26 Aralık 2017 Salı

SA5387/SD852: "zekâ ve yanılgı saatleri" /15.06.2005/ 371. patika



...insanlara dair bilimsel ve net/kesin kaideler vardır elbette; lâkin insanların çoğu bu kaidelerden sadece insanın bedeniyle ilgili olanları azar azar tespit edebilme fırsatına sahip olduklarını anlayamazlar...
...biyolojik sır küpü bile tam olarak açılamamış olan insanın ruhsal analizlerine dair kesin ve net şeyler söylemek hangi akıllının yapacağı iştir ki?...
...yaratıcı, insanı her hâliyle kesin ve net sistemler olarak yaratmıştır; buna karşılık insanın bu sistemlerden hangisinin kesin bilgisine ulaştığını/ulaşabildiğini bilmemesi de ayrı bir düşünsel kaosa neden oluyor...
...ve insan zavallıca olduğunu fark etmeden, bilhassa insanın ruhsal bileşenlerine dair uydurma tespitlerle insanları etkilemeye çalışmaktan vazgeçmiyor...
...muhakkak ki; insan merak edecek ve tesbitlerde bulunacaktır...
...buna herhangi bir aksi mülahaza kabul etmek mümkün değil, ama tutup da bu tespitlerin, kesin gerçeklermiş gibi, diğer insanlara dayatılması ve diğer insanların bu tesbitlere uygun olarak yetiştirilmesi karşı çıkılacak bir durumdur...
...zira bu tesbitler subjektifdir ve genelleştirilemez...
...ve ruhsal mevcudiyetle ilgili diğer ardıl düşüncelerin gelişmesini ileriye doğru sınırlar, geciktirir...
...bu ise bilimsel bilginin var oluş mantığına aykırıdır...
...kaldı ki; bilimin herhangi bir alanda tespit edilmiş kesin gerçekliği de zaten yoktur...
...mevcut kuramların netliği sadece zamanın ve keşiflerin göreliliğine göre net ve kesin gibi görünmektedir...
...insanın ruhsal bileşenlerinden olan akıl ve zekâya dair kesin ve net ayrımlar yapılmamış olduğu hâlde 'çoklu zeka kuramı' gibi gerçekten değerinde tartışılmamış bir tespitler topluluğunun, ülkelerin eğitim sisteminin temeline oturtulmasının bilimsel bir mantığı ve tabanı yoktur...
...ne yazık ki; şartsız kabullerle bağlanan insan basireti aynı tür haksızlığa uğradığının çoğunlukla farkında olmaz, olmuyor da...
...bu durum yine insanlığın yanılgı saatleri olarak tarihe geçecek olan gelecek zamanları çağrıştırıyor olmasına rağmen, 1983 ten beri insanlar çoklu zeka kuramının saçmalığına dair fikirler üretmiyorlar...
...şartsız kabul hegomonyasına alet olmaya devam ediyorlar...
...zekâyı cep telefonu gibi, modellerine göre özellikleri farklılıklar gösteren teknik bir varlık olarak algılamayı yeterli buluyorlar...
...yazık...

seçkin deniz

pürüzsüz patikalar

Seçkin Deniz Yazıları






Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı