"Geçmişin yaralarını sarmadan, kan davalarını arkada bırakmadan, yeni bir gelecek için paydaş duyguları geliştirmeden birlik ve beraberlik sözlerinin bir anlamı var mı?"
Oysa; birlik ve beraberliğin yolu kan davalarını unutmak ve geçmiş hadiselerden ders çıkararak daha iyi bir gelecek kurmak için ortak çalışmalar yapmaktan, fikir alışverişinde bulunmak ve ortak duygular beslemekten geçer.
Bugün, bu beklentileri karşılayacak ortak noktaların hayli uzağındayız. Birçoğumuz adeta geçmişi değişik tonlarda bugüne taşımaktayız. Bunun belirtileri çok açık.
Şunu düşünmeliyiz; 1980 ihtilali öncesi yurdumuz insanı ideolojik ayrışmalar nedeniyle birbirini öldürdü, yaraladı, sakat bıraktı. O günlerde birçok ölüm öylesine masumdu ki, bir düşünceyi savunur olmak ölmek, öldürmek için yeterliydi.
Farklı cephelerden birçok tanıdığımız belki de mahallelisinin, komşusunun kurşunuyla can verdi. Her cephe kendinin kurbanına 'şehit' dedi, ötekine ise düşman askeri gözüyle baktı.
Şimdi, geriye dönüp baktığımızda, ölümlerin arkasında kirli ellerin kışkırtmalarının bulunduğunu, ölenin ve öldürenin ise daha iyi bir dünya kurmak, ülkesini daha yaşanılır hale getirmek gibi ortak ideallerinin olduğunu görürüz.
Böylesine ortak duygu ve düşüncelere rağmen aynı masa etrafında buluşmayı, sorunları konuşmayı karanlık eller engelliyor, ideolojilere dayalı şiddet üzerinden insanların aralarına duvarlar örülüyordu.
Vaktiyle bunları anlayanlar olsa da, o günlerde bu kişilerin ellerinden bir şey gelmiyordu. Zira her şey çığırından çıkmış, ok yaydan fırlamıştı. Onca güzel sözlerin arkasına sığınan insanlar iş karşı mahalle dediği komşusuna, akrabasına, ülkesinin insanına gelince bütün barış sözcüklerini unutuyor, sözler ve eylemler kurşun yükleniyordu.
Bunları neden yazdığıma gelince; yeni bir yıla girdik ve hepimiz birlik, beraberlik gibi güzel temennilerde bulunuyoruz.
Oysa; geçmişin yaralarını sarmadan, kan davalarını arkada bırakmadan, yeni bir gelecek için paydaş duyguları geliştirmeden birlik ve beraberlik sözlerinin bir anlamı var mı?
Bu söylemlerle varabileceğimiz hiçbir yer yok. Önce hatalarımızı ikrar ederek, birbirine sarılalım, birbirimizin geçmiş acılarına, dertlerine ortak olalım, güzellikler sonrasında kendiliğinden gelir.
Eğer gönülden birlik ve beraberliği arzuluyorsak öncelikle dost olmanın kapılarını açalım..
Adnan ONAY, 01.01.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Takip et: @adnanonay
Sonsuz Ark'tan
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.