"Bahsi geçen metin anında yabancı dillere tercüme edilerek sosyal medyada aktif olan ve çoğunluğu FETÖ'nün elemanı olan hainler vasıtasıyla Batı medyası ve başta AB olmak üzere Batılı güç merkezlerine ulaştırılmaktadır."
Yahu biz kendi doğrularımızı hep siyaseten karşı olduklarımızın tepkilerine bakarak mı belirleyeceğiz? Rakiplerimizin, düşmanlarımızın tepkisinden bağımsız bir şekilde bize has, bize özgü doğrularımız olmayacak mı? Neymiş mezkur KHK maddesine başta FETÖ, CHP, HDP olmak üzere malûm kesim karşı çıkıyorlarmış!
Böyle durumlarda aklıma hep gençliğimizde 12 Eylül 1980 öncesi bir şeyin doğruluğunu yanlışlığını anlamak için bizi CHP ye baktıran Tercüman Gazetesi yazarı Rauf Tamer geliyor. Aradan 40 sene geçmiş ama 40 adım yol gidememişiz!
Sadece CHP ve ekürilerinin tepkisine değil böyle bir metnin Türkiye'nin, özellikle Batı'da zaten yerlerde sürünen imajına getireceği zarara bakılmalıdır! Ben şahsen Türkiye üzerinde hain emelleri olan çok uluslu konsorsiyumların ve onların legal veya illegal distribütörleri olan FETÖ, CHP ve benzerlerinin bu durumdan şikayetçi olduklarını düşünmüyorum. Onların görevi itirazın dozunu artırarak toz kaldırmak!
Bahsi geçen metin anında yabancı dillere tercüme edilerek sosyal medyada aktif olan ve çoğunluğu FETÖ'nün elemanı olan hainler vasıtasıyla Batı medyası ve başta AB olmak üzere Batılı güç merkezlerine ulaştırılmaktadır.
Beni ilgilendiren ve esas rahatsız eden bu yazım hata(!)larının neden ve kimler tarafından yapıldığıdır! Hayır bu kadar basit bir metni herkesin anlayacağı bir dille ifade edemeyecek durumda iseler benden yardım talep etsinler. Seve seve yardımcı oluruz!??
Kendi payıma ve kendi adıma bu KHK düzenlemesinin gerekli olup olmadığı ile asla ilgilenmiyorum. Gün dönüp devran değiştiğinde bu düzenlemenin değiştirilebileceğini, hükümsüz kılanabileceğini bilecek kadar yaşadım.
Kendi payıma! Kendi adıma!
Başta Amerika ve ortakları olmak üzere onların yerli taşeronu FETÖ marifetiyle 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilmeye çalışılan alçak işgal ve istila teşebbüsüne karşı sokağa, meydanlara çıkarken gerekirse ölmeyi ve öldürmeyi göz önüne almıştık! Kafadan ölümü göze alanların yargılanma ve ceza alma tehditlerine aldırmayacağı ise aşikardır...
Gelecekte gün dönüp devran değiştiğinde ise bugün yapılan KHK düzenlemelerinin rahatlıkla hükümsüz kalınabileceğinin de bilincindeyim. O yüzden halâ yaşayan fahri 15 Temmuz gazilerinden biri olarak devletimizden ne bugün ne de yarın için özel bir müsbet muamele beklemiyorum. Hiçbir zaman kahramanlık iddasında olmamakla beraber Şair'in dediği gibi "sonunu düşünen kahraman olamaz!" sözünü hatırlatmak istiyorum!
Eğer ben biraz Türkçe biliyorsam aynı "erken yaşta evlendirilenlerin mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin düzenlemeyle" ilgili kanun teklifinde olduğu gibi maddenin metni ile arzu edilen maksat arasındaki makasın bir hayli açık olduğunu düşünüyorum. Ortada bir art niyet olup olmadığını bilmiyorum ama bu metnin ilerde art niyetli bazı insanlar tarafından kötüye kullanmaya müsait olduğuna inanıyorum.
"15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden... " ilâahir devam eden cümlesi yerine: "15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün bastırılması kapsamında hareket eden ve 16 Temmuz tarihi itibariyle sona eren ..." ilâahir yazılsa bile yeterli olurdu diye düşünüyorum...
Veya metnin başına münhasıran kelimesi eklenerek " Münhasıran 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden... " yazılabilirdi.
Niyeti iyi olan her insan, her kurum ve devletler hata yapabilirler. Ancak hatalı oldukları konusunda çok geniş bir icma oluştuğu halde hatada israr edenlerin niyetinden de şüphe edilir ki, bu durumda yapılan şeyin adı hata değil SUÇ olur! Yapan devlet olsa bile..!
CB Erdoğan'ın Kudüs meselesinde harika bir performans sergileyerek; Amerika ve İsrail'i zibek gibi ortada bıraktığı, Trump'ı tehdit ve şantajın yemediğini gördükten sonra BM bütçesinden 250 milyon dolar kesintiye giderek intikam ve aslında intihara sürüklediği, kaç gündür Sudan ve Çad gibi Afrika ülkelerine yaptığı gezide kurtarıcı bir kahraman gibi tekbirlerle karşılandığı ve bütün mazlum milletlere moral ve özgüven aşıladığı bir vasatta/ortamda gündemi bir KHK düzenlemesi yüzünden negatif bir şekilde iç politikaya çekenleri gerçekten tebrik etmek lâzım!
Harikasınız! Allah yokluğunuzu göstersin!
***
Sonsuz Ark'ın Notu: İlgili KHK düzenlemesine yönelik eleştirilere karşılık Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de Cumartesi gecesi yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi ve devamında niteliğindeki eylemlerin bastırılmasında görev alan sivillere ceza muafiyeti getiren düzenlemesine yönelik eleştirilerin iyi niyetli olmadığını söyledi.
TRT Haber'de bir programa katılarak soruları yanıtlayan Gül, 27 Temmuz 2016 tarihinde çıkartılan 668 sayılı KHK'da da aynı düzenlemenin bulunduğunu ve bunun Kasım 2016'da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından onaylanarak yasalaştığını ifade etti: "Hiçbir şekilde değiştirilmeksizin 27 Temmuz 2016'daki ibarenin aynısı kullanıyor ve bu sefer de bu fiilleri yapan sivillerle ilgili de bir dava açılamayacağına, cezai, idari, mali bir sorumluluk cihetine gidilemeyeceğine dair düzenleme yapılıyor. Burada yeni bir düzenleme söz konusu değil. Buna yönelik eleştirilerin, farklı yerlere çekmenin çok iyi niyetli olmadığını düşünüyorum. Ya iyi niyetli okumamadır ya da metnin hiç okunmadığı anlamına geliyor."
Naim Okur, 31.12.2017, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Gündem
Naim Okur Yazıları
Takip et: @nokur
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.