sulayan 'sağanak yağmurlar' olarak tanımlayan bir perspektife yüklemeyeceğiz, çünkü aynı 'çiğ', aynı 'sağanak yağmur' MS.610'da Allah'ın Elçisi Muhammed tarafından getirilen Kur'an'da, "Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümle âleme üstün kıldığımı hatırlayın." (Bakara Suresi 47) ayeti ile destekleniyor ve bir zamanlar İsrailoğullarının Allah tarafından âleme üstün kılındığı tartışılmaz bir biçimde açık; peki bu üstünlük sürüyor mu, sürüyor olsaydı Kur'an neden, "Yahudilerden öyleleri var ki, (kelimeleri yerlerinden kaydırıp) tahrif ederek onları anlamlarından uzaklaştırırlar. Dillerini eğip bükerek ve dine saldırarak “İşittik, karşı geldik”, “İşit, işitmez olası!” “Râ’inâ” derler. Hâlbuki onlar, “İşittik ve itaat ettik; dinle ve bize bak” deselerdi, bu kendileri için daha hayırlı olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden kendilerini lânetlemiştir. Bu yüzden pek az iman ederler." (Nisa Suresi 46) ayetini içersin?

Kur'an'dan sonra yeni bir kitap gelmediğine göre, son durum hakikat adına tartışılmaz bir şekilde açıktır. Yahudilerden öyleleri "Yahudilerden öyleleri var ki, tahrif ederek onları anlamlarından uzaklaştırırlar" Allah tarafından ayrılmışlardır, ki öyle olmayan yahudiler de vardır. Doğal olarak Yahudilerden bahsedildiğinde, herhangi bir şekilde dış eleştiriye kapalı olan 'Öyle Yahudiler' konuyu, öyle olmadığı halde antisemitizm üzerinden algılar ve bütün güçlerini kullanarak sıradan eleştirileri de engelleyerek tartışılmalarını suç olarak tanımlarlar. 

Oysa semitizm Sam'in soyundan gelen Arapları da içermektedir, çünkü Yahudilerin atası İshak ile Arapların atası İsmail, İbrahim'in iki oğlu olarak kardeştirler, doğal olarak semitik düşünceye karşı çıkış yahudi karşıtlığı anlamına gelmez, aynı zamanda arap karşıtlığı demektir de. Bu durumda arap karşıtı bir yahudi de antisemitik olarak suçlanabilir.

Evet, yahudiler bir bütün değildirler ve kesin olarak açıktır ki, konu semitizm veya anti-semitizm değildir, tam olarak Siyonizm ve Siyonizm'in yapıp ettikleridir ve bugün maalesef egemenlik kuran Yahudiler siyonist olan yahudilerdir, güç onların elindedir, dünyayı etkileyen beşeri sistemlerin tümünü onlar etkilemektedirler. Siyonist yahudi felsefesi, siyonist yahudi edebiyatı, siyonist yahudi ekonomisi, siyonist yahudi silah sanayi, siyonist yahudi inançlarıyla kuşatılmış sinema ve televizyon varken siyonist yahudilerin dünyayı yönetmediğini iddia etmek ilginç olacaktır.

Siyonist diyoruz çünkü, siyonist bir stratejinin ürünü olarak, ortodoks yahudilerin karşı çıkışlarına rağmen 1948'de Filistin'de kurulan İsrail Devleti'ni Allah'ın yasalarına aykırı buldukları çok açık.

Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in Başkenti olarak kabul edeceğini açıkladığı 6 Aralık'tan sonra dünya genelinde yapılan protestolardan birinde 11 Aralık 2017 ABD'de Filistin bayrağı taşıyan bir Yahudi: "İsrail'i tanımayacağız.. Allah-u Ekber!" diyerek bağırıyordu. 

Yahudiler kendi içlerinde çok parçalı bir yapı olarak yeryüzüne dağılmış durumdalar. Maryland'lı Bir Yahudi, ottomansandzionists,  adlı sitedeki 20 Eylül 2017 tarihli ve "Gerçekten Tek Bir Kavim miyiz?" başlıklı yazısında şöyle diyor: 

"Birçok Amerikalı Yahudi için, İsrail'in Ortodoks Yahudilikten başka herhangi bir Yahudilik biçimini resmen tanımadığı gerçeği, inanç sistemlerine yönelik bir hakarettir; kadın erkek karışık ibadet platformu gibi küçük görünen bir meselenin bile devasa bir sorun haline gelmesinin nedeni de budur. İki kesim arasında, İsrail-Filistin meselesinin ve hatta İran anlaşmasının da ötesine geçen siyasi bir uçurum bulunmaktadır." 

Mordechai Goldman'ın 3 Kasım 2015 tarihli "Filistin davasına destek veren ultra Ortodoks Yahudiler kim?" başlıklı Al Monitör yazısı da durumu şöyle sorguluyor: 

"İsrail’de ve yurt dışında birkaç yüz aileden ibaret olan Neturei Karta ultra Ortodoks topluluk içinde ideolojik bir grup. Siyonizm’i ve İsrail Devleti’nin varlığını bütünüyle reddeden bu ideolojinin takipçileri İsrail’in Mesih gelmeden önce kurulmasının gayrimeşru olduğuna, bunun savaşlara ve teröre yol açtığına inanıyor. Ultra Ortodoks toplumun geneli, dini gerekçelerden hareketle Tapınak Tepesi’ne gidilmesini zaten onaylamıyor. Bu kesimin Siyonizm’e yaklaşımı da oldukça karmaşık. Ancak Neturei Karta’nın alenen Filistin yanlısı faaliyetlerini onlar bile kaldıramıyor."

Sonsuz Ark'ta çevirisini yayınladığımız, 30 Ocak 2016 tarihli Jerusalem Post'ta  yayınlanan Amotz Asa-El, imzalı "Yeni Siyonistler: ‘Ultra Ortodoksluk Artık Siyonist Fikre Teslim Olmuştur’" başlıklı analiz  "Ultra Ortodoksluk 'bir numaralı düşman olarak' ilan edilmesinden 120 yıl sonra Siyonizm’e artık iyice teslim olmuştur." hükmüyle başlıyor. 

O halde yahudiler içinde Siyonizme karşı çıkan sadece bir tek grup var: Neturei Karta.

Şimdiki zaman Yahudilerin gizlenerek güç kazandıkları dönemlerden, o eski zamanlardan farklı artık.... ve yahudiler eskisi kadar saklanma gereği duymuyorlar; Jews İnfo'nun tepesinde  asılı duran "Ve Yakup'tan kalan, Rabbin çimenlerin üzerine yağdırdığı çiğ gibi birçok halkın arasında olacak ... " (Mika 5:6) ayetin hükmünün devam ettiğini düşünerek ve bundan gurur duyarak yaşıyorlar.

Aslında her yahudi hayal dünyasında yaşar... bilgiye vakıf olduğunu düşünür, vakıftır da, aslında bu durum onun için bir felakettir, çünkü gerçekle hayali birbirine karıştırmaktan kurtulamaz, döngü onun için kaçınılmazdır; verilecek en iyi tepki onu çelişkileri ile yüzleştirmektir.

Yahudiler çelişkileri ile yüzleştiğinde hayaline tutunmayı seçerler ve yapabilecekleri şey bellidir, gördüklerini sandıkları gerçeği değiştirmek... oysa bunu yapamayacaklarını çok iyi bilir, kendi içlerine dönerler; döngüleri ile yeni bir hayal evreni inşa ederler... onların da da felaketi budur.

"...kimseye dayanmadan, kimsenin onayını beklemeden...Otları sulayan sağanak yağmurları gibi olacaklar."

"Orman hayvanları arasında aslan ne ise, Davar sürülerini paralayıp dağıtan, kurtulma fırsatı vermeyen genç aslan ne ise, Yakup'un soyundan geride kalanlar da uluslar arasında, Halkların ortasında öyle olacaklar." (Mika 5:7)

Tahrif edilmemiş olan Tevrat'ın tanımları ve emirleri her yahudiyi her hristiyanı bağladığı gibi her müslümanı da bağlar, çünkü Kur'an Allah tarafından gönderilen tüm kitaplara iman etmeyi emreder, ancak elimizde tahrif edilmemiş Tevrat yok, doğal olarak geçmişin üstün kılınmış yahudilerinin hayal dünyasında yaşamaları sadece onları ilgilendirir, buna karşılık siyonist yahudilerin kendilerini çimenlerin üstündeki 'çiğ' ya da otları sulayan sağanak 'yağmur' olarak 'Tevrat' temelli dinî bir inanç ilkesini sürdürmekle görevli kılınmış gibi göstermeleri, dünyadaki bütün insanları ilgilendiren bir sorundur. Yahudilere, onları çelişkileri ile yüzleştirerek yardımcı olabiliriz.

Siyonist Silah Sanayi dünyaya egemen bir niteliğe sahiptir.

Yüzlerce sayfalık analiz okumaya ya da başka silah şirketi veya kanıt toplamaya gerek yok. Bir şirketi örnek vermek yeterlidir. Lockheed Mart'in'in internet sitesinde 'Biz Kimiz' başlıklı sayfada "Lockheed Martin'i, İsrail Devletinin güvenliğinde yerine getirdiği önemli rolü gururlandırıyor. Şirket, 1970 ve 1980'lerden beri İsrail Hava Kuvveti'ne sadık hizmet veren C-130 ve F-16 uçaklarından gurur duyuyor." yazıyor. 

Lockheed Martin Corporation, satış hacmine göre dünyanın en büyük silah sanayi müteahhidi ve İsrail'de de yatırım yapan bu şirket Lockheed yetkililerine göre, "İsrail Savunma Gücü'nü destekleme konusundaki kararlılığını gösteriyor."

Siyonist  Hollywood, Sinema ve Televizyon endüstrisine egemendir.

'Jews in Hollywood, 1930-1950, American Jews and the making of the movie industry (Amerikan Yahudileri ve film endüstrisinin gelişimi)' başlıklı analizde kendisi de bir yahudi olan yazar Norman L. Friedman'ın ifadesiyle 'Jewish Hollywood-Yahudi Hollywood' olgusunu anlamamızı kolaylaştıracaktır:

 "1930’lara gelindiğinde 8 önemli stüdyonun 6’sı Yahudi kontrol ve yönetimindeydi." ve "Kültürel olarak fazla “Yahudi” olmasa da, 'Yahudi Hollywood' Yahudi dost ve nepotizminden, golf ve kumar kulüplerinden ve hatta ırk içi evliliklerden oluşan kendi sosyal döngüsü olan ayrı bir yapıydı."

Film yapmak, tıpkı ticaret ya da reklam sektörü gibi bir yahudi sanatıdır. Sinema sektörünün patronları onlardır.

Analizden okumaya devam edelim:

"İki sektörün yaradılışı birbirlerinden çok da farklı değildi. Giyim ve film sektörlerinin her ikisinde de Yahudi girişimciler, toplu dağıtım temelinden başlayarak hem giyim hem de eğlence sektörlerinde seri üretim yaptılar. Ustalık ve cesaretle dikim ve çekimde sessiz çoğunluk için sayısız bireysel yetenek geliştirdiler.

Patronlar böylece Hollywood’a esasen perakende ticaretinden kazandıkları yeni iş yetenekleri getirmişlerdi, ve 1930’lara gelindiğinde 8 önemli stüdyonun 6’sı Yahudi kontrol ve yönetimindeydi. Buna ek olarak ikinci ve üçüncü düzey, sektörle bağlantılı olarak çalışan yapımcılar, yöneticiler, asistanlar, acenteler ve avukatların da önemli bir kısmı Yahudi idi.

Peki Yahudiliğin bilinen resmi şekli ile etnik Hollywood Yahudilerinin uyguladığı ve tanımladığı Yahudiliğin şekli neydi?  Bu periyotta, genelde dinine itaatkar ailelerden gelen, az çok İbranice bilen, 'Bar Mitsva’sı yapılmış bireyler olarak yapımcılar, Yahudi karakterlerini, deneyimlerini ve yerleşimlerini anlatan neredeyse hiç film yapmadılar ve Los Angeles Yahudi topluluğundan ve onun aktivitelerinden uzak, asimile bir hayatı seçtiler. Ama bu Yahudiliklerinde utanıyorlar anlamına da gelmiyordu. 

Yeri gelince bazı İbranice sözcükler kullanıp, cemaatlerine yardımda bulunuyorlardı. Senaryo yazarı Ben Hecht bu vaziyeti şöyle yorumluyordu;

"Hecht’e göre yüksek sosyetenin dünyasındayken  kişinin Yahudiliğini unutması ama Yahudiliğini ispatlamak için de zor durumda olan Yahudilere gizli olarak yardım edilmesinde anlaşılırdı. Bir sinagoga girmeden o sinagogu 30 yıl maddi anlamda desteklemek de normaldi. Gizli Yahudiliğin ona göre olmazsa olmazları ise, bazı dini prensipleri bırakmamak, Yahudi tatillerinde yarışlara gitmemek ve cenazesinde İngilizce de olsa bir rabbinin görevlendirilmiş olmasıydı.."

Tüm bu gerçekler ışığında MGM’in patron Louis Mayer’ı ele alacak olursak o tipik bir Yahudi yapımcıydı. Boston’daki gençlik yıllarındaki Ortodoks yıllarını saymazsak Mayer çok nadir ibadet etmeye sinagoga giden dindar olmayan bir Yahudiydi. David Selznick gibiler ise “Ben Amerikalıyım, Yahudi değilim” diyecek kadar ırk ve dinlerine yabancıydılar. Hatta Columbia’nın patron Hary Cohn’un 1958 yılındaki cenazesinde hiçbir Musevi dini tören yapılmamıştı.

Biyografi yazarı şöyle bir olaydan bahseder;

"Bir öğleden sonra MGM patronu Louis B. Mayer, Cohn’dan Yahudi Derneği’ne yardım alabilmek için neredeyse 1 saat telefonda konuşur. Mayer, kendi de bir Yahudi olan Cohn’u ikna için tüm yeteneklerini kullanmış olsa da onu bir türlü ikna edemez. Üstüne Cohn, “Yahudilere yardım mı? Asıl dünyanın başına açtıkları belalar için Yahudilere ve İrlandalılara karşı dünyanın yadıma ihtiyacı var” der."

Ama kültürel olarak fazla “Yahudi” olmasa da, 'Yahudi Hollywood' Yahudi dost ve nepotizminden, golf ve kumar kulüplerinden ve hatta ırk içi evliliklerden oluşan kendi sosyal döngüsü olan ayrı bir yapıydı.

Eğer Musevilik veya Yahudilik geleneğinin 'Yahudi Hollywoodu'na katkısı yok denecek kadar azsa bu başarının sırrı neydi peki? Zierold ve French’e göre bu başarının, dayanıklılığın ve eksikliklerin arkasında yatan sebep göçmenlikti.

İlk olarak, Yahudilerin bir göçmen veya yarı göçmen olarak, asimile Amerikan veya %100 Amerikan olarak kabul edilme istekleri, onlara Amerikan popüler kültürü yaratma ve  transmisyon gayreti verdi. Onların bakış açılarından çekilen filmleri ile dünya, Amerikan değer ve meziyetlerini öğrendi.

İkinci olarak, çokça kez iddia edildiği gibi, Amerikanlaşan göçmenler olarak, özel bir duygu veya içgüdü ile sinemaseverlerin neyi isteyip sevdiklerini bildiler.

Amerikan popüler kültürü için göçmen gayreti ve Amerikan kitle beğenisini anlamak, farklı Yahudi stüdyolarında farklı şekiller aldı. Örneğin Mayer yönetimindeki MGM orta sınıf için geleneksel, romantik, duygusal ve gösterişli kadınların ilgisini filmler çekerken, Jack Lo Warner yönetimindeki Warner Bros yine orta sınıf için (veya onlar hakkında) suç hikayeleri, melodrama, biyografi ve sosyal vicdanı ele alan daha az kadın ilgisine yönelik filmler çekti. Ama her iki film şirketinde film serileri, göçmenlerin kameralarından çıkmış, Amerikan popüler kültürünün iyi birer yansımalarıydı."

Yine çevirisini Sonsuz Ark'ta yayınladığımız Haaretz'te  24 Ocak 2016'da yayınlanan Nirid Anderman imzalı "Süper Kahramanlar: Çizgi Romanların Gizli Yahudi Tarihi" başlıklı yazı "Amerikan çizgi roman figürlerin travmatik geçmişleri ve gizli kimlikleri, yaratıcılarının Yahudiliğini mi yansıttı?" sorusunun cevabını ararken ve ilgili tezleri kanıtlarken, şöyle diyordu:

"Yahudiler tarafından oluşturulan neredeyse  bütün  büyük süper kahramanlar -Stan Lee (Stanley Martin Lieber) ile Kirby  Spider-Man, Hulk, Fantastik Dörtlü, Ironman, X-men, Thor ve Avengers gibi özellikle etkileyici bir tarzı olan süper karamanları üretirken; Jerry Siegel ve Joe (Joseph) Shuster Superman’i, Joe Simon ve Jack Kirby (Jacob Kurtzberg) Kaptan America’yı, Bob Kane (Robert Kahn) ve Bill Finger  Batman’i yarattılar- Yahudiler tarafından yapılmıştı." 

Merak edenler için... ünlü Hollywood oyuncularından bir kısmı:

Steven Seagal, Jean-Claude Van Damme, Sylvester Stallone, Michael Douglas, Kirk Douglas, Tony Curtis, Billy Crystal,  James Caan, Daniel Day-Lewis, Harrison Ford, Peter FalkJames Franco, Steve Guttenberg, Jake Gyllenhaal, Robert Downey Sr., Robert Downey Jr., Dustin Hoffman, Kevin Kline, Christopher Lambert, Martin Landau, Woody Allen, Michael Landon, Jerry Lewis, Paul Newman, Sean Penn, Larry King...

Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor,  Zsa Zsa Gabor, Barbra Streisand, Goldie Hawn, Jane Seymour, Scarlett Johansson, Natalie Portman, Jessica Alba, Jessica Biel, Elizabeth Banks, Mila Kunis, Jamie Lee Curtis, Cara Delevingne, Gal Gadot, Eva Green, Olivia Wilde, Kristen Stewart, Anne Hathaway, Bar Refaeli...

Siyonist Ekonomi, felsefesi ve amaçları doğrultusunda bankalar ve finans şirketleri aracılığı ile dünyayı bir ağ gibi sarmış durumdadır.

Jews İnfo'ya göre;

"Adam Smith'in haricinde, klasik iktisatçıların en büyüğü, birçoğu tarafından analitik modelleme ve matematiksel analiz içeren bir bilim olarak görülen ekonominin kurucusu yahudi David Ricardo'ydu.  John Maynard Keynes'e göre, "Ricardo'nun zihni, şimdiye kadar ekonomiye yönelen en büyük zihindi." Ricardo, karşılaştırmalı üstünlük ve azalan getirilerin ünlü yasalarını formüle etti (İkincisi de Malthus tarafından keşfedildi). Üstelik, Ricardo'nun enflasyonist olmayan para politikası ve serbest ticarete ilişkin ilkeli argümanları, Soyucu Temizleme Yasası'nın kabulü ve İngiltere'de, sanayi devriminin tam potansiyelini ortaya çıkarmada önemli bir rol oynayan Mısır Kanunlarının kaldırılmasına vesile olmuştur. Ekonomik düşünce tarihinde diğer önemli Yahudi figürler arasında Karl Marx, Ludwig von Mises, Paul Samuelson, Kenneth Arrow, Milton Friedman, Gary Becker ve John von Neumann bulunur.

Şu anda Yahudiler ABD Ulusal Bilimler Akademisinin ekonomi bilimleri bölümü üyelerinin % 40'ından fazlasını oluşturmaktadır."

Protestan Reformasyon'dan önce, bankacılık sadece Katolikler için tefecilik günahı olan Yahudi bir endüstri idi. Bankacılık sektörüne girmek isteyen Katolikler, Protestan Reformasyonu'nu, bankacılık işlemlerini üstlenmek için kapağı olarak finanse ettiler. Son sayımda, bugün bankacıların çoğunluğunu temsil ettikleri için oldukça iyi bir iş çıkardılar. 

İşte Rothschilds olarak bilinen Yahudi bankacılık kartelinden Meyer Rothschild'ten bir alıntı:

"Bana uluslararası bir para birimi üzerinde kontrolü verin ve yasalarını kimin yaptığını önemsemem."

Ve sonra 21. yüzyılda A'dan Z'ye dünyanın bütün merkez bankalarını kontrol eden bir Rothschild gerçeği ile karşılaşırsınız.

Başka ırkların ya da dinlerin anlatımlarını kasıtlı zannedebilirsiniz, ama herhalde Yahudi özeleştirisi ya da övüntüsü olarak tanımlayabileceğimiz kendi yazılarına itiraz edemezsiniz... 

Özeleştiri yapmak zorunda kalmamak için Anti-semitizm tartışmalarına sığınan Yahudiler.


İşte My Jewish Leraning'de  'Yahudiler ve Finans-Jews and Finance' başlıklı bir metinden alıntılar:

"Yahudiler, ekonomik kriz dönemlerinde onları günah keçisi haline getiren Avrupa'da önemli mali pozisyonlara sahipti. Yüzyıllar boyunca, hakim Yahudiler, Avrupa aristokrasisinin projeleri için başlıca finansörler olarak görev yapıyordu. 1760'lı yıllarda, bu güçlü Yahudilerden biri olan Mayer Amschel Rothschild, sonunda geniş bir uluslararası konglomera haline gelecek ve dünya tarihinde en büyük aile servetlerinden birine sahip olacak bir bankacılık şirketi kurdu. Rothschild adı, Yahudi mali gücü ile eş anlamlı hale geldi ve Yahudilerin dünyanın ekonomik kaderini elinde tutmak için gizli ve en büyük gücün kısaltması olarak kullanıldı. Kendi Yahudi kökenine (ailesi, çocukken Protestanlığa geçiş yapmıştı) rağmen Karl Marx, kapitalizmin doğasında sömürücü olduğu fikrini ilk kez yaygınlaştıran filozoftu, Yahudileri özellikle bu fikrini teşvik etme rollerinden dolayı seçti.

Para kazanma kurumsallaşmış bankacılığa dönüştükçe, Yahudiler finansal dünyada büyük görevler üstlenmeye devam ettiler. 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa'da Yahudiler, bir takım etkili bankalar inşa ettiler; bu da, anti-Semitik komplo teorilerini daha da besledi. 19'uncu yüzyılın sonu ve 20'nci yüzyılın başlarından itibaren Birleşik Devletlere toplu Yahudi göçüyle başlayan Yahudiler, New York'un büyüyen finans merkezinde Salomon Brothers, Lehman Brothers, Goldman Sachs ve diğerlerini kurarak belirgin pozisyonlar üstlendi. Ayrıca, hükümet mali pozisyonlarında belirgin bir biçimde yer buluyorlardı. 1987 yılından bu yana ABD Federal Reserve (FED) başkanı, son sekiz ABD Hazine bakanının dördü bir Yahudi olmuştur. Dünya Bankası'nın 12 başkanının üçü Yahudi olmuştur. Yahudiler de en zengin Amerikalılar arasında aşırı derecede temsil görüyorlar.

Sonuç olarak, "uluslararası bankacılar"dan bahsedilenler hâlâ anti-Semitizm'in örtülü bir formu olarak görülüyor. 2016'da başkanlık seçimlerinde Donald J. Trump, rakibi olan eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın "küresel finansal güçleri zenginleştirmek ve ABD egemenliğinin tahrip edilmesi için uluslararası bankalarla gizli olarak görüşmekle" suçladı ve bazı ülkelerde anti-Semitik kalıplaştırmayı hatırlattı.

Batı'da, finans alanında Yahudi gücü hakkında konuşmak, daha sık anti-Semitik retoriğin ortak bir ihlalidir. ADL tarafından yapılan araştırmalara göre, hemen hemen her ülkede ankete katılanların önemli yüzdeleri, Yahudilerin iş dünyasında ve uluslararası finans piyasalarında çok fazla güce sahip olduğuna inanıyor. Fransa'daki katılımcıların yaklaşık yarısı, Almanların üçte biri ve Mısırlıların neredeyse dörtte üçü olduğu gibi bu fikri kabul ediyor. Anti-Semitizm'in küresel standartlara göre oldukça düşük olduğu Birleşik Devletlerde bile, ankete katılanların yüzde 18'i Yahudilerin iş dünyasında çok fazla güce sahip olduklarını söylüyor.

Aktör Seth MacFarlane, Akademi Ödülleri'nde yaptığı "Hollywood'da çalışmaya devam etmek isterseniz Yahudi olmak en iyisi"şaka eleştirilere yol açtı. JJ Goldberg bir yol önerdi. Bu satırı çizmek için. 'Yahudiler ve finansal önyargılar'da olduğu gibi, MacFarlane'in de  şakası 'söz edilemez gerçeğe' dayanıyordu. Goldberg'e göre, en iyi Hollywood stüdyo şeflerinin yüzde 80'inden fazlası Yahudi. Goldberg'e göre, böyle bir tartışma, filmleri kontrol eden "Yahudiler" den bahsedildiğinde anti-Semitizme dönüşüyor - bunun anlamı "örgütlü bir grup olarak hareket eden Yahudiler" olarak bilinen bir kurumun otoritesini uygulamak için komplo kurması. Goldberg'e göre, Yahudilerin en varlıklı Amerikalılar arasında orantısız bir şekilde olduğu ve finansal dünyada üst sıralarda fazla temsil edildiği inkar edilemez." 

Biyomedikal ve Yaşam Bilimleri kimin tekelindedir?


Gerçekten de, Avrupa yöneticilerinin baş mahkeme hekimleri Yahudiler veya kripto-Yahudilerdi. Kutsal Roma İmparatorluğu III. Frederick III, İspanya Kralı Ferdinand ve Kraliçe Isabella, İngiltere Kraliçesi Elizabeth, Fransa Kralı Louis XIV, Büyük Catherine de Medici ve Rusya'nın Büyük Çariçesi Catherine hepsi aynı anda Yahudi doktorlara sahipti. İspanyol filozof ve teolog Ramon Lull (Raymond Lully)'un on üçüncü yüzyılda şikâye ettiği gibi: "Yahudiler büyüklerin ve kilisenin sağlığının korunmasının kendilerine emanet edilmesi iğrençliğinden kurtulmasına izin vermiyor; neredeyse her manastırın Yahudi doktoru var." Martin IV, Nicholas IV, Boniface VIII, Alexander VI, Julius II, Leo X, Clement VII, Paul III, Gregory XV, Urban VIII ve Innocent X gibi birçok Papa'nın  kişisel hekimleri yahudiydi.


Orta Çağ'ın sonlarında, Avrupa nüfusunun sadece % 1'ine tekabül eden Yahudiler, hekimlerinin yaklaşık yarısını oluşturuyordu. 1930'lu yıllarda yaşanan büyük Avrupa Yahudi kovulmalarının sonlarında, Viyana ve Berlin'in tıp merkezleri, hekimlerin neredeyse yarısını ve tıp fakültelerinin çoğunu kaybetti. Yahudi hekimlerin birçoğu Amerika'ya kaçtı ve biyomedikal araştırmalarda meteorik yükselişe katkıda bulundu; Tıp alanında Nobel Ödüllerinin% 40'ını alan Yahudiler, ABD Ulusal Bilimler Akademisi'nin ve onun bağlı Tıp Enstitüsünün yaşam bilimleri bölümlerinin toplam üyeliğinin üçte birini oluşturuyor.


Satranç'ta Yahudiler


Yine Jews İnfo'dan:


"Profesör Arpad Elo 1978 yılında Geçmiş ve Günümüz Satranç Oyuncuları istatistiklerini  hazırlarken ondokuzuncu yüzyıldan bu yana yaklaşık 476 büyük turnuva oyuncusunu sayısal olarak derecelendirdi. En üst sıradaki elli bir oyuncunun yaklaşık yarısı Yahudi ya da Yahudi kökenliydi. Benzer sonuçlar,Profesör Adriaan de Groot 1951'de Che  Düşünce ve Seçimi adlı çalışmasında da vardı ve 1989'da Zihin Savaşçıları adlı çalışmada tüm zamanların altmış dört en güçlü oyuncusunun sıralamasında yer almasını sağladı."

Sanırım Felsefe-Psikoloji, Edebiyat ve Bilim, Yahudilerin en etkin oldukları alanlar... dünya nasıl yönetilir acaba?

Jews İnfo'ya göre dünyada 'aydın' olmak için okunan neredeyse tüm etkin ve tanınmış isimlerin çoğu yahudi idi... Ülkelerin aydınlarını etkilemek ve onların zihinlerini inşa etmek dünyayı yönetmek değil de ne demektir?


Isaac Abravanel, Judah Abravanel (Leone Ebreo), Alfred Adler, Felix Adler, Mortimer Adler, Theodor Adorno, Samuel Alexander, Günther Anders, Hannah Arendt, Aristobulus of Paneas, Raymond Aron, Sir Alfred (A. J.) Ayer, Yehoshua Bar-Hillel, David Baumgardt, Paul Benacerraf, Julien Benda, Walter Benjamin, Gustav Bergmann, Henri Bergson, Eliezer Berkovits, Sir Isaiah Berlin, Paul Bernays, Max Black, Ernst Bloch, Ned Block, Leonard Bloomfield, Franz Boas, George Boas, David Bohm, Niels Bohr, George Boolos, Leon Brunschvicg, Martin Buber, Georg Cantor, Ernst Cassirer, Stanley Cavel, David Chalmers, Noam Chomsky, Hermann Cohen, Morris Raphael Cohen, Jonas Cohn, Hasdai Crescas, Arthur C. Danto, Jacques Derrida, Hubert Dreyfus, Emile Durkheim, Ronald Dworkin, Paul Edwards, Albert Einstein, Solomon Feferman, Herbert Feigl, Arthur Fine, Alain Finkielkraut, Ludwik Fleck, Jerry Fodor, Abraham A. Fraenkel, Adolphe Franck, Philipp Frank, Semyon Frank, Sigmund Freud, Erich Fromm, Solomon Ibn Gabirol (Avicebron), Ernest Gellner, Gersonides, André Glucksmann, Alvin Goldman, Sir Ernst Gombrich, Theodor Gomperz, Nelson Goodman, Kurt Grelling, Adolf Grünbaum, Hans Hahn, Judah Halevi, Gilbert Harman, Zellig Harris, Herbert L. A. Hart, Jeanne Hersch, Abraham Joshua Heschel, Douglas Hoftstadter, Sidney Hook, Max Horkheimer, Edmund Husserl, Isaac b. Solomon Israeli, Edmond Jabès, Roman Jakobson, Vladimir Jankélévitch, Richard Jeffrey, Hans Jonas, Horace Kallen, Jerrold Katz, Felix Kaufmann, Walter Kaufmann, Hans Kelsen, Raymond Klibansky, Kurt Koffka, Aurel Kolnai, Alexandre Koyré, Georg Kreisel, Saul Kripke, Paul Kristeller, Leopold Kronecker, Richard Kroner, Thomas Kuhn, Imre Lakatos, Emmanuel Levinas, Claude Lévi-Strauss, Bernard-Henri Lévy, Lucien Lévy-Bruhl, Adolf Lindenbaum, Karl Löwith, Gyorgy Lukács, Isaac Luria, Moses Maimonides, Karl Mannheim, Gabriel Marcel, Ruth Barcan Marcus, Herbert Marcuse, Karl Marx, Fritz Mauthner, Alexander Men, Moses Mendelssohn, Emile Meyerson, Marvin Minsky, Ludwig von Mises, Richard von Mises, Michel de Montaigne, Sidney Morgenbesser, Ernest Nagel, Thomas Nagel, Leonhard Nelson, John von Neumann, Otto Neurath, Robert Nozick, Martha Nussbaum, Arthur Pap, Philo of Alexandria (Philo Judaeus), Michael Polanyi, Richard Popkin, Sir Karl Popper, Emil Post, Moritz Presburger, Ilya Prigogine, Hilary Putnam, Ayn Rand, Wilhelm Reich, Hans Reichenbach, Abraham Robinson, Franz Rosenzweig, Saadiah Gaon, Edward Sapir, Israel Scheffler, Max Scheler, Alfred Schutz, Lev Shestov, Abner Shimony, Georg Simmel, Herbert Simon, Peter Singer, Joseph Soloveitchik, Baruch (Benedict) de Spinoza, Edith Stein, William Stern, Leo Strauss, Alfred Tarski, Teresa of Ávila, Saint, Ernst Tugendhat, Juan Luis Vives, Jean Wahl, Friedrich Waismann, Simone Weil, Paul Weiss, Max Wertheimer, Morton White, Norbert Wiener, Eugene Wigner, Ludwig Wittgenstein.

Psikolojideki başlıca düşünce sistemleri, Yapısalcılık, İşlevsellik, Davranışçılık, Gestalt Psikolojisi, Psikanaliz, Hümanistik Psikoloji ve Bilişsel Psikoloji olarak sınıflandırılabilir. Yahudi, bu yedi düşünce okulunun dördünün geliştirilmesinde önemli bir araçtı. Daha özel olarak, Wolfgang Köhler hariç olmak üzere, Gestalt Psikolojisinin kuruluşunda yer alan tüm önemli kişiler, Yahudiler, yani Max Wertheimer (kurucusu), Kurt Koffka, Kurt Lewin, Kurt Goldstein ve Edgar Rubin idi. 

Aynı şekilde, Psikanaliz, Sigmund Freud tarafından kuruldu ve Carl Jung'un önemli bir istisnası ile ilk destekçilerinin çoğu Yahudiydi (Alfred Adler, Erik Erikson, Sandor Ferenczi, Anna Freud, Erich Fromm, Melanie Klein, Otto Rank ve Theodor Reik). İbrahim Maslow, İnsancıl Psikolojinin iki kurucusundan biriydi.

2002'de Genel Psikoloji İncelemesinde yayınlanan daha yakın tarihli bir çalışma, yirminci yüzyılın doksan dokuz psikologunu sıralamıştır. 

Bu, Amerikan Psikoloji Birliği'nin 1.725 üyesi tarafından verilen sıralamalarla birlikte günlük ve ders kitabı alıntı verilerine dayanıyordu. Ortaya çıkan listede yer alan isimlerden yüzde 39'u Yahudi veya Yahudi kökenli olan psikologlardan oluşuyordu. Aynı çalışmada  hem mesleki literatürde hem de giriş psikolojisi ders kitaplarında en çok bahsedilen araştırmacıların yaklaşık % 40'ını yahudilerin oluşturduğu görülüyordu.. ABD Ulusal Bilimler Akademisi'nin psikoloji bölümünün mevcut üyelerinin de yaklaşık % 40'ı Yahudi idi.


Dünyadaki savaşların veya politik-diplomatik çatışmaların neredeyse tamamının 150 yıllık ana sebebi olan petrolü çıkaran ve ticaretini yapan dev petrol şirketleri kime aittir?


Petrol şirketleri, petrol türevi deterjan-temizlik ürünleri şirketleri, kişisel bakım-makyaj ürünleri, dev yiyecek ve içecek şirketleri, moda şirketleri ve model ajansları, medya (basın-yayın) imparatorlukları, ve insan hayatının hemen her alanında ister somut isterse soyut bir şekilde tüketilen her şeyin en büyük üreticisi olarak yahudiler dünyaya hükmetmiyorsa kim ediyor?

Yahudilerin yüzleşmesini istediğimiz gerçek şudur:


"Orman hayvanları arasında aslan ne ise, Davar sürülerini paralayıp dağıtan, kurtulma fırsatı vermeyen genç aslan ne ise, Yakup'un soyundan geride kalanlar da uluslar arasında, Halkların ortasında öyle olacaklar." (Mika 5:7


Orman hayvanları arasındaki, davar sürülerini paralayıp dağıtan, kurtulma fırsatı vermeyen 'genç aslan' olduğunuza mı inanıyorsunuz? 'Öyle Yahudiler' artık Neturei Karta dışındaki tüm yahudileri mi kapsıyor? Eğer öyleyse eleştirilmek en çok hak ettiğiniz şey olmalı değil midir? Dünyayı yönetirken olan bütün her şeyden sorumlu değil misiniz?


Her türlü insan hakkı ihlali, savaşlar, açlık ve yoksulluk, adaletsizlik, zulüm, ahlakî çöküş ve Allah'ın indirdiği dinlerden kopuş sizin egemen olduğunuz bir dünyada gerçekleşiyorken, siz binlerce yıl öncesinde kalan hayallerinizdeki gibi Allah'ın katında halen çimenlerin üstündeki 'çiğ', otları sulayan 'sağanak yağmur' olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?


Hucurat Suresi 13.ayet gerçekten 'üstün' olanı, çimenlerin üstündeki 'çiğ'i ve otları 'sulayan yağmur'u şöyle tanımlıyor:


"Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık. Haberiniz olsun ki, Allah katında en şerefliniz, en takvalınızdır. Muhakkak ki, Allah, bilendir, her şeyden haberdardır."


Neturei Karta yahudileri bu yüzden İsrail'e karşı çıkıp Filistin'i desteklerken 'Allah-u Ekber' diyor olabilir mi?



Seçkin Deniz, 12.12.2017, Sonsuz Ark, Ağacın Çürümüş Yaprakları-9, Sorgulamalar




Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.



Seçkin Deniz Twitter Akışı